İstanbul’un kadim ilçelerini anlatma ve sevdirme amacıyla Beykoz Masalı kitabı ile başlayan yolculukta yeni istasyon Beyoğlu oldu. Kaşıtoğlu’nun, fabl tarzında yazdığı ilk çocuk kitabı olan Beykoz Masalı’nda kahramanlar martılar olmuştu. Ardından gelen Üsküdar Masalı kitabında ilçenin de ruhuna uygun olarak bu sefer güvercinler başroldeydi. Sonraki kitabında Asya yakasından Avrupa yakasına geçen yazar, Fatih Masalı kitabında yine ilçenin ruhuna uygun olan kedileri mihmandar yapmıştı. Fatih Masalı’nın ardından yine İstanbul’un kadim ilçelerinden Eyüpsultan’ı anlattığı Eyüpsultan Masalı’nda kitap kurtlarına serçeler arkadaş olmuş ve macera dolu unutulmaz bir yolculuğa rehberlik etmişlerdi.
Kaşıtoğlu; bugün piyasaya çıkan serinin beşinci kitabında okurlara unutulmaz bir Beyoğlu macerası sunuyor. İki sevimli köpeğin macera dolu yolculuğunda, İstiklâl Caddesi’nde gezinti yapacak, Kılıç Ali Paşa Camii’ni ziyaret edecek, Galata Kulesi’nden İstanbul’u seyre dalacaksınız. Rahmi Koç Müzesi’ni keşfedecek, tarihî Pera Palas Oteli’nin konuğu olacaksınız. Tramvay ile unutulmaz bir seyahat ederken Beyoğlu’nun ne kadar güzel bir ilçe olduğunu düşünmeden edemeyeceksiniz. Beyoğlu Masalı’nı okurken daha pek çok güzelliği görme fırsatı bulacak ve iki köpeğin heyecan dolu macerasına tanık olacaksınız. Ateş isimli köpek ile yolu kesişen minik Karabaş’ın hüzünlü hikâyesi ile duygulanacaksınız.
Muharrem Kaşıtoğlu; “Çocuklar ve hatta biz yetişkinler yaşadığımız ilçeleri ve kentleri tanımıyor ve pek de merak etmiyoruz. Fakat yaşadığımız bu kadim ilçelerin sokakları bile başlı başına bir hikâye. İstanbul ve ilçeleri birer hazine. Bu kente olan sevgim sınırsız. Öyle ki; iki yüksek lisans derecesi yaptım ve ikisi de İstanbul şehri ile ilgili bölümlerdi. Edindiğim bilgileri aktarmanın en keyifli yolu benim için kitap yazmak. Masallarla İstanbul içerikli bu kitap serisi çocuklar tarafından çok ama çok sevildi. Bu masallar adı geçen ilçeyi anlatmakla kalmıyor, hayvan sevgisinden, tarih ve çevre bilincine kadar pek çok konuya da değiniyor. Çocukların çok sevdiği fabl tarzıyla (hayvanları konuşturma sanatı) kaleme aldığım bu kitaplar, benim bu kadim şehre İstanbul’a olan borcumu bir nebze de olsa ödeme çabam. Beyoğlu Masalı da diğerleri gibi doyumsuz bir hikâye. Okurların ve özellikle minik kitap kurtlarının çok seveceğinden eminim. Umarım elden ele yayılır. Şimdilerde çok sevdiğim bir başka eşsiz ilçe Beşiktaş’ın masalını yazıyorum ve adı Beşiktaş Masalı olacak. Ardından ne gelir bilinmez… Biz yazdık ve yazmaya devam ediyoruz. Bundan sonra söz okurlarda. Okumanın öneminin daha da fark edilir olduğu bir toplumda herkese kitaplı günler dilerim.”