Sedat Dalar (Beykoz Özgün Haber Gazetesi İmtiyaz Sahibi): Kısaca özgeçmişinizi anlatır mısınız?
Furkan Çeliker: 1991 Kasım ayında Beykoz Tokatköy mahallesinde, halen ikamet ettiğim mahallede dünyaya geldim. Babam 1965 yılında aynı mahallede dünyaya gelmiş. Aslen Sinop Saraydüzülüyüm. İstanbul’da en büyük Sinop dernekçilik faaliyetini sürdüren SİYAD’da birçok görevlerde bulundum. Tokatköy Spor Kulübü’nde uzun süre yöneticilik yaptım.
Üç kardeşin en büyüğüyüm. İlkokulu Hacınuman’da, lise öğrenimimi Fevzi Çakmak Lisesi’nde tamamladım. Üniversite öğrenimimi Bolu Abant İzzet Baysal üniversitesi Turizm Otelcilik bölümünde başladım. Sonrasında Anadolu üniversitesi İşletme bölümünü bitirdikten sonra Yerel Yönetimler bölümünde ise yüksek lisans eğitimimi gerçekleştiriyorum. Aile işletmemiz olan inşaat, restoran, inşaat malzemeleri alanında yürüttüğümüz ticari faaliyetlerde bulunuyorum. Evliyim 2 erkek evlat babasıyım.
Sedat Dalar: Ak Parti Tokatköy mahalle temsilciliği ile başlayan siyasi hayatınızı kısaca özetler misiniz?
Furkan Çeliker: “Siyasetin içine doğdum.”
Beykoz’un yerlisi olmamız hasebiyle ve kalabalık ailede büyümemizden dolayı sosyal alanda ufak yaştan beri hep aktif rol oynadım. Tabi babamın sürekli dernekçilik ve siyaset alanında da aktif olması buna en büyük etkendi. Evimizin içinde sürekli bir siyasi konuşma gerçekleşirdi. Babam Milli Gençlik Vakfının kuracılarındandı, sonrasında Refah Partisi’nde etkili rol oynamış Milliyetçi Hareket Partisi’nde de bir dönem ilçe başkan yardımcılığı yaptı. En son olarak AK Parti’de görev aldı ve bu vesileyle siyasetin içine doğmuştum, siyaset benim için yabancı değildi.
“Yaptığım hiç bir görevin peşinden koşmadım.”
AK Parti’ye gençlik için mahalle temsilciliği arandığını duymuştum, dönemin ilçe başkanına talip olduğumu söyledim ve görev aldım. Güzel bir ekibim vardı, 45 mahalle içinde kendini gösteren bir mahalle olma başarısına eriştik. Sonrasında ilçe yöneticisi oldum. Teşkilat biriminde olmam mahallelerde ilişkisi daha çok güçlendirmişti. Sonrasında kongre oldu ve İlçe başkan vekilliği görevi tebliğ edildi. Kısa süre bu görevi yaptıktan sonra Gençlik Kolları İlçe Başkanı olacaksın dediler ve ilk girdiğim süreç haricinde yaptığım hiç bir görevin peşinden koşmadım, yaptığım işler görülmüş olacak ki ilk başta soğuk baktığım bu görevi almam noktasında çok baskı olduğu için İlçe Gençlik kolları Başkanı oldum.
“Referandum dönemi ekibim bana çok yardımcı oldu.”
Görevi aldığımın ertesi günü referandum çalışması içerisindeydim. Sonra peş peşe gelen seçimler acemilik dönemi diye bir dönemimiz olmamak zorundaydı, hata kabul etmeyen bir sürecin içeresindeydik. Bu durumun artılarını yaşadık tabi ama zorlanmadık diyemem, fakat ekibim bu konuda bana çok yardımcı oldu, kardeşlik yaptık birbirimize. Evdeki eşimizden, annemizden, babamızdan fazla birlikteydik, kader birlikteliği yaptık. Yaşça büyük abilerimizde vardı yönetimimizde, kardeşlerimizde vardı, hiç biri yalnız bırakmadı.
“Görev istenmez, verilir düsturunu her zaman savunmuşumdur.”
Cumhurbaşkanımız gençlik kolları bu partinin vicdanıdır derdi, ben o dönem bu cümleyi doruklarıma kadar hissettim. Hepsine sözü gelmişken teşekkür ederim. Sonraki kongrede tekrar aday oldum ve bir dönem daha gençlik kolları ilçe başkanlığı görevini yaptım. 2019 yerel seçimlerinde önce Cumhurbaşkanımız ve İlçe başkanımız M. Hanefi Dilmaç’ın takdirleriyle meclis üyeliği görevi almam istendi. Normalde siyasi kariyer hayallerimin arasında meclis üyeliği görevini yapmak hiç yoktu fakat görev istenmez, verilir düsturunu her zaman savunmuşumdur. Nasibimizde bu varmış dedim ve 5 yıl Beykoz’a o sıfatla hizmet etme çabasında oldum.
Sedat Dalar: Sizce Ak Parti Beykoz’ da 20 yıllık belediye başkanlığını 31 Mart 2024 seçimlerinde neden kaybetti?
Furkan Çeliker: “Sadece oy kaybı değil, kan ve ruh kaybı da olduğu görülüyor.”
Sorular gittikçe zorlaşıyor. Tabi bunun birçok etkeni var. Sayın Cumhurbaşkanımızın dediği gibi; “Ortada sadece oy kaybı değil, kan ve ruh kaybı da olduğu görülüyor.” Milletin sinesinden doğmuş bir siyasi partinin en büyük düşmanı vatandaştan uzaklaşmasıdır.
“32 bin seçmen sandığa gitmedi.”
AK Parti’nin oy kaybının sebebi ‘sandığa gitmeyen seçmendir’. 32 bin seçmen sandığa gitmedi. 184 bin seçmende çok büyük bir sayı bu, ama hiçbir zaman hatayı vatandaşta aramamalıyız. Vatandaş bu grafikte aslında bizden umudunu kesmediğini göstermiş oldu. Beykoz kaybedilecek en son yerlerden biriydi ama maalesef Beykozlu hemşehrilerimiz bir dönem bizleri dinlendirme kararı aldı saygı duymak zorundayız. Yani asıl olarak işin özü tek başına profesyonellik yeterli değil desem anlaşılır olur herhâlde. Partimiz hatalarını görüp kendini toparlamak, milletle gönül köprülerini yeniden güçlendirmek zorundadır. Bunun için var gücümüzle çalışacağız.
Sedat Dalar: Yeni seçilen belediye başkanı CHP’li Alaattin Köseler’in geride kalan yaklaşık 8 aylık başkanlık dönemini nasıl değerlendiriyorsunuz?
Furkan Çeliker: “Engelleniyoruz söylemleri bana hiç masum gelmiyor.”
Öncelikle Beykozluların, yani ismimin önündeki sıfatların en başında Beykozluluk kavramı geliyor. Partizanlık yapmadan söyleyebilirim ki; Beykoz’a kim değerli hizmetler sunarsa müteşekkir olurum ve muhalefet yapma pahasına hiç bir zaman eleştirisel bir bakış açım olmamıştır. Şunu ifade etmem gerekir ki ‘engelleniyoruz’ gibi söylemler veya geçmiş döneme atıfta bulunarak hizmet etmemenin masum görünme çabası bana hiç doğru gelmiyor.
“Partizanlık yapmadan ilçemizin en iyi hizmet almasını isterim.”
Tabi ki her işte olduğu gibi zorlukları vardır ama geçmiş dönemlerde kıyaslama yapıldığında çok fazla bir yapılmayan hizmetler var. İnşallah bu başarısız çizilen tablo ilk ayların alışma süreci olmasının bir sebebidir. Dediğim gibi Beykozlu olarak partizanlık yapmadan ilçemizin en iyi hizmet almasını isterim.
Sedat Dalar: Son dönemlerde sizin adınız Beykoz kamuoyunda Ak Parti Beykoz ilçe Başkanlığı’na aday olacağınız söylentileri ile anılıyor, bu konuda neler söylersiniz?
Furkan Çeliker: “AK Parti İlçe Başkanlığı yakıştırmaları bana gurur veriyor.”
Diğer sorularda da belirttiğim gibi AK Parti teşkilatları içerisinde birçok kez görev aldım. En taban görevlerden farkı görevlerde de bulundum. Özellikle AK Parti Beykoz’un kuruluşundan bu güne 6 gençlik kolları başkanından bir tanesiyim ve görev sürecimiz boyunca güzel işlerde yaptığımıza inanıyorum. Bu tür hizmetler vermiş bir şahıs herkesin gözünde doğal adaydır zaten. Tabi bu tür yakıştırmalar bana gurur veriyor. Gençliğimin hatta çocukluğumun en güzel yıllarını geçirdiğim AK Parti’nin ilçe başkanı veya herhangi bir görev tanımından gurur duyarım. Daha öncede söyledim gibi, hiç bir zaman görev için kimseyle görüşmem olmadı, böyle bir isteğim hiç bir zaman olmadı ama olurda bize bir gün tebliğ edilirse en iyi şekilde yapacak gücümüz var Elhamdülillah.
“Partimize, Rıza-i İlahi davasının savunucusu olma yolunda çalışma olarak bakıyorum.”
AK Parti benim ve ailemin yıllarca muhafaza ettiği kutsallarımızı bir yerlerde tutma çabası içerisinde olan bir parti. Yani sadece bir parti gözüyle bakmıyorum ben işe rıza-i ilahi davasının savunucusu olma yolunda çalışma olarak bakıyorum. Cumhurbaşkanımızı ve partimizi bu yüzden çok seviyorum. Yapacağımız yanlış bir hareket partiden önce davaya zarar vereceğini düşündüğüm için yanlış yapmaktan korkarım ve bu yüzden en iyisini yapma çabasında olurum.
Sedat Dalar: Son olarak, sizce Beykozlunun en önemli sorunları nelerdir?
Furkan Çeliker: “İlçemiz, dünya harikası olmasının yanında handikapları da olan bir ilçedir.”
Aslında Beykoz İstanbul’un, belki Türkiye’nin tüm sorunlarının aynı anda olabildiği bir ilçe diyebiliriz. Mesela yapısal ve mülkiyet anlamında konuşacak olursak; öngörünüm, hazine, sit, orman, vakıf, 2b, kot… Bunun gibi sıralayabileceğimiz birçok sorun her il ve ilçede yalnız bir veya iki tanesi varken biz hepsiyle ayrı ayrı uğraşmak zorunda kalıyoruz. Konumsal anlamda zor bir ilçe ve dünya harikası olduğunun yanı sıra handikapları da var. Esnaf için belli bir çarşısı olmaması ve yol güzerhanın da çok içerde kalması noktasında zorluyor. Beykoz diğer ilçeler gibi gelip geçebileceğim bir ilçe değil, buraya özel gelinmesi gereken bir ilçe ve yüz ölçümü çok fazla büyük olması hizmet dağılımında orantısızlık sağlayabiliyor. Tabi işin sonunda bunların hepsini imar problemlerine bağlıyoruz. En büyük problemimiz günübirlik ve tamamen göç sorunudur buda yine imar ile doğru orantılıdır.