Saadet Partisi Beykoz İlçe Başkanı Muammer Koç, İlçe Başkanlığı bir basın açıklamasında bulundu.
Basın açıklamasını aynen yayınlıyoruz.
“Saygıdeğer basın mensupları, kıymetli Beykozlu hemşehrilerimiz;
Hepinizi saygı ve sevgiyle selamlıyorum.
Sözlerime başlarken bütün Türkiye olarak mücadele etmekte olduğumuz yeni tip koronavirüs (Covid-19) salgınında hayatını kaybeden vatandaşlarımıza Allah’tan rahmet, ailelerine başsağlığı, hastalarımıza da acil şifalar diliyorum.
Yine bu zor günlerimizde fedakârca ve cefakârca emek sarf eden sağlık çalışanlarının tamamını yürekten tebrik ediyor ve sağlıkları için dua ediyorum. Beykoz Kaymakamlığımıza, halkımızın seçerek iş başına getirdiği başta İBB Başkanlığı ve Beykoz Belediyesi Başkanlığına, aynı şekilde güvenliğimiz için mesai yapan kolluk kuvvetlerimize, mahallelerimizde devlete dokunduğumuz ilk temas noktası olan muhtarlarımıza, temel ihtiyaçlarımızı üretmek ve ulaştırmak için çaba sarf eden tüm emekçilerimize teşekkürlerimizi arz ediyoruz.
İnanıyoruz ki; bu süreci birlik ve beraberlik içerisinde, omuz omuza vererek atlatacağız ve yeniden sağlıklı, güzel günlere ulaşacağız.
Yaşadığımız bu zorlu süreçte Saadet Partimizin muhterem Genel Başkanı Temel Karamollaoğlu, vermiş olduğu demeçlerde devletimizin virüsle olan mücadelesine ilk günden itibaren destek verdiğimizi, Sağlık Bakanlığı’nın ve ilgili kurum ve kuruluşlarımızın tavsiyelerine harfiyen uyulması gerektiğini ifade etti.
Saadet Partisi Beykoz İlçe Başkanlığı olarak çalışmalarımızı sürdürüyoruz.
İlçe başkanlığı olarak teşkilat çalışmalarımızda başkanlık divanı toplantılarımızı ve yönetim kurulu toplantılarımızı dijital ortamda video konferans şeklinde yapıyoruz.
Aldığımız kararlarda, kurduğumuz komisyonlar eliyle üye ve teşkilât mensuplarımızla her an iletişim içerisindeyiz.
Yine 65 yaş üstü sokağa çıkma yasağı kapsamı çerçevesinde, büyüklerimizin hatırlarını sorarak ihtiyaç sahiplerinin ihtiyaçlarının giderilmesi konusunda tüm teşkilat olarak seferber olmuş durumdayız.
Beykoz’umuzun geneline dönük olarak çalışmalarımızda toplumumuzun bir adım önünde duran mahalle muhtarlarımız ve STK’larımızı arayarak çalışmalarımız hakkında bilgi verdik ve kendilerinin çalışmaları hakkında bilgiler edindik. Yapılması gerekenler hakkında da istişarelerde bulunduk.
Yaptığımız istişareler neticesinde gördük ki, içerisinde bulunduğumuz korona musibeti karşısında özellikle ekonomi alanında büyük bir sıkıntı yaşanıyor.
Beykoz’da alınan önlemlere baktığımızda, Beykoz Kaymakamlığımızın ve Beykoz Belediyesinin kontrolünde olan Vefa grubuna mahalle muhtarlarımız ve STK’ların bir kısmının dahil olduğunu görmekteyiz.
Diğer taraftan İBB’nin 153 üzerinden, talepler doğrultusunda sosyal yardım yaptığını görmekteyiz.
Vakıf ve STK’ların büyük bölümü kendi alanlarında çalışmalarını yürütüyorlar.
Vefa grubu ekipleri ihtiyaç sahiplerinin tespiti ve yardımların ulaşması hususunda iyi niyetli ve gayretli çalışmalarına rağmen yanlış işleyen sistemden dolayı yetersiz kalmaktadırlar.
Bu durumda muhtarlarımız Vefa gurubunda olsalar da etkisiz ve yetkisiz konumuna düşürülmüş, yardım alacak kişilerin muhtarlık onayına bağlı olarak yapılması gerekirken, muhtarlarımız mahallesinde kaç kişiye ve kimlere yardım yapıldığı bilgisi dışında etkisiz durumdadır.
Vatandaşın ilk durağı muhtar olmasına karşın seçilmişliğin vermiş olduğu sorumluluğu yerine getirememenin ezikliği hissediliyor.
Saadet Partisi İlçe Başkanlığı olarak tavsiyemiz;
-Devletimizin son kurumsal yapısı olaran mahalle muhtarlarımızın ve ihtiyar heyetinin mevzuatlarındaki yetkileri kabul edilmeli.
Mahalle muhtarlıkları kriz merkezleri olarak kabul edilip; muhtarlarımız ihtiyar heyetleriyle birlikte kaymakamlığımız, Beykoz Belediyesi, İstanbul Büyükşehir Belediyesi’nin de içerisinde bulunduğu kamu kurumlarımıza gerek insan kaynağı gerekse yapılacak yardımlar hususunda destek vermelidirler.
-Bugün faaliyet göstermekte olan Vefa grubu, muhtarlarımızın kontrollerinde mahallelerde oluşturulup bu gruba STK’lar ve gönüllü vatandaşlarımız da dahil edilmelidir.
-Sadece TC kimlik numarasıyla kalmayıp yardım alabileceklerin kriterleri belirlenmelidir.
-Eski geleneksel listeler güncel hale getirilerek mahallelerin ihtiyaç sahipleri belirlenmelidir.
– Muhtarları ve ekipleri, halkla temas etmeden hizmet vermesi konusunda korumak gereklidir.
Yine mahalle sakinlerini en çok tanıyan ve onların dertlerine bizzat şahit olan insanlar olarak muhtarlarımıza, aynen doktorlar gibi kendilerini riske ettikleri için gereken saygı hem kişisel hem de kurumsal ölçekte gösterilmelidir.
Beykoz Belediyesi’nin ve İstanbul Büyükşehir Belediyesi’nin Beykoz’a yönelik yardımlarını artırıcı tedbirler almaları gereklidir. Bu süreçte kültürel hizmet diye adlandırılan bazı israf kalemlerine ayrılan bütçe, reklam giderlerinin bir kısmı ve lüks araba kiralanmasına ayrılan bütçelerin bu çalışmalara aktarılması yerinde bir karar olacaktır.
İstanbul Büyükşehir Belediyesi ve Beykoz Belediyesi’ne, İl, İlçe Tarım Müdürlüklerine, tarımsal faaliyetlere ilişkin 20 köyümüz özelinde tavsiyelerimiz olacaktır.
TARIMA YÖNELİK KRİZ ÖNERİLERİMİZ
Tarımsal üretimin devam etmesi hayati bir öneme sahiptir. Tarımsal faaliyetlerde ortaya çıkacak aksamalar virüs salgınından çok daha önemli, derin ve kalıcı yaralara neden olabilir. Gıda ihtiyacı insanımızın birincil derecede önemli ve vazgeçilmez ihtiyacıdır. Dolayısıyla tarım kesimine ve tarımsal üretime özel önem veren politikalar geliştirilmelidir.
İlk önce tarım sektörüne yönelik ivedilikle alınması gereken tedbirleri şu şekilde vurgulamakta yarar vardır:
-Çiftçilerin topraklarını ekme konusunda tohum, yakıt, gübre ve ilaç desteğinin yapılması şarttır, gerektiğinde bunlar daha ucuza verilerek sübvanse edilmelidir. Böylece ekilmeyen arazilerin ekiminin ve zirai üretimin teşvik edilmesi sağlanmalıdır.
Unutulmamalıdır ki, özellikle önümüzdeki 3 ay hem ekim hem de hasat dönemidir ve bu dönem gelecek yıllarda geçim şartlarımızın en önemli belirleyicisi olacaktır.
– Organik tarım her geçen gün popüler hale gelmektedir, bu alanda teşebbüslere destek verilmelidir.
-Beykoz’umuzun toprakları, iklimi, sahip olduğu bitkisel çeşitlilik, su potansiyeli ve yetişmiş insan faktörü en büyük güç kaynağımızdır. İlçemizin, tarım, orman ve hayvancılıkta sadece Beykoz’a değil İstanbul’a yetecek konumda olduğunun ve bunların stratejik öneme sahip sektörler olduğunun bilincinde olmalıyız.
-Tarım arazilerinin tarım dışı kullanımı engellenmelidir. Zor bir dönemden geçerken, bu uyarılarımızı yöneticilerimizin doğru, faydalı, isabetli ve başarılı iş yapmaları için dile getirdiğimizi de ifade etmek istiyorum.
Temennimiz bu sürecin şeffaf bir şekilde, toplumla dayanışma içerisinde yürütülmesidir ve bu sıkıntılı süreci hep birlikte aşmamızdır.
Bu duygu ve düşüncelerle hepinize saygılarımı sunar, sağlıklı ve huzurlu günler dilerim.”