Kumruların Aşkı
Balkonumu bu sene güvenli alan ilan ederek, aşk yuvası yapan sevgili kumrular;
İkinci kez balkonumu seçerek beni onurlandırdınız. Size çok teşekkür ediyorum.
Günlerce bebek kuşların doğuşu için kumruların sabırları, (sıcağı çok sevmeme rağmen benim bile ) dayanamadığım güneşin altında bekleyen dişi ile erkek kumrunun hikâyesini yazmadan olmazdı.
Kaç haftam onlarla ve onları izleyerek geçti.
Gördükçe hayran kaldım.
Hele de günümüzde unutulan aşk adına.
Bu seneye kadar kumrulara olan ilgim herkes gibiydi.
Araştırdıkça bu kuşların tek eşli olduğunu ve yaşam boyunca ona sadık kaldığını öğrenmek sanırım birbirini iyi anlayan ve birlikte hayatı güzelleştiren insanlar için söylenen “kumrular gibi” cümlesini doğrulamış oluyordu.
Yani sevginin sadakatin sembolü olmaları tesadüf değildi.
Buldukları çalı çırpı ile elinden geleni yapıp önce bir yuva kuruyorlar.
Didişmeden bağırıp çağırmadan üşenmeden.
O senin görevin, bunu niye yapmadın kavgası yok.
Doğada ki ahenk müthiş. Dişi olmak kutsanan bir şey.
Mesela kumrularda erkek dişisine kur yaparak, sesler çıkarıyor. Eşi olacak dişinin etrafında dans ediyor. Bu sırf ona kur yapmak için değil. Olabilecek etrafta ki erkekleri de ikaz ediyor. Yani dişisini onore ederken, “sevgilimin etrafında dolaşmayın” diyor.
Burada dişiyi suçlamıyor.
“Sen nasıl giyindin, kahkaha attın dikkat çekmeye mi çalışıyorsun, yok arkadaşından etkilenip kötü şeyler öğreneceksin.
Sana güveniyorum, seninleyim, seni ben tavladım” diyor.
“Bunun içinde seni görürüm, gözlerim, ne istediğini bilirim ve seni ölene kadar severim” demiş oluyor.
“Yani ben demiyorum kumru” diyor. Uzun yaşamadıkları için belki bu sonsuz aşk kim bilir.
“İnsan” didişerek geçiriyor ömrünü “Kumru” dişisi ile sevişerek.
Yıl boyunca birkaç kez üreyebilen kumruların sabrı takdire şayan.
Her bir kuluçka döneminde iki beyaz yumurtaya nasıl sahip çıkıyorlar anlatamam.
Sürekli yumurtaların üzerinde nöbet değiştiriyorlar. Kuluçka dönemi sabır işi o sıcakta gölge olsun diye havlu koyuyorum aç kalmasın diye yiyecek bir şeyler koyacağım sırada korkuyor kanatlarını bir çırpıyor.
Mesajı alıyorum hemen. “Dokunma alanıma insansı aklınla” diyor. Suyunu eksik etmiyorum. O da güvenli olduğunu fark edince bırakıyor. Üç haftadır hala saksının içinde nöbetteler. Bugün yavruları kısa gördüm. Dişi yerinden kalkıp erkeğe nöbeti devrederken.
“Çocuk bakmak senin işin. Nereye gidiyorsun, ben bu işten anlamam, oturup ben böyle beklerken sen dışarda neler yapacaksın” demedi erkek kumru.
Yani konuşmadan bile anlaştılar.
Bende yazımı kısa bir şiirle bitirirken sevgilisi olmayan herkese “kumrular gibi bir aşk” diliyorum.
Aşk, bir bedende iki kişi.”
“Ey aşk…!
Bir mucize gerçekleştir şimdi,
Şapkandan bir kumru havalansın
Bana öyle büyük ki bu kalp,
Gelsin yüreğime yuvalansın”
Cansu Biray
Yorumlar
Yorumlar (Yorum Yapılmamış)
Yazı hakkında görüşlerinizi belirtmek istermisiniz?
Dikkat! Suç teşkil edecek, yasadışı, tehditkar, rahatsız edici, hakaret ve küfür içeren, aşağılayıcı, küçük düşürücü, kaba, pornografik, ahlaka aykırı, kişilik haklarına zarar verici ya da benzeri niteliklerde içeriklerden doğan her türlü mali, hukuki, cezai, idari sorumluluk içeriği gönderen Üye/Üyeler’e aittir.
Benzer Yazılar
-
Beykoz’da Zaman Daralıyor, KÖSELER’i Bu kez Zaman Aşımı da Kurtarmayabilir!
-
BENCE ÖLDÜM
-
Kumruların Aşkı
-
KARMA-ŞA
-
MİSAFİRSİN BU DÜNYADA
-
BİZ İYİ İNSANLARDIK!
-
NE BİR EKSİK NE BİR FAZLA
-
Murat Aydın, KÖSELER’den Daha Çok Beykozlu
-
HERKES GİBİ GÖMÜN BENİ!
-
HAYATA DÖN
-
Kim Daha Çok Yalan Söyler? Kadın mı Erkek mi?
-
KÖSELER’in 100 Gün Değerlendirmesi