KENDİNİ BAŞTAN YARAT
Nasıl bir “BEN” olmaktı hayalin?
Bugün hayatınla ilgili neyi alıp kabul etmek isterdin?
Kim ve nasıl olmak, nasıl davranmak, nerede kimlerle yaşamak isterdin?
Tüm deneyimlerin, öğrendiklerin hatta acıların seni bugün ki sen yaptı. Fakat “eksik şeyler var” diyorsun.
Kendin için isteyip, sana unutturulan veya senin hiç kendine sormadığın, sormaya cesaret edemediğin veya öğrenmediğin şeyleri hatırlaman gerekiyor. (Öze dönüş)
Önünde bir kapı var. O kapı senin bu yazıyı okuduktan sonra hayatına yeni açılan bir kapı olacak.
Önce dur, bekle ve kendine sor;
“Ben kimim ve nasıl yaşamalıyım?”
O kapıyı açmadan, geriye dönüp bir bak. Kimler seninle gelmeli, kimleri, istiyorsun yanında.
Tüm yaşadığın anılarından hangisini yanına almak istiyorsun?
Kırılganlıklarını, kızgınlıklarını, öfkeni YENİ BİR BEN isterken hala yanında taşımayı istiyor musun?
O kapıdan girerken sana sorduğum o ilk soru “Yanına ne ve kimi” almak isterdin sorusuydu.
Unutma;
Değiştirmek istediğin her şey o kapının arkasında. Aynı davranarak, aynı düşünerek oradan geçemezsin.
Üzerinde ki eskimiş ve sana uymayan. Yakışmayan bir elbiseyi çıkarır gibi,
Taşımaktan yorulduğun gereksiz yükler gibi, hepsini bırakarak oradan girmelisin.
Başkalarının sana nasıl olman gerektiğini söyleyen cümleleri, sorumlulukları, yakıştırdıkları sıfatları hepsini bırak.
Kim dedi senin çok fedakâr olman gerektiğini.
Kim dedi herkese yetişmen gerektiğini
“Hayır” demenin kalp kıracağını.
Tüm olmak istemediğin benliklerini bırak.
Biliyorum kapının arkası uzun bir yolculuk ama manzarası ve sana verdiği güç muazzam.
Çünkü ilk defa gerçek senle kendinle buluşacaksın.
Neden ve niçinler, kişiyi çıkmaza sokar. “Neden ben” deme…
Niyetin belli ise, kararlıysan elinden geleni yaptıysan, hiçbir şeyin peşinden koşma sorgulama.
Olması gereken olur.
Dengede olursan, duygularını izlersen,
Güvenmeyi bilirsen, akışta kalırsın.
Hadi yeni hayatına bir cesaretle başla.
Mesela mutlu olduğun, gülümsediğin anları düşün. Bir çocuk heyecanı ile içini coşturan şeyler nelerdi?
Belki zıpladığın, oynadığın.
“Kim ne diyecek” diye kendini yaşamaktan alıkoyduğun hangi minik haylazlıklarını alıp ruhunun coşkusuna katmak istiyorsun.
Yüzünde ki o “endişe, korku, mutsuzluğun, hayata kızgınlığın yavaş yavaş kaybolup yerini yumuşak sevecen bir surat ifadesi ile yer değiştirdiğini ve kocaman gülümsediğini düşün.
Biraz daha gülümse hadiiii, yapabilirsin
Hak ettiğin şeyleri düşün.
Nasılda mutlu olduğun anları.
Bunu lütfen kendin için yap.
Sen çok değerlisin.
Holistik Yaşam Danışmanı
Yorumlar
Yorumlar (Yorum Yapılmamış)
Yazı hakkında görüşlerinizi belirtmek istermisiniz?
Dikkat! Suç teşkil edecek, yasadışı, tehditkar, rahatsız edici, hakaret ve küfür içeren, aşağılayıcı, küçük düşürücü, kaba, pornografik, ahlaka aykırı, kişilik haklarına zarar verici ya da benzeri niteliklerde içeriklerden doğan her türlü mali, hukuki, cezai, idari sorumluluk içeriği gönderen Üye/Üyeler’e aittir.
Benzer Yazılar
-
Beykoz’da Zaman Daralıyor, KÖSELER’i Bu kez Zaman Aşımı da Kurtarmayabilir!
-
BENCE ÖLDÜM
-
Kumruların Aşkı
-
KARMA-ŞA
-
MİSAFİRSİN BU DÜNYADA
-
BİZ İYİ İNSANLARDIK!
-
NE BİR EKSİK NE BİR FAZLA
-
Murat Aydın, KÖSELER’den Daha Çok Beykozlu
-
HERKES GİBİ GÖMÜN BENİ!
-
HAYATA DÖN
-
Kim Daha Çok Yalan Söyler? Kadın mı Erkek mi?
-
KÖSELER’in 100 Gün Değerlendirmesi