“CHP Beykoz ilçe Başkanlığı’nda iki dönem ilçe başkan yardımcılığı görevinde bulunmuş, 2014-2019 döneminde Beykoz Belediyesi’nde görev alan meclis üyelerine bütçe ve denetim komisyonlarında destek vermiş, 2019-2024 yılları arasında da İBB ve Beykoz Belediye Meclis Üyeliği görevini başarıyla yürütmüş ve hala yürütmekte olan, 2024 yerel seçimlerinde de Beykoz’da yeniden Beykoz Belediye Meclis Üyesi aday adayı olan Cemal Sataloğlu, Beykoz Özgün Haber gazetesinin sorularını samimiyetle yanıtladı.”
BEYKOZ ÖZGÜN HABER: Son 5 yıldır İBB’de büyük sorumluluklarınız var. Bildiğimiz kadarıyla bütçe yapımı konusunda İBB’de bayağı emekleriniz var. Beykozlu sizi tanıyor ama kısa bir yine kısa bir özgeçmişinizi alabilir miyiz, Cemal Sataloğlu kimdir?
CEMAL SATALOĞLU (CHP İBB ve Beykoz Belediye Meclis Üyesi)
1974 İstanbul doğumluyum. İlk, orta ve lise eğitimimi Beykoz’da tamamladım. İktisadi Bilimler Fakültesi mezunuyum. Uludağ Üniversitesi İ.İ.B.F. Maliye bölümünden mezun olduktan sonra da 1996 yılında kendi mesleğimle iştigal etmekteyim. 1999 yılında Serbest Muhasebeci Mali Müşavir oldum. 2013 yılında Kamu Gözetimi Muhasebe ve Denetim standartlar kurumunun, eğitim programına ve sınavına katılarak bağımsız denetçi lisans belgesi aldım. Marmara üniversitesinde mali hukuk dalında yüksek lisans yaptım.
BEYKOZ ÖZGÜN HABER: İBB ve Beykoz Belediye Meclis Üyesi olarak 5 yıllık süreçte başardıklarınız ya da başaramadıklarınız diye bir kategori oluşturmaya çalışırsak ana başlıklar halinde neler söyleyebilirsiniz?
CEMAL SATALOĞLU: “İBB Meclis Üyesi olarak çözemediğim sorun yok.”
5 yıllık süre boyunca meclis üyeliği görevimde belediye kanununun vermiş olduğu yetkiye dayanarak sonuna kadar kullanmaya çalıştım. Siyasette bakış açım şu; siyaset halkın sorunlarını çözmek, çözülemeyecek sorunlarda halka yol göstermek, neticede çözüme gitme noktasında arada aracı olmak ve destek olmak anlamında görüyorum. Herhangi bir köy kahvesinde bir vatandaşı gördüğüm zaman ya da telefonuma gelen bir mesajla veya aramayla bir sorun bana iletildiği zaman ben onu kendime görev kabul ediyorum. Bu benim mesleki yaşamımdan gelen bir alışkanlık ve çözüme ulaştırma aşaması sonuna kadar takip ediyorum. Yapabildiklerim var yapamadıklarımda. Yapamadıklarım genelde ilçe belediyesinin görev alanı içerisinde olan, ilçe belediyesinin görev ve yetki sorumluluğundaki olan sorunlarda çözüme ulaştıramadığım, yapamadığım, beceremediğim işler oluyor. Tabii, Büyükşehir Belediyesi meclis üyesi olarak iktidarda olduğumuz bir alanda yapamadığım, çözümüne ulaştıramadığım konular yok. Elbette ki Büyükşehir Belediyesi bir kamu kurumu, belli bir kanun çerçevesinde icraatta bulunmak zorunda.
“Siyasete bakış açım; İnsanların gözlerinde mutluluğu hissetmek bana yetiyor.”
Halkın talepleri, istekleri sınırsız. İhtiyaçlar sonsuz diyoruz ya, o ihtiyaçları kanun çerçevesinde yapılabilecek herhangi bir husus, destek varsa Büyükşehir Belediyesi ayağında sonuna kadar takip ediyorum ve çözmeye çalışıyorum. Bir vatandaşın ya da bir mahallenin bir sorunu çözdüğümüz zaman, o vatandaştan aldığım olumlu geri dönüşler ve gözlerinde o mutluluğu hissettiğim zaman bana yetiyor, benim siyasete bakış açım bu. İlk meclis üyesi olduğum zaman, Tokatköy Mahallesi’nde doğalgazla ilgili sorun çözülememiş… O sorunu çözdük ve insanlar şimdi evlerinde doğalgaz yakıyor. Normalde çözülebilecek basit bir husus. Sadece ilgilenmek, takip etmek… Yani siyasetle başarıya ulaşabilmek için ilgi ve takip etmek gerekiyor.
BEYKOZ ÖZGÜN HABER: İBB Meclisinde çoğunluk AK Parti ve MHP’nin elinde. Dolayısıyla İBB’de alınacak önemli kararları AK Parti ve MHP siyaseten reddediyor, CHP’nin önünü kilitliyor gibi eleştiriler var kamuoyunda. Bu doğru mudur ya da ne kadarı doğru. Sizden bunun cevabını alabilir miyiz?
CEMAL SATALOĞLU: “Beykoz Çayırının Millet Bahçesine dönüştürülmesi kararı Beykoz’un menfaatine değildir.”
Bu engellemeleri tek tek sıralamaya başladığımız zaman saatte saatlerce sürebilir. Mesela Büyükşehir Belediyesi’nin uhdesindeki olan taşınmazların başka ilçe belediyelerine, vakıflara veya derneklere verilmesi sürecinde Büyükşehir Belediye başkanımızın bir politikası var ve biz de o politikanın arkasındayız. Bunun mücadelesini yapıyoruz. Mesela Beykoz ile ilgili bir örnek vereyim, Beykoz Çayırı ile ilgili mevzu… Beykoz çayırının millet bahçesine dönüştürülmesi ile ilgili olan karar Beykoz Belediyesi meclisine geldiği zaman biz Cumhuriyet Halk Partisi meclis grubu olarak bu konuya ve lejantlara bakıldığında, oradaki yapılaşmanın ve tarihi alanın tamamen yok edileceğini, başka bir alan oluşturulabileceğini, dolayısıyla bunun Beykoz’un menfaatine olmadığını, Beykoz’a bir yarar sağlayamayacağını düşünerek, Beykoz belediye meclisinde bu rapora ‘Hayır’ demiştik.
“İBB Başkanımız Ekrem İmamoğlu Millet Bahçesi kararını veto etti.”
Bu rapor Büyükşehir Belediyesi Meclisine geldi. Büyükşehir Belediye Meclisinde bu oy çokluğuyla, Cumhur ittifakının oyuyla tekrar meclisten geçti. İBB Başkanımız Ekrem İmamoğlu bu kararı veto etti ve yargıç süreci devam ediyor. Engellemelerden bir tanesi. Bu zamana kadar Büyükşehir belediyesinin yetki alanında olan imar planlarını yapma yetkisi bu mahkeme süreci devam ederken çevre Bakanlığı’na devredildi ve şu anda Beykoz Belediyesi’nin yapmış olduğu imalatlar çevre bakanlığından izin alınarak yapıldı. Yani Büyükşehir Belediyesinin elini kolunu bağlayarak, görev alanlarını kısıtlayarak, imar planları ile ilgili köylerde yapılan aynı düzenlemeler bakanlığa devredildi. Şimdi Boğaziçi İmar yasası ile ilgili gazetelerde okuyoruz, görüyoruz. Başımıza ne geleceği belli değil. Bahsetmiş olduğum Beykoz ile ilgili birkaç bir kaç örnek sadece.
“Ekrem başkanın elini kolunu bağladılar.”
Bütçe plan komisyon üyesiyim. Büyükşehir Belediyesi bir kamu kurumu. Kamu kurumunun gelirleri belediye kanununda sınırlandırılmış ve yatırımların nasıl karşılanacağı, giderlerin karşısında hangi gelirlerin olduğu sıralandırılmış. İBB, Pandemi dönemi yaşayan bir belediye, yaklaşık iki buçuk yıl, Dünya alt-üst olmuş. Bir taraftan yatırımlar, metro ile ilgili çalışmalar yarım kalmış ve bitirilmesi gerekiyor. Bu parayla yapılabilecek olan bir şey. Yani kamu kurumu, uzun vadeli yatırımlar ve büyük paralar bunlar, kredi bulunması gerekiyor. Büyükşehir Belediyesi için kredi bulma, borçlanma aşamasında Ekrem başkan göreve geldikten önce ki Sayıştay’ın belirlemiş olduğu kriterler yok sayıldı, kitap yeniden yazıldı. Yeni borçlanma kriterleri belirlendi. Ekrem başkan yönetimindeki İBB’nin bu borçlanma konusunda sürekli önüne engeller getirildi. Yeniden bir şeyler uyduruldu ve bu yalanlar sürekli söylene söylene gerçekmiş gibi, artık söyleyenler de gerçekmiş gibi algılandı. Ekrem başkanın elini kolunu bağladılar ama Ekrem başkanın da İmamoğlu yönetiminde en büyük yaptığı iş israflara son verdi, kaynakları doğru kullandı ve bu yatırımlar devam ediyor. Yatırımlar devam ediyor ve bitirilme aşamalarında. Dünyada en fazla Metro açan başkanımız Ekrem İmamoğlu’dur.
BEYKOZ ÖZGÜN HABER: Geriye dönük 10 yıllık bir değerlendirme yapacak olursak, 2014’te Beykoz belediye meclis üyeleri arasında bildiğim kadarıyla hukukçu yoktu. Mimar galiba Bir tane vardı. 2019 ve 2024 arası bu dönemki meclis üyeleri arasında hukukçu yine yok, Mimar yine yok bildiğim kadarıyla. Buna istinaden size şöyle bir soru sormak istiyorum. Acaba, meclis üyesi adayı belirlenirken Cumhuriyet Halk Partisi, partiniz kriterler mutlaka oluşturacaktır. Sizce meclis üyeleri adaylaştırılırken hangi kriterler olmalı?
CEMAL SATALOĞLU: “Meclis Üyesi yerelde Milletvekili gibidir.”
Ben de şu an aday adayı olduğum için bu konuyu biraz daha dar kapsamlı ve genel ifadelerle söylemek istiyorum. Bir meclis üyesinin sorumlulukların neler olduğunu, meclis üyelerinin aslında yerel milletvekili olduğunu bilinmesi gerekir. Yani meclise bir hukukçu lazım. İmar planlarından anlayan mimar lazım, sağlıkçı lazım. Zaten bu kriterler Cumhuriyet Halk Partisi genel merkezimiz tarafından önerilen, olması gereken bir icat edilmiş bir şey değil. Genel merkezimizin de zaten buna yönelik bir çalışması var. Buradaki amaç şu aslında, yani ben yerelde milletvekiliyim, yereldeki sorunlara çözüm sunma anlamında mesleki bilgi ve birikimim ile ne kadar katkıda bulunabilirim. Asıl amacın birilerinin meclis üyesi olması değil, birileri topluma ne katabilir. Toplumun sorunlarında iktidarda nasıl destek olabilir muhalefetteyken yanlış yapılan işlere ise nasıl müdahale edilebilir. İBB’de avukatımız var, şehir planlamacımız var, mimarımız var. Ve kendi mesleklerinde çok gelişmiş, kendilerini aşmış konularında uzman arkadaşlarımız var. Uzman kişilerle çalışmak sadece partimize değil, bu şehre ve yerele katkıları olduğunu görüyoruz.
BEYKOZ ÖZGÜN HABER: İBB’yi önümüzdeki dönem Cumhuriyet Halk Partisi yine alırsa ve Beykoz Belediyesini de CHP alırsa… Sizce bunun Beykoz’a ne gibi bir katkısı olacaktır?
CEMAL SATALOĞLU: “İBB’yi ve Beykoz Belediyesini alacağız.”
Oradaki bir ifadeyi düzeltmek isterim. Ben, ‘CHP alırsa’ ifadesi yerine ‘alacağız’ diyorum. İstanbul Büyükşehir Belediyesi’nde Ekrem başkanımız alacak. Meclis çoğunluğuyla iktidarda olacağız İBB’de. İlçede de Cumhuriyet Halk Partisi iktidara gelecek.
BEYKOZ ÖZGÜN HABER: Depreme dayanıksız yapı stoğu dolayısıyla Beykoz’un birçok alanında kentsel dönüşüm yapılmasının zorunlu olduğundan bahsediliyor. Cumhuriyet Halk partililere bunu sorduğumuzda ‘biz bunu kentsel dönüşüm değil, onların yaptığı rantsal dönüşüm. Biz bunu yerinde dönüşüm olarak yapmayı planlıyoruz’ şeklinde açıklamalarda bulunuyorlar. Şimdi, yeni çıkan yasa biliyorsunuz, rezerv alanlarıyla ilgili. TBMM’de yeni çıkan yasa belediyeleri de bildiğim kadarıyla bypas ediyor ve Çevre Bakanlığına bütün yetkiyi veriyor. Cumhuriyet Halk Partisi İBB’de ve Beykoz’da iktidara geldiğinde, bu yeni dönemde bu kentsel dönüşüm yasasını bypas edip kendi arasında artık müteahhit mi diyelim ya da yapı sahipleriyle anlaşmaya vararak kentsel dönüşümü kendi kriterleri ile yapabilir mi, böyle bir şansı var mı?
CEMAL SATALOĞLU: “CHP olarak kentsel dönüşüme karşı değiliz.”
Büyükşehir Belediye kanununun vermiş olduğu bazı yetkiler var, taşınmazlarla ilgili. Biz bir kere baştan beri CHP olarak kentsel dönüşüme karşı değiliz. Depreme dayanıklı binaların yapılması gerekiyor. İnsanların daha sağlıklı ve sosyal ortamlarda hayatlarını sürdürmeleri gerekiyor. Ama bizim AK Parti iktidarıyla ilgili olarak karşı olduğumuz, ters düştüğümüz konu… Biz bir kere insanların yerlerine, evlerine sabahın dördünde, beşinde balyozlarla polis eşliğinde girip, insanları yaka paça atıp, oradaki vatandaşlara, yıllarını, ömürlerini vermiş olan vatandaşlara zulüm yapmıyoruz, yapmadık. Bunu Ekrem başkanın yönetiminde KİPTAŞ’ın yaptığı projelerde görüyoruz. Bakın Beykoz’da Çubuklu kentsel dönüşüm alanı ile ilgili bir alan var. İstanbul Büyükşehir Belediyesi’nin mülkiyetinde olan bir alan ve bununla ilgili büyük çalışmalar yapılıyor. Ofisler kuruldu, vatandaşlar karşılıklı oturduk dinliyoruz, çözüm bulunmaya çalışılıyor.
“İBB meclisine gelen protokol, Cumhur ittifakının engellemelerine rağmen çıkartıldı.”
Daha iki ay önce protokolle komisyona gelen bu vatandaşlarla protokol yapılması aşamasında İBB meclisine gelen protokol, Cumhur ittifakının engellemelerine rağmen çıkartıldı. Vatandaşla da toplantılar yapılacak, çözümler sunacak ve onların da onların ikna olabileceği… Ekrem başkanın bakış açısı o zaten. Bunu Avrupa yakasında başka ilçelerde de gördük. Masaya oturulacak, vatandaşlarla anlaşılacak ve yerinde dönüşü yapılacak. Vatandaşlar da normal yaşamlarına daha güzel ortamlarda çağdaş ortamlarda yaşamlarına devam edecekler. Kentsel dönüşüme karşı değiliz ama vatandaşla uzlaşarak yapılmalı. Tokatköy’de kentsel dönüşümle ilgili çalışmalarda yapıldı ama ne zaman yapılacak, nasıl olacak. Umarım kimse mağdur olmaz.
BEYKOZ ÖZGÜN HABER: Kamu alanlarında İBB zaten kendi arazisidir, vatandaşla bunu el ele hayata geçirebilir. Beykoz Belediyesi kendi arazisinde dönüşüm yapabilir. Peki, kendi alanları olmayan yerlerde nasıl olacak, yasa mı devreye giriyor?
CEMAL SATALOĞLU: “Yeni çıkan kentsel dönüşüm yasasında belirsizlikler var.”
Büyükşehir belediyesi kamu kurumu dolayısıyla kanun ve nizamlara uymak zorunda. Bu yasa ucu açık, belirsiz, insanları mağdur edebileceği… İptali için mahkemeye de götürülmüş olabilir. Devlet bir gece ansızın gelip sizin alanınızı rezerv alanı ilan edip sizin yerinizi boşaltabilir diye bir şey var. Mülkiyet hakkıyla ilgili sorunu var dolayısıyla Büyükşehir Belediyesi devletten bağımsız bir kurum değil, devletin bir kurumu. Yasa, nizam ne ise ona uymak zorunda ama biz bunun karşısında eğer biz iktidarda olduğumuz zaman sonuna kadar duracağız. Kanal İstanbul projesi ile ilgili hükümetin yapmaya çalışmış olduğu şeyde nasıl bir kamuoyu oluşturulduysa bununla da oluşturulacaktır. Biz halkın içinden geliyoruz halkın sorunlarını çözmeye çalışıyoruz.
BEYKOZ ÖZGÜN HABER: CHP’de 13 tane Beykoz Belediye Başkanı aday adayı var. Belediye Başkanı adayı belirlenirken karar vericiler noktasında partinizin bir takım belli kriterleri vardır muhakkak. Bu konuda da düşüncelerinizi alabilir miyiz?
CEMAL SATALOĞLU: “Cumhuriyet Halk Partisi 2024’te Beykoz’da bayrağı dikecek.”
Bu sorunun muhatabı ben değilim ama Cumhuriyet Halk Partisi’nin iktidarda olacağının, iktidara geleceğinin en iyi göstergelerinden birisi olduğunu düşünüyorum. Çünkü Cumhuriyet Halk Partisi 2024’te Beykoz’da bayrağı dikecek ve birbirlerinden kıymetli 13 tane adayımız var. Hepsi kendi alanlarında kendilerini ispat etmiş belediye başkan aday adaylarımız. Partimizin büyükleri, karar vericiler en doğru kararını verecektir. Beykoz’da en fazla oyu getirecek olan kişi aday olacaktır ama neticede biz bütün olarak hareket edeceğiz. Kim aday olursa olsun, kim meclis üyesi olursa olsun… Ortak amaç Beykoz’da Cumhuriyet Halk Partisini iktidara getirmek. Ben Cemal Sataloğlu, önceki dönemlerde de meclis üyesi olmadığım halde meclis üyesi gibi çalışan bir insanım. Mesele Ahmet’in Mehmet’in meselesi değil, Cumhuriyet Halk Partisi’nin Belediye kazanması gerekiyor.
BEYKOZ ÖZGÜN HABER: “Beykozlu seçmen Cemal Sataloğlu’na niye oy versin?”
CEMAL SATALOĞLU: “Beş yıllık mücadelem, Beykoz’un hakkını ve hukukunu korumak için oldu.”
Dört buçuk yıldır görev sürem boyunca, beş yıla yaklaşıyor, bitti. Bütün siyasi hamlelerimi siyasi hareketlerimi Beykoz’un hakkını ve hukukunu korumak için yaptım ve bunun için önümde kimse duramadı. Kimseyi durdurmadım ve yoluma bildiğime devam ettim. Çünkü ben buranın çocuğuyum. Benim kendimin de mülkiyet problemim var akrabalarımda da var tanıdığımda var. Rüzgarlıbahçe’nin o dağlarından yürüyerek, Paşabahçe mezarlığının içerisinden Paşabahçe Ferit İnal lisesine giderken, köprü yoktu. O çamurlu yolu yürüyen… Bu ilçenin çocuğuyum ve dört buçuk beş yıllık mücadelem Beykoz’un hakkını ve hukukunu korumak için oldu.
“Beykoz’un bir kuruşunu dahi boşa harcattırmamak için mücadele ettim.”
Hiç kimseyi tanımadım, hiç kimse de engelleyemedi beni ve bundan sonrada engelleyemez. Beykoz’un menfaatine aykırı olacak her hususta karşılarında oldum geçmişte, bugün de olurum. Beykoz’un bir kuruşunu dahi boşa harcattırmamak için mücadele ettim, etmeye de devam edeceğim. Bunun için hukuki süreçlerde merkezi iktidarın izin vermesi gereken yetkiler verilmedi. Yakalarına yapıştım, yakalarını bırakmam. Çünkü Beykozlunun hakkını hukukunu korumak için ben siyaset yapıyorum. Başka hiçbir amacım yok.