Dışarı ve içerisi diye ayırdığımızda aslında önce kendimiz ile olan ilişkimizin akla gelmesi gerekiyor…

 

Zira; başkaları ile olan birlikteliklerde benden çıkan duygu ve davranışla “bizi” yaratırız.

İç çatışmamız, sevgisizliğimiz, geçmişimiz, beklentilerimiz, hayata bakışımız, yorgunluğumuz, susmalarımız, küsmelerimiz bizim içimizde bir yumak gibi karışmış olup, neşemiz, duyarlılığımız, özverimiz, iletişimimiz karışmış yumağı çözmek için birer araçtır…

Yani kendinle hesaplaşmadan, yaşadıklarının kattıklarına, aldıklarına bakmadan “biz olmak” öyle kolay olmaz…

Hatta çoğu zaman olmaz…

Birlikte yaşadığımız insanlarla ön yargılar, ego çatışmaları yüzünden bazen o kadar çözümsüzlük yaşarız ki insanın en çok istediği huzur sanki imkânsız olur.

Şimdilerde;

“My sweet home”

Eski dilde “mabedimiz, evimiz” de huzur olmayınca orası bizim hapishanemiz olur…

İşte o zaman içerde mi dışarda mıyız bilemeyiz…

 

İnsanın böyle zamanlarda kendine bir bakması gerekiyor.

Evin içinde birlikte yaşadığınız insanlarla hangi duygular hâkim?

 

Konuştuğunuz dil hangisi? İçinde sevgi, anlayış, saygı mı yoksa öfke, uzaklık, anlaşılmamak, suçlamak, kavga mı hâkim?

Birlikteyken nelere zaman harcıyorsunuz?

 

Karşınızda ki insanı tanıyor musunuz ve sizin için ne ifade ediyor?

İlişkinizi zorunlu olarak mı sürdürüyorsunuz? Yoksa her şeye rağmen bir arada olmanın gücü mü hâkim?

 

Birlikteyken mi, uzun süreli yalnız kaldığınızda mı daha keyiflisiniz?

 

Kendinize tahammülünüz var mı? Severek yaptığınız şeyler neler?

Yani sizi siz yapan değerleriniz neler?

Sorun her zaman olacaktır ve çözümde…

 

Karmaşıklıkta sadeliği bulun. Uyuşmazlıkta ahengi bulun. Fırsat, zorlukların arasında yatar.

Albert Einstein.

 

Özellikle ikili ilişkilerde aranızı iyi tutmak için bazı noktalar vardır…

 

İletişim sorunları genellikle farklı beklentilerden kaynaklanır. Bize biçilen rollerden çıkıp doğru şekilde arkadaş gibi sorunları konuşabilmek, empati yapmak, suçlamadan dinlemek, anlamak ve doğru soruları sormak, iletişim sorunlarını çözmeye yardımcı olur.

 

İnsanlar bazen birbirlerine karşı önyargılı davranırlar. Bu durumu azaltmak için, birbirleriyle samimi olmalıdır. Ayrıca, karşılıklı saygı ve hoşgörü, önyargıları azaltmaya yardımcı olabilir.

 

Ego, birçok çatışmanın kaynağıdır. Ego sorunlarını çözmek için, kişiler birbirleriyle dürüst olmalıdır. Ayrıca, tartışmaları kişisel ve haklı olmaktan çıkarmak ve çözüme yönelmek ego sorunlarını azaltabilir.

Karşınızda ki sizin düşmanınız değil aynı tarafta/takımda olduğunuzu sık sık hatırlamak gerekir.

 

Çatışmalar, karşıt görüşler nedeniyle ortaya çıkar ve çözümlenmeyi bekler.

 

Çatışmaları çözmek için, kişiler birbirlerini anlamaya ve karşılıklı anlaşmaya çalışmalıdır. İnatlaşmamak, anlamsız gurur yapmamak, isteklerinizi kavga ile değil yumuşak dille iletmek, Problem çözme becerileri kullanarak, ortak bir çözüme ulaşılmaya çalışılmalıdır.

 

Sonuç olarak, iletişim, saygı, hoşgörü, dürüstlük ve problem çözme, insan ilişkilerindeki sorunların çözümüne yardımcı olacaktır.

Ayrıca;

Onaylanmak, teşekkür etmek, iltifatta bulunmak, dokunmak, sarılmak insana iyi gelir…

Ve bazen sevdiği şeyleri hatırlamak…

Bütün bunlar için

 

İnsan,

Bazen geç kalıyor…

Bir çaya, bir duaya, birine, birbirine.

Yazık…

Ertelediği sevgilerin hep aynı kalacağını sanıyor!..

Can Yücel

 

Holistik ve Aile Danışmanı