Kurtuluş Savaşı’nın kadın kahramanlarından birisi olan Kastamonulu Şerife Bacı, daha önce çocuk kitapları yazarı olarak tanıdığımız Muharrem Kaşıtoğlu’nun kalemiyle yeniden hayat buluyor.
Bilindiği gibi istiklal mücadelesi, Türk halkı için bir hayal mücadelesinden çok, yaşadığı topraklara sahip çıkma ve hayat mücadelesi haline dönüşmüştür. Bu anlamda Kurtuluş Savaşı, hangi açıdan bakılırsa bakılsın, kadınıyla erkeğiyle bir milletin varoluş mücadelesidir. Kadınlar da bu savaşta sadece cephe gerisinde değil, cephede muharip olarak görev alarak Millî Mücadele’nin başarıya ulaşmasında rol oynamışlardır. Şerife Bacı da Kara Fatma, Halide Edip, Çete Ayşe, Halime Çavuş, Tayyar Rahime, Gördesli Makbule gibi Millî Mücadele’nin kadın kahramanlarından biri olarak karşımıza çıkmaktadır. Şerife Bacı, 1921 yılının çetin kış şartlarının hüküm sürdüğü sırada sırtında çocuğu, önünde kağnısı ile İnebolu’dan Kastamonu’ya cephane taşırken, Kastamonu kışlası önüne kadar gelmiş, mermileri ve çocuğunu korumak uğruna donarak şehit olmuştur. Fırtına ve tipinin sabahında Kastamonu kışlasından çıkanlar Şerife Bacı’nın donmuş cesediyle karşılaşmışlardır. Kağnıda üzerleri kardan etkilenmemesi için bir sıkıca örtülmüş cephane ile cephanelerin arasındaki kuru otlara yatırılmış bir bebek ile karşılaşmışlardır. Yapılan incelemeler sonucunda şehit olan kadının bir gece önceki tipide yolunu kaybeden Şerife Bacı olduğu anlaşılmıştır.
İstiklal Yolu’nda Kahraman Bir Türk Kadını Şerife Bacı adlı romana yazdığı ön sözle katkıda bulunan Murat Başesgioğlu’nun da belirttiği gibi “İstiklal Yolu’nda Kahraman Bir Türk Kadını Şerife Bacı” adlı romanın Şerife Bacı’nın şahsında Türk kadınının kahramanlığını destansı bir anlatımla ebedîleştirmesi Türk tarihi ve edebiyatı için önemli bir adım olmuştur. Bu bağlamda Şerife Bacı’nın destansı kahramanlığının anlatıldığı bu romanın, Türk milletinin her bir ferdi tarafından okunmasının gerekliliğini vurgulamak kaçınılmazdır.
Muharrem Kaşıtoğlu: Şehit Şerife Bacı’nın destansı kısacık yaşamı ve Kurtuluş Savaşı’mızda ortaya koyduğu fedakârlık toplumumuzun geniş kesimleri tarafından maalesef tam olarak öğrenilememiştir.
Türk kadınının kahramanlığının Şerife Bacı’nın isminde vücut bulduğu romanım, bu konudaki önemli bir açığı gidermek açısından son derece önemlidir. Yeni nesil başta olmak üzere, insanımızın bu fedakarlıkları okuması ve öğrenmesi bir vatan borcudur. Ne kadar değerli insanların torunları olduğumuzu bilmemiz geleceğe ışık tutmamız ve bu vatana daha sıkı sarılmamız açısından yaşananları bilmemiz gerekmektedir.
Akıcı bir dille ve tarihi gerçeklerden yola çıkarak kaleme aldığım Şerife Bacı romanı bu topraklara, şehit ve gazilerimize olan bir vefa borcu ödeme çabasıdır da. Okurken pek çok yerinde hüzünlenecek, tüyleriniz diken diken olacak ve çokça gururlanacaksınız.
Romanımı Gazi Mustafa Kemal Atatürk ve Şerife Bacı başta olmak üzere bu eşsiz vatanın bize hediye edilmesinde gözlerini kırpmadan, büyük yokluklarla cepheye koşan atalarımıza-analarımıza armağan ediyorum.