Covid-19 salgınının ilçemizdeki sürecini Özgün Haber gazetesi İmtiyaz Sahibi Sedat Dalar sordu, Tokatköy Mahalle Muhtarı Galip Bekaroğlu, Soğuksu Mahalle Muhtarı Muammer Aydınoğlu ve Baklacı Mahalle Muhtarı Mustafa Yıldırım anlattı.
Tokatköy Muhtarlığı
ÖZGÜN HABER: Kısaca özgeçmişiniz? Kaç dönem muhtarsınız…
GALİP BEKAROĞLU: Ben 1960, Giresun doğumluyum. Ortaokulu bitirince Beykoz’a geldim, 1981 yılında adliyeye girdim ve adliyenin çeşitli birimlerinden emekli oldum. Emekliliğimiz erken oldu, daha genciz dedik biraz da halka hizmet edelim dedik. 2014 yılında geldiğim muhtarlık görevimi icra ediyorum. Giresunluyum, muhtarlığın hemşehriciliği olmaz ama mahallemizde birinci nüfusuz. Memurluk hayatımız olduğu için de sağ olsunlar halkımız teveccüh gösterdi ve 2 dönemdir Tokatköy Mahallesinde muhtarlık görevime devam ediyorum.
ÖZGÜN HABER: Bütün dünyayı saran korona illetinden bahsetmek istiyoruz. Bir yılı geçti, 13-14 ay olacak neredeyse. Bizlere Pandemi sürecinin Tokatköy’de ki hikâyesini anlatır mısınız?
“Devletimiz bütün dünyadaki vatandaşlarımıza sahip çıkmak adına Türkiye’ye aldı.”
GALİP BEKAROĞLU: Dünya genelinde olan bu pandemi süreci Türkiye’ye sonradan geldi. Pandemiden korunmak adına dünyada en yaygın önemleler arasında, temizlik, hijyen, maske kuralı olduğu için, biz Türk milleti de namazında, abdestinde çok temiziz, daha çok dikkat ederiz, ülkemize de gelmez diyordum. Devletimiz bütün dünyadaki vatandaşlarımıza sahip çıkmak adına Türkiye’ye aldı. Fakat o kadar insan geldi ki ve o anki panikle maalesef Covit-19 ülkemizde genel olarak yayıldı. Biliyorsunuz o dönem maske krizleri yaşandı. Evet, dış politikadır devletimiz 137 ülkeye hijyen malzemeleri yolladı. Bu bir büyüklüktür ama ülkemizde de maalesef bu sıkıntılar yaşandı. Bunu kimse inkar edemez.
ÖZGÜN HABER: Tokatköy de ilk vaka nasıl yaşandı?
“Tokatköy pandemide 2. Sırada yer almıştı.”
GALİP BEKAROĞLU: Tokatköy’de ilk olarak vaka sayısı 3-5-7 olarak yaşandı. Pandemi denen illet dünyada çoğalmasıyla, ülkemizde ve tabii mahallemizde de çoğalmaya başladı. Pandemi sürecinde geçen yıl Yenimahalle’den sonra Tokatköy mahallemiz 2. Sırada yer almıştı. Kaymakamlık tarafından listeler yayınlanmıştı, o listeye göre söylüyorum tabii ki.
“Pandemi sürecinde muhtarlar olarak çok çabaladık.”
GALİP BEKAROĞLU: Tokatköy mahallesinde bulaşın bu kadar fazla olmasında ki en büyük etken vurdumduymazlık oldu. Vatandaşlarımız uyarıları dikkate almadı. Ne zaman ki bu virüs bulaşı daha da artınca insanlarımız anladı. Pandemi sürecinde muhtarlar olarak çok çabaladık, mücadeleler verdik. Mahallemizde insanları hep uyarmak zorunda kaldık. Emniyet anlamında korona olan evlere camdan da olsa kapısına gittik, evlerinizden çıkmayın dedik ama maalesef bazı vatandaşlarımız ‘ben negatifim’ deyip kurallara uymadı, dışarı çıktı. Bir yönetici olarak bizlerin de sağlığımız bozuldu. Hastalar oldu, cenazeler oldu. Muhtar olarak cenazelere gitmezsen olmaz. Kimse yok, 4 kişi cenazeyi omuzladık, böyle bir süreci yaşadık. Astım hastası olarak bu süreçte kendimi koruyabildiğim kadar korumaya çalıştım. Tokatköy mahallemizde maalesef madde bağımlısı çok çocuğumuz var. Bizler bu çocuklara maske taktıramadık, söz dinletemedik. Ve maalesef bu madde bağımlılığı konusunda da mahalle olarak birinci sıradayız. Bu konu da ayrıca bizleri çok üzüyor.
ÖZGÜN HABER: Bugüne kadar vaka sayısı konusunda elinizde bir veri var mı, bir istatistik yapıldı mı?
GALİP BEKAROĞLU: Şöyle söyleyelim, 3 evden 1 evde korona hastası var. Geçtiğimiz yıl evde 5 kişiden bir kişi pozitif olarak atlatabiliyordu. Fakat bugün 5 kişiden 4 kişinin testi pozitif çıkıyor. Eğer bulaş aile apartmanında ise tüm binada yaşayanların testi pozitif olma ihtimali daha da yukarılarda.
ÖZGÜN HABER: Tokatköy’den resmi ölü sayısı söyleyebilir misiniz?
GALİP BEKAROĞLU: Bu sorunun cevabı sağlıklı olmayabilir. Kayıtlı olmayanlar da olabilir, definden sonra duyduğumuz da. 15 kadar can kaybımızı söyleyebilirim. Şu anda dahi yoğun bakımda yatan hastalarımız mevcut. Umarız bu Covit-19’dan bir daha kaybımız olmaz.
ÖZGÜN HABER: Tokatköy Mahallesi Muhtarı olarak pozitif bir vaka karşısında siz hangi konumdasınız?
“Filyasyon ekibinden ayrı bir de FİTAS ekibi grubumuz var.”
GALİP BEKAROĞLU: Biz muhtarlara pozitif bir vaka konusunda hemen bilgi geliyor. Filyasyon ekibinden ayrı bir de FİTAS ekibi grubumuz var, Kaymakamlık ile organize bir şekilde işleyen. Bizlere T.C. numarası, adres ve irtibat numaraları iletiliyor. Vaka hakkında ki tüm detaylar da orada yer alıyor. Bizlerle birlikte camii hocaları, din görevlileri de göreve geliyor. Bize verilen bilgilere göre her görevli kendisine en yakın olan konum için taramaya gidiyor. Kişiler evlerinde mi diye kontrolleri yapılıyor.
ÖZGÜN HABER: Pandemi sürecinde Tokayköy Esnafı ne şekilde etkilendi?
“Vatandaşlarımızın alım gücü neredeyse yok denilecek boyutta.”
GALİP BEKAROĞLU: Mahallemizde kapanan iş yeri yok ama faaliyet gösteren esnafın gelirleri çok düştü. Maalesef pandemi sürecinde çoğu ürün fahiş fiyata satıldı, satılmaya da devam ediyor. Gıda satışlarında ki rakamlara vatandaşlarımız yetişemiyor, alım gücü neredeyse yok denilecek boyutta.
ÖZGÜN HABER: Ramazan’da yapılan yardımlar ne durumda?
“İhtiyaç listemiz çoğaldı, gelir listemiz azaldı.”
GALİP BEKAROĞLU: Ramazan dolayısıyla Kızılay 90 koli bıraktı onun dağıtımını gerçekleştirdik. Büyükşehir belediyesi 88 koli ihtiyaç sahiplerine teslim edildi. Vatandaşlardan gelen yardımlar teslim ediliyor. İsmini vermek istemediğim bir kurum, her yıl 200 koli verirken bu yıl 20 koli teslim etti. Durum gösteriyor ki bu pandemide kurumlar da çok zor süreçten geçiyorlar. Belediye ve partilerin de kendi dağıttıkları kolileri ihtiyaç sahiplerine ulaştırılıyor. Sonuç olarak, ihtiyaç listemiz çoğaldı, gelir listemiz azaldı.
Beykoz Belediye Başkanlığı’nın sıcak yemek dağıtımı var. Belediye bu sıcak yemek dağıtımında çok başarılı oldu. Her mahallede talep edilen eve sıcak yemek hizmeti pandeminin başından beri var olan ve devam eden bir hizmettir. Belediyemiz koli isteyene erzak kolisi, sıcak yemek isteyene de sıcak yemek hizmeti tüm arayan ihtiyaç sahiplerine iletilmiştir. Bu hizmeti için Beykoz belediyesine basın yolu ile de çok teşekkür ediyorum.
ÖZGÜN HABER: Tokatköy halkına bu kapanma süreci için neler söylemek istersiniz?
GALİP BEKAROĞLU: İnsanlarımızın vicdanen kanunlara ve kurallara uymalarını ve de kendilerine saygılı olmalarını isterim. Vatandaşlar Devletin koyduğu mesafe sınırını ihlal etmemelidirler. Bu süreçte verilen hiçbir emeğin heba olmasını istemiyorum.
ÖZGÜN HABER: En popüler sorumuz, tüm muhtarlarımıza soruyoruz. Hangi takımı tutuyorsunuz?
Galip Bekaroğlu: Fanatik değilimdir ama gönlümde başarılı olan takım Galatasaray var. Maalesef şu pandemi döneminde hiçbir şekilde spor haberlerini takip edemiyorum.
Soğuksu Muhtarlığı
ÖZGÜN HABER: Kısaca kendinizi tanıtabilir misiniz?
MUAMMER AYDINOĞLU: Soğuksu Mahalle Muhtarı Muhammet Aydınoğlu: 1963 Beykoz doğumluyum. Aslen Giresunluyum. İlkokul ve ortaokul’u Beykoz’da Okudum, Lise terkim. Fabrikanın teknik öğretim okuluna geçtik, oradan da iş hayatına başladık. Zaman zaman da sendikacılık görevleri de aldık. Şişecam’dan emekli oldum. Evliyim 2 çocuk sahibiyim. 3 dönemdir Soğuksu Mahalle Muhtarlığı görevini icra etmekteyim. Sağ olsun dostlarımın ve vatandaşlarımızın talepleriyle de muhtarlık görevim devam ediyor.
ÖZGÜN HABER: Bütün dünyayı saran korona illetinden bahsetmek istiyoruz. Bir yılı geçti, 13-14 ay olacak neredeyse. Bizlere Pandemi sürecinin Soğuksu’da ki hikayesini anlatır mısınız?
“Korona yoğunluğu anlamında belki de en düşük olan mahallelerdeniz.”
MUAMMER AYDINOĞLU: Beykoz’un en kalabalık mahallelerindendir Soğuksu Mahallesi. Nüfusunun 3-4 katı insanın girip çıktığı bir mahalledir, okulu ile pazarıyla, Aile Hekimliği, spor kulüpleri ile tüm kurumlarıyla ortak kullanılan bir mahalledir. Nüfusumuz 11 bin 400 civarında. Çevremizdeki mahallelerine göre korona yoğunluğu anlamında belki de en düşük olan mahallelerdeniz. Bunun başlıca nedenleri arasında mahallemizde sitelerin oluşu, alışveriş için dışarıya fazla gidilmemesi de etkendir. Oranın halkı genelde kendi mahallesinde kalan, her türlü imkanları olduğu için de olumlu anlamda etkisi var diye düşünüyorum. Tabii ki Dünyada, Türkiye’de İstanbul’da yoğunluğun yükseldiği zaman bizde de korona vakaları yükseliyor. Mahallemizde son ikinci dalgaya girmeden, 2-3 ay öncesi vaka sayımız 1 kişiye kadar düşmüştü. Elimizdeki rakamlara göre vaka sayısı pozitif, temaslı olarak karantina sayısı maalesef 80-90’lara çıkmış, şu anda ise bu sayı 50-60’larda. Pandemi dolayısı ile ölümler mahallemizde diğer mahallelere göre bakarsak çok fazla kaybımız olmadı.
ÖZGÜN HABER: Pandemi sürecinde Tokayköy Esnafı ne şekilde etkilendi?
“Bizleri talimatla yönetmeye çalışıyorlar.”
MUAMMER AYDINOĞLU: Soğuksu Mahallemizde diğer mahallelere göre esnafımızın durumu daha iyi diyebiliriz. Mahallemizde ağırlıklı olarak tekstil firmaları, dükkan ve esnaf çok. Dışarıdan da mahallemize katılım çok olduğu için esnaflarımız diğer mahalle esnafına göre nispeten biraz avantajlı konumda görünüyor. Tabii sonuç olarak pandeminin etkileri illa ki etki ediyor. Ben 3. dönem muhtar olarak şöyle bir farklılığa değinmek isterim. Eskilerde muhtarların daha çok söz sahibi olduklarını düşünüyorum. Şu an öyle bir boyut oldu ki işleyiş olarak, tabi bu da biz muhtarlar ve derneklerimizin de eksikliklerimi diyelim artık ne dersem diyelim sonuçta memnun değiliz işleyişten. Bizleri talimatla yönetmeye çalışıyorlar. Beni en çok rahatsız eden konu da budur. Birçoğu “Kaymakam böyle dedi, doğrudur.” Kaymakam bizim mülk-i amirimizdir, kabulümdür, başımızın üstüne. Ama tüm bunların yanında “Yok efendim Hakim söyle dedi, yok bilmem ne dedi” tebligatlarından tutunda her şeyden bizleri sorumlu tutuyorlar. Dediğim gibi kalabalık olmanın da bir bedeli var, müthiş derecede bir yoğunluk oluşuyor. Dezenfekte olayını söylemeden, hatırlatmadan takibi edilmiyor. Temizlik boyutlarında olmuyor, hepsi bizde. Muhtarlıklarımızda sekreter çalıştırman gerekiyor, olmuyor. Bu yoğunluklarda sekretarya yönünden de sıkıntılarımız var.
“Biz muhtarlar hiçbir şeyde söz sahibi olmuyoruz.”
İl bazında diğer muhtarlıklarla farklı işleyişimiz var. Hepimiz eşitiz mantığında bakılıyor ama bazı yerlerde 5800 lira sekretarya yardımı alınırken, bazı yerlerde 4000 lira alanlar var… Bizde bu dönem ilk defa Beykoz Belediyesi 1500 lira fatura karşılığı işleyiş oldu, onda da maalesef zengin mahallenin fakir Muhtarıyım ya, bizim arabamız yok benzin geçiyor, ama gıda da marketten alışveriş yapıyorsun market fişi geçmiyor. Bunları toparlamaya uğraşıyorsun tabii her biri bir külfet. İşimizi gücümüzü bırakıp bunlarla uğraşıyorsun. Bunlar bu şekilde olmamalı. Diğer yaşanan yerlerle bir olmamız gerekiyordu maalesef olmuyor. Burada ne tepki ne tavır maalesef bu da olmuyor. Biz muhtarlar başta da dediğim gibi hiçbir şeyde söz sahibi olmuyoruz. Bize plaket veren siyasi partiler oldu. Bizlere “Sizler sağlıkçılardan sonra en çok bedel ödeyen, koşturan, takip eden, riske giren grupsunuz” diye… Ama aşı boyutunda daha yeni yeni, çok söylememize, ısrar etmemize rağmen aşı olayı çıktı çıkalı biz hala son boyuttayız. Yeni yeni Müjde vermeye çalışıyorlar oysaki şu an yaş itibariyle zaten muhtarların büyük bölümü emekli olduğu için de yaş itibariyle zaten benim de öyle oldu aşımı daha yeni oldum. Genç kardeşlerimize üç beş tane de olsa belki faydası etkisi olabilir. Bir karar alınıyor, karar aşamasında kesinlikle muhtarlar olmuyor. Bizler için en demokratik seçilen insanlar derler ama talimat boyutunda yansıması benim müthiş rahatsız ediyor.
Kızılay’dan olsun başka bir yer olsun irtibat oluyor, birlik yapıyoruz, destek olmaya çalışıyoruz ama biz bu insanlara tek tek ulaşmaya çalışırız. Büyük bir mahalleyiz, büyük risk altındayız. Benim arabam yok ve geldiğinde günde 3-4 kez taksiye binmek durumunda kalıyorum bazı yerlere gidebilmem için. Bunun nedeni de her yerden araç geçmiyor olmasıdır. Toplu taşımanın en çok olduğu mahalle olarak şanslıyız belki ama dediğim gibi her noktaya toplu taşıma olmayabiliyor.
Ramazan geldi ve ben yardım boyutunda evlere veya millete dağıtılmasının, bizim tarafımızdan verilmesinin bize getirisinden çok zarar verdiğini düşünüyorum. Bizde de her muhtarda olduğu gibi ihtiyaç sahiplerinin listesi mevcuttur. Gelen yardımlar anlamında İBB olsun, Belediye olsun tamam yardım kolileri veriyorlar ama biz muhtarlar elimizde listeler T.C.’sini alacaksın, imza attıracaksın… Bu anlamda sağlıklı bir şekilde dağıtma şansına da sahip değiller zaten. Biz muhtarlar ihtiyaç sahiplerini tespit edelim, listelerimizi verelim bu şekilde teslim edilsin. Bu anlamda daha adaletli bir dağıtım ve yardım olacaktır. Çünkü biz muhtarlıklar olarak yetişemiyoruz, yetişme şansımız yok.
ÖZGÜN HABER: Pandemi döneminde Beykoz Belediyesi ile muhtarların çalışması nasıl oldu?
“Kalple göz birbirini karşılamalı…”
MUAMMER AYDINOĞLU:
Belediyede çalışanlarla benim bir sorunum olmuyor. Zaten benim prensip olarak üst yöneticileri de çok aramam. Sorunları çözme anlamında da bazı gruplar var, ben bu olaya da sıcak değilim. Çünkü mesela oradan yazıyorsun, şurada çukur var bilmem ne var falan gibi şeyler. Ben zaten çok sıcak bulmuyorum. Muhtarlık işleri müdürlüğü var, bir de Muhtarlar derneğinin var. Arıyorsun not alıyorlar, sorun iletiliyor fakat bir yerde bir sıkıntı var ben asfalt yap derim, işin mühendisi gelir buraya taş döşenecek der. Bu anlamda sağlıklı olmuyor yoksa iş yükünü hafifletmede sıkıntı görülmüyor. Yani sonuç olarak kalple göz birbirini karşılamalı… Pandemi döneminde ihtiyaçlar için bizleri arıyorlar bizler de Sosyal Yardım bölümünden Anıl Bey ile iletişimimizde bir sorun yok. Kendilerine iletiyoruz, sağ olsun kendileri de yardımcı oluyorlar.
ÖZGÜN HABER: Soğuksu halkına bu kapanma süreci için neler söylemek istersiniz?
“Hijyen, maske ve mesafa kurallarına da riayet etmeliyiz.”
MUAMMER AYDINOĞLU: Soğuksu Mahallemiz başta da belirttiğim gibi bizim dışarıdan gelen-giden çok oluyor. Bu anlamda kesinlikle vatandaşlarımızdan duyarlı olmalarını ve de kurallara uymalarını rica ediyoruz. Büyüklerimize karşı sorumluluklarını göz önünde bulundurarak sağlıkçılarımız, uzmanlarımız ne diyorsa yerine getirmek durumundayız. Aşı olmamız gerekiyorsa aşımızı olmalıyız. Topluluktan mümkün olduğunca uzak kalmalı, hijyen, maske ve mesafa kurallarına da riayet etmeliyiz. Bu işlerin kesinlikle vebali var. Birbirimize saygı duyarsak zaten sıkıntı kalmaz
ÖZGÜN HABER: Soğuksu Yücel Çelikbilek Gençlik Merkezi ve içerisinde yer alan Muhtarlık için neler söylemek istersiniz?
“Gençlerin faydalanması için kesinlikle iyi bir yerde isabetli bir yer oldu.”
MUAMMER AYDINOĞLU: Gençlik merkezinin mimarı olan Rahmetli Yücel başkan başta olmak üzere, emeği geçen, uğraş veren herkese teşekkür ediyorum. Bu anlamda Yücel başkanı da rahmetle anıyorum. Burası benim hayalim olan bir yerdi. Eskiden beri gençliğimizden, hatta sendikal boyutta da halkımızın bilinçli olması, birlikte hareket edebilmesi için, biliyoruz ki birlikten güç doğar… Bu tür yerlerin olması kesinlikle lazımdı, o yönden gurur duyuyorum. Burada tabii ki dediğim gibi sadece Soğuksu mahallemize hizmet etmiyor, bizim fiziki yapımız tam ortada bir mahalle olduğumuz için her yöne ve akımı bütün köylerden, sahilden, tali yoldan, ana yoldan nereden nereye gitmek isterseniz soğuk sudan geçmek zorunda kalıyorsunuz. Onun için ulaşım yönünden çok iyi olduğu için, katılım için gençlerin faydalanması için kesinlikle iyi bir yerde isabetli bir yer oldu. Karşımızda da okulumuzun da güvenlik anlamında son aşamalarında… Burada bizlere, mahallelimize düşen dışarıdan gelen giden olarak, ev sahibi olarak da var olalı korumamız çok önemlidir. Gençlik merkezimizde bir de çok güzel bir otoparkımız oldu. Işıklandırmaları ile kamerasıyla ve de bedelsiz hizmet anlamında çok güzel bir otopark oldu. Yaklaşık 50 tane arabanın park edebileceği bir otopark. Hemen parkımızın altında taksi durağının yanından giriliyor.
ÖZGÜN HABER: En popüler sorumuz, tüm muhtarlarımıza soruyoruz. Hangi takımı tutuyorsunuz?
MUAMMER AYDINOĞLU: Ben Süper Lig’de Galatasaraylıyım. Amatörde de Soğuksu Sporu tutuyorum, Kulüp başkanı olduğum için.
Baklacı Muhtarlığı
ÖZGÜN HABER: Kısaca özgeçmişiniz? Kaç dönem muhtarsınız…
MUSTAFA YILDIRIM: 1966 Çavuşbaşı doğumluyum. Evliyim, 3 çocuğum var. 2 dönemdir Baklacı Mahallesi Muhtarlığında görevimi icra etmekteyim.
ÖZGÜN HABER: Korona Mezarlığı biliyorsun Anadolu Yakası’nda Baklacı Mahallesinde. Çok sorunlar yaşadınız, burada eylemler oldu. Covit-19’un Baklacı Mahallesi’nde ki safahatını okurlarımıza aktarır mısınız?
“İlk yaşanan ölümlerde koronayı bilmemesi dolayısıyla haklı bir panik yaşadılar.”
MUSTAFA YILDIRIM: Yanılmıyorsam geçtiğimiz yılın Mart ayıydı ilk olarak koronadan vefat edilen ilk gömülmesi. Sadece bir mezar olarak gömü yapılmıştı. İlk mezara verilen tepkimizin arkasında ertesi gün gördüğümüz 20 tane daha mezarın açılmış olmasıydı. Mahallemizde hızlı bir gömü çalışması yapılmaya başlandı o süreçte. Mahallemizde gömülen vatandaşların hepsi de dışarıdan getirilmiş, korondan vefat etmiş insanlardı. Biz sürecin ilk başında gömülerin artmasıyla da videolar çekmiştik. Sizler de sağ olun Beykoz basını olarak gazetelerinize taşımıştınız. Bizler bir takım görüşmeler yaptık. Yapılan açıklamalarda bakanlıktan emir geldiği, mezarlığa cenaze sahiplerinin alınmayacağı, gömüler özel ekiplerle yapılacağı, en boş mezarlığında Baklacı Mezarlığı olduğu, 100 dönüm olan mezarlığın bir anda faaliyete geçireceğini ifade ettiler. Halkın ilk yaşanan ölümlerde koronayı bilmemesi dolayısıyla haklı bir panik yaşadılar.
“Panik sürecinde 2-3 gün üst üste halk toplandı, eylemler yapıldı.”
Kaymakamla görüşmeler yaptık, emniyet müdürleri geldiler. O yaşanan panik sürecinde 2-3 gün üst üste halk toplandı, eylemler yapıldı. Sonuç olarak en son sağlık bakanımızı aradık. İçişleri Bakanlığını aradık. Bir de mezarlıklar başkanlığına gittik. Kendilerine dedik ki “Bu hastalığın öldükten sonra bir şey yapmayacağını söylüyorsunuz. Eğer bu doğruysa çıkın bunu televizyon kanallarında anlatın!” Aynı akşam mezarlıklar Başkanlığı konuşma yaparak, insanların öldükten sonra üzerinde hastalığın kalmadığını söyledi fakat halkımız buna inanmadı. Bu açıklamanın üzerin tekrar Bakanlık bir açıklama yaptı ve zamanla da halk bu duruma alıştı. Şu anda o koca dağın yarısı mezarla doldu. Sayısının ne olduğunu biz dahi bilmiyoruz. Hastalığın yavaşladığı dönemde 800 tane koronalı toplamda 1500 bulaşıcı hastalıktan gömüldüğünü söyleniyordu. Şimdi bu rakam 2-3 bin olmuştur. Şu anda normal gömü yapıyorlar. Sonuç olarak kendi mezarı olan kendi mezarına gömülüyor.
ÖZGÜN HABER: Bu süreçte muhtarlara büyük görevler düşüyor, bizlere bu süreçte yaşananları anlatabilir misiniz?
“Bizim vatandaşımız çok vurdumduymaz.”
MUSTAFA YILDIRIM: Şu pandemi sürecinde de gördük ki bizim vatandaşımız çok vurdumduymaz. Hastası olan dışarıda geziyor. Uyarıyorsun, aldığın cevap “ben negatifim”. Ama şunu unutuyor, karantina dönemindesin, hastalık kuluçka döneminde yahut ta sen bir taşıyıcısın. Bu çok büyük bir vurdumduymazlık, sorumsuzluktur. Maske, mesafe olayı da maalesef dikkate alınmıyor.
“Vakaları FİTAS üzerinden takip ediyoruz.”
Devlet FİTAS diye bir sistem kurmuş. Biz bu güncellenen sistem üzerinden her gün takip ediyoruz. Vakanın bulunduğu eve gidiyoruz. Kapıdan, camdan ya da telefon ile irtibat kuruyoruz. Evde olup olmadığını, durumunun takibini yapıyoruz. Sonra tüm detayları biz muhtarlar sisteme giriyoruz, bu hizmetin saati de yok.
Bu hastalık sanırım domuz gribi, kuş gribi bir hastalık olarak hayatımıza girdi ve devam edecek gibi duruyor. Ve hastalığın da en önemli ilacı sanırım aşı olacak, ilacı olmayacak. İlaç üzerinde çalışıldığı söyleniyor ama ben buna pek inanmıyorum. Her yıl grip aşısını yaptırdığımız gibi bu aşıyı da vurulacağız. Gribin aşısı olduğuna inanmıyorum. İnşallah Türk doktorlarımız bu anlamda çalışıyorlar ve başaracaklardır.
ÖZGÜN HABER: Baklacı Mahallesinde pandeminin esnafa etkisi neler oldu?
“İnsanlarımızın alım gücü azaldı.”
MUSTAFA YILDIRIM: Baklacı mahallesinde ticari alan yok denilecek kadar az diyebiliriz. Bildiğim birkaç tane tekstil firması işini pandemi döneminde küçültme yoluna gittiler. 2 tane kahve vardı, kapattılar. İş Emlakçı ve bakkalımız var ama onlar da pandemi nedeniyle zaten iş yapamıyorlar. Çünkü insanlarımızın alım gücü azaldı. Bunun üzerine fiyatlar bir yılda neredeyse %100’ün üzerine çıkmış durumda. Baklacı Mahallesinde ki bir gerçek kiracı çok yoktur. Yerlisi ve villacıları vardır. Ama bu süreç fakiri de, zengini de olumsuz olarak etkiledi. Hayvancılık ve tarım yapanlarımızı da olumsuz etkiledi. Bu dönemde temizlik ve gıda işi yapmayanın işi gerçekten çok zorlaştı.
İhtiyaç sahibi vatandaşlarımız için geçen yıla kadar 200 kumanya ihtiyaç talebi varken bu yıl bu sayı 400 oldu. Allah razı olsun, zenginlerimiz veriyor bizler de ihtiyaç sahiplerine dağıtıyoruz kumanyalarını. Ayrıca kendi imkanları ile kumanya dağıtan vatandaşlarımız da var.
Devletin bu tam kapanma konusunda bir başka formül bulabilir miydi bilmiyorum ama çok daha erken, hiç bu kadar uğraşmadan bir kapanma formülü ile beraber ikişer bin lira vererek kapatmanın olmasını daha da iyi olabilirdi. Tabii yine en sağlıklı olan yolu ise aşılama ile olan kapanma olur.
Ben ilk aşımı oldum, ikinci aşı için 18 Mayıs denildi ama sanırım 15 gün, 1 ay kadar daha ertelenecek gibi duruyor. Tabii benim olduğum aşı Pfizer, Alman aşısı… Bu aşı hakkında bazı doktorlar etkisinin daha güçlü olduğunu o nedenle aradaki süreyi uzattık diyenler, diğer tarafta da aşıyı bulamadılar da böyle diyorlar şeklinde iddia edenler de var tabii.
ÖZGÜN HABER: Beykoz Belediyesi ile Muhtarlıkların ortak olarak çalışmalarından söz eder misiniz?
“Belediye yapacağı hiçbir işte bize haber vermiyor, kendisi yapıyor.”
MUSTAFA YILDIRIM: Belediye ile muhtarlar birlikte çalışmıyor dersek daha doğru olur. Belediye yapacağı hiçbir işte bize haber vermiyor, kendisi yapıyor. Biz muhtarlıklar olarak taleplerimiz olduğunda da yerine getiriyor tabii ki. Muhtarlar olarak bizler istiyoruz ki ortak fikirle bir şeyler yapalım ama öyle bir şey yok maalesef. Soruyorlar istemeyince sormuyorlar. Beykoz Belediyesi’nin Çavuşbaşı’nda Baklacı Mahallesi muhtarı olarak söylüyorum, kime ne kumanya veriyor, kime ne yardım ediyor ben bilmiyorum. Benim Ramazan dolayısıyla verdiğim listedeki vatandaşıma yardım kumanyası verildi mi, verildi.
“Belediye ve muhtarlıklar birbirimizden muhakkak haberli olmalıyız.”
Ramazandan 15 gün önce kadar AK Parti ilçe başkanı Hanefi Dilmaç bir toplantı yapmıştı muhtarlarla. Biz muhtarlar olarak orada da dile getirdik, dedik ki, “hangi kurum dağıtım yapıyorsa mahallemizde, bizlere de haber verilsin. Biz muhtarlar da ona göre kim yardım almış-almamış bilelim.” Bazı insanımıza 9 kere yardım yapılmış bazı eve hiç yardım yapılmamış. Diğer kurum ve kuruluşlar içinde bu dediğimiz geçerlidir. Dediğim gibi maalesef bir düzen yok. Belediye olsun, Kaymakamlık olsun, kurum ve kuruluşlar yaptıkları yardımları bizlere bildirmiyor. En çok yardımı da Beykoz belediyesi yapıyorken, belediye ve muhtarlıklar et ve tırnak gibiyken bu böyle olmamalı, birbirimizden muhakkak haberli olmalıyız.
Dediğim gibi bu bilgi ve paylaşımlar konusunda sadece yardım için konuşmuyorum, her konuda birbirimizden haberdar olmalıyız. İBB’de böyle, İSKİ’de böyle. Beykoz Belediyesi’nde daha yeni yeni dönüşler olmaya başladı, bu da iyi bir şeydir.
ÖZGÜN HABER: Korona olan sayısı konusunda elinizde bir istatistik var mı?
MUSTAFA YILDIRIM: Elimizde net bir veri olmamakla birlikte elimdeki listede ki korona ve temaslı sayısı toplam da 1300 kişi. Ölüm vakası olarak en son sayımız mahallemiz olarak 18’i buldu.
ÖZGÜN HABER: Baklacı Mahallesi halkına bu kapanma süreci için neler söylemek istersiniz?
“Lütfen hijyen, maske ve mesafe kurallarına riayet edelim.”
MUSTAFA YILDIRIM: Bugün son duyumlara göre Hindistan varyantı diye bir virüs daha çıktı. İstanbul’da 5 kişide görüldüğü söyleniyor. Burada ki asıl tehlike aile içi bulaş. Önümüz bayram ama maalesef burası bir köy yeri. Birbirlerine gideceklerdir. Sonuçlar doğru tespit edilemiyor, test sonucunda gerçek çıkmayabiliyor. Röntgen çekmeden hastalığını bulamamış hastalarımız var bizim mahallemizde, filmde ciğer buz gibi. Lütfen hijyen, maske ve mesafe kurallarına riayet edelim.
ÖZGÜN HABER: En popüler sorumuz, tüm muhtarlarımıza soruyoruz. Hangi takımı tutuyorsunuz?
MUSTAFA YILDIRIM: Trabzonspor… Bu sene şampiyon olur mu? Olmaz… Beşiktaş olabilir, iyi de oynuyorlar. Fenerbahçe de bir sürpriz yapabilir.
