Masumiyetin Bitişi
Ey insan! Kendini çok ucuza sattın. Çok değerli atlas bir kumaştın, tuttun kendini hırkaya yamadın.
Mevlana
İnsanoğlu içinde iyiliği me yoksa daha çok kötülüğe mi meyilli?
Kötülük bilinçli şekilde normalleştiriliyor mu?
Evimde televizyon olmadığı için ve bu şiddet gösterisinden beslenmediğim için kendimi kutluyorum.
Diyarbakır, Mardin gezimizi yaparken Türkiye, de alışagelmiş olarak televizyonun otellerde, mekânlarda sürekli açık olmasını hiç anlamadım.
Kahvaltı yapıyorsunuz hemen arkanızda ki ekranda ballandıra ballandıra üstüne basa, basa bir şiddet olayını anlatan program var.
Nasıl kayıtsız kalıp yemenize devam edeceksiniz? Diyeceğim ama hiç yokmuş gibi devam ediyor insanlar.
Rica ediyorum kapatıyorlar. Bu şekilde lobide beklerken, otururken toplam 1-2 saat izlemek zorunda kalıyorum. İstemeden gözüm kayıyor.
İşte asıl anlatmak istediğim kendim değil, tam burası.
Tüm kanallarda gösterilen şiddet insanları geliştirmiyor tam tersine kanıksar hale getiriyor. Yani normalleştiriyor.
Diziler şiddet dolu, programlar öyle, sokakta insan gergin.
Bir yerde otururken yanımda ki kişi vahim bir olayı anlatıyor genç kıza. Kızın söylediği “kaç kişi ölmüş ki” yani vahametini kişilerin ölüm sayısı ile belirleyecek. Ve unutacak.
Hiç mi haber izlemeyelim diyorlar? İzleyelim tabii.
Arkadaşını bir cümle ile bıçaklayan, sokakta ki hayvana eziyet eden, kadını döven, çocuğu öldüren zihniyet onları daha çok izlediğimizde bitmeyecek ki..
Şiddetin yaygınlaşmasını, psikolojik sebepleri ve en önemlisi çözümleri konuşmadıkça bitmez.
Tam tersine…
Bizi ne zaman bu kadar merhametsiz, acımasız hale getirdiler?
Sevginin ve en önemlisi eğitimin olmadığı yerde zorbalık başlar.
Cehaletin sesi her zaman daha güçlüdür.
Biz “bilginin sevginin sesi olalım” diyorum
Neden medyada kolektif bilinç adına “zorda kalana yardım eden, hiç bir şey talep etmeden her gün yemeğini yiyebilsin diye restarauntuna yazı asan esnaftan, elinde torba insanların bıraktığı pislikleri ücretsiz toplayan, gönüllü ders veren, bir çok çocuğu okutan insanlardan bahsedilip içimizde ki “merhametin ölmediğini bir toplum olarak değerlerimizi korumayı” göstermiyorlar.
İnsana dair olumlu olan şey kalbimize iyi geliyor. Umutlanıyoruz.
Bizim “İYİLİĞE ve İYİLEŞMEYE” ihtiyacımız var.
Bazılarımız şiirlere,
Şarkılara, filmlere,
Kitaplara tutunuyor..
Sanırım artık insan,
Tutunamıyor insana.
Oğuz Atay
Tutunmaya ihtiyacımız var. İyiliği de, kötülüğü de besleyen içimizde ki ateşin yönünü aileler, öğretmenler ve duyarlı insanlar yönlendirecek.
Bunun için değerli eğitimcilere verdikleri her emek için teşekkür ediyor ve “öğretmenler gününü” kutluyorum.
Yorumlar
Yorumlar (Yorum Yapılmamış)
Benzer Yazılar
-
Masumiyetin Bitişi
-
SEVTAP HOCAM SAYGILAR
-
Beykoz’da Zaman Daralıyor, KÖSELER’i Bu kez Zaman Aşımı da Kurtarmayabilir!
-
BENCE ÖLDÜM
-
Kumruların Aşkı
-
KARMA-ŞA
-
MİSAFİRSİN BU DÜNYADA
-
BİZ İYİ İNSANLARDIK!
-
NE BİR EKSİK NE BİR FAZLA
-
Murat Aydın, KÖSELER’den Daha Çok Beykozlu
-
HERKES GİBİ GÖMÜN BENİ!
-
HAYATA DÖN