SANATA SAYGI 4
Dördüncü kez “Sanata Saygı” diyorum ama sanırım sanatın ne olduğunu bilmeyenlerden bu saygıyı bekliyorum.
“Sanat nedir?”, “Neye sanat denir?”, “Sanatın, sanat olması için oluşturulması gereken şartlar nelerdir?”; öncelikle bu sorulara cevap verebilme bilgisine ve yetisine sahip olmaya ihtiyacımız var. Sanat olgusunu kavramak için de sanatın nasıl tanımlandığına odaklanmalıyız.
İnsan bilmediği bir şeyi anlamaz, anlamadığı şeye karşı da herhangi olumlu bir duygu ve ona uygun bir tutum geliştiremez.
“Sanat” kavramı üzerine, tarih boyunca pek çok kez değişikliğe uğrayan çeşitli tanımlamalar olduğunu; hatta günümüzde dahi bu kavramın akademik tartışmalar ile yeniden tanımlanmaya çalışıldığını görüyoruz. Bireysel yaklaşımlar da elbette sürmektedir fakat bu, bireysel algılayışların neticesinde oluşan yaklaşımların, sanat olgusuna dair genel manadaki bir bakışı baz aldığını söyleyebiliriz. Sanat deyince; müzik, edebiyat, resim, heykel vb. şeylerin sanat olduğuna dair genel bir bakış. Elbette bu yanlış değil, ne var ki oldukça basit.
Sanatın çok çeşitli ve boyutlu yapısının kavranmasının, sanata karşı tutumu – olması gerektiği gibi – oluşturacağını ve geliştireceğini düşünüyorum. Özellikle “Neye ‘sanat’ denir, neye denmez?” sorusu, bu kavrayışın neticesinde en doğru cevaplara ulaştıracaktır bizi. Dolayısıyla bu kavrama sayesinde edinilecek tutum, ‘sanata saygı’ için önemli bir başlangıç noktası olacağı gibi sanatın sınıflandırılmasının öğrenilmesi ve sanatı değerlendirme ölçütlerinin de kavranması adına iyi bir zemin oluşturacaktır.
İnsan yaşamında bilgi ve bilginin düzeyi gerçekten önemlidir. Genel kültür bilgisi edinmek de pek çok şey hakkında bize ufuk açar, yeterli olmadığını ise unutmamak gerekir. İnsan gelişen bir varlıktır madem, lütfen gelişelim. Her alanda olduğu gibi sanat alanında da ahkâm kesmenin bir hüner olduğunu sananlardan olmayalım.
Sanat, insanın sınırsız hayal gücünün ve yaratıcılığının bir eseridir. Sanatın doğuşundaki giz buradadır, insanda; hayal gücünü yaratıcılıkla esere dönüştürebilen insanda… Lâkin binlerce yıl öncesindeki ilk algılayıştan / algılanıştan çok uzak bir noktadadır sanat. Sanatı yaratan, üreten, icra eden sanatçılarsa özel kişilerdir. Aslında sanat, üretildiği anda, onu ortaya çıkaran sanatçının saf yeteneği ve becerisiyle çoktan saygın bir kademeye yükselmiştir. Herkes kendini sanatçı ve yaptığı şeyi sanat sanmadığı zaman, bu gerçeğin üzerindeki perde aralanacaktır.
Sanata Saygı için birebir sanatın içinde yer almanız gerekmez – ki bazen herhangi bir sanat dalında eğitimini tamamlamış ve sanata tüm ömrünü adamış gibi görünen kişiler arasında dahi henüz sanata ve sanatçıya yeterli saygıyı oluşturamamış olanlara rastlanmaktadır. Onlar yetersiz eğitim almış olabilirler, bilip de bilmezden gelmeyi hayatta kalmak için tercih edebilirler ya da tamamen şahsi hırsları nedeniyle bilerek ve isteyerek, saygısız bir tutumda bulunabilirler; bu durum elbette daha da kabul edilemezdir. – sadece seyirci / okuyucu olsanız bile sanatın ne olduğunu kavramak, inanın, saygı duymanızı sağlayacaktır.
Sanatın ne olduğunu kavramak dediğim gibi başlangıç sadece…
Korkarım, daha çok yolumuz var. O güne kadar en azından emeğe saygıyı düşünmek ve uygulamaya çalışmak iyi olur bence…
Sanata Saygı 5’te sanırım yine buluşacağız.
Yorumlar
Yorumlar (Yorum Yapılmamış)
Yazı hakkında görüşlerinizi belirtmek istermisiniz?
Dikkat! Suç teşkil edecek, yasadışı, tehditkar, rahatsız edici, hakaret ve küfür içeren, aşağılayıcı, küçük düşürücü, kaba, pornografik, ahlaka aykırı, kişilik haklarına zarar verici ya da benzeri niteliklerde içeriklerden doğan her türlü mali, hukuki, cezai, idari sorumluluk içeriği gönderen Üye/Üyeler’e aittir.
Benzer Yazılar
-
Beykoz’da Zaman Daralıyor, KÖSELER’i Bu kez Zaman Aşımı da Kurtarmayabilir!
-
BENCE ÖLDÜM
-
Kumruların Aşkı
-
KARMA-ŞA
-
MİSAFİRSİN BU DÜNYADA
-
BİZ İYİ İNSANLARDIK!
-
NE BİR EKSİK NE BİR FAZLA
-
HERKES GİBİ GÖMÜN BENİ!
-
HAYATA DÖN
-
Kim Daha Çok Yalan Söyler? Kadın mı Erkek mi?
-
KÖSELER’in 100 Gün Değerlendirmesi
-
LORDLAR VE LEYDİLER