Ağaca dayanma çürür, insana güvenme ölür. (Alıntı)
Son zamanlarda insan ilişkilerinde en çok duyduğum cümle “kimseye güvenim kalmadı”
Hatta daha ileri gidip;
“Bu devirde en çok Azrail’e güveneceksin en azından niyeti, belli” diyenler bile var…
Güven, bir kişi ya da şeye duyulan inanç, itimat ve bağlılıktır.
Ne demiş eskiler; Bir öleni geri getiremezsiniz, bir de kaybolan güveni.
On insanın neredeyse hepsi benzer şekilde bu konudan şikayetleniyorsa burada bir şeyler yanlış gidiyor demektir…
Güven, ilişkilerin temelidir ve sağlıklı iletişim, işbirliği ve toplumsal düzen için önemlidir.
Sevdiğine, ailesine komşusuna, çevresine, topluma, siyasetçiye, yöneticiye, esnafına güvenmeyen, sürekli şüphe duyan bir toplum yaratmışız…
Güvensizlik başladığı andan itibaren samimiyet olay yerini terk eder. (Alıntı)
Ne anlamlı bir cümle.
Demek ki biz samimiyeti, dürüstlüğü kaybettik…
Yalanlar, aldatmalar, yanlış ifadeler veya sözler, ihmal veya ihlaller güven duygusunu zedeleyebilir.
Ayrıca;
Her şeyi normalleştirdik…
Özellikle toplumsal, politik ve ekonomik dengelerde yaşanan sorunlar, adaletsizlikler ve haksızlıklar güveni sarstığı gibi, sosyal medyanın yaygınlaşması ile de yanlış, çarpıtılmış ilişkiler, paylaşımlar, değerlerin yer değiştirmesi insanların birbirlerine ve bilgilere olan güvenini azaltmaktadır. Ne yazık ki bir düğmelik anlık hazzı insanlara yaşatarak duyguları esir alan sözüm ona sosyal siteler kişileri yanlışlığa iterek sonrası koca bir hayal kırıklığı oluşturmuştur…
Güven ruh gibidir, terk ettiği bedene asla geri dönmez. (Alıntı)
Güven duygusunun eksilmesi toplumları aile yapısını zedeler ve sağlıksız ilişkilere yol açar…
Yani ne yaptıysak biz kendimize yaptık…
Ne zaman ve nasıl bu hale geldik?
Üstesinden gelir miyiz? Bunun için önce kendimizden başlamalıyız…
Önce dürüst olmak gerekiyor. İnsanların İçten, samimi, şeffaf açık, ilişkilere ihtiyacı var.
Edep…
Utanma…
Güvenin en temel prensibi sorumluluk sahibi olmak verdiği sözlerin arkasında durmak ve bunları yerine getirmektir…
İnsanlar birbirlerine karşı iyi niyetli olmalı, önyargı ve şüphe ile değil, anlayışla ve empatiyle yaklaşmalıdır.
Sağlıklı iletişim, anlayış ve empati güvenin oluşmasına yardımcı olur. İnsanlar birbirlerini dinlemeli, anlamaya çalışmalı ve karşılıklı olarak saygı göstermelidir.
Toplumlarda adaletsizlikler ve eşitsizlikler güveni zedeler. Bu nedenle, adaletin ve eşitliğin sağlandığı bir toplum için çaba sarf edilmelidir.
Bunun dışında dışarda olup bitenlerle ilgili biraz araştırmacı doğru ve güvenilir kaynaklardan bilgi edinmelidir. Kaynakları doğrulamak, araştırmak ve farklı görüşleri değerlendirmek önemlidir.
Sonuç olarak, güven, insanların birbirlerine ve dünyaya olan inancını ifade eden önemli bir duygudur. Güvenin yitirilmesi toplumlara zarar verir.
Bu nedenle, doğru bilgi, şeffaflık, sorumluluk, iyi niyet, iletişim, anlayış, adalet ve eşitlik gibi faktörlere odaklanarak güveni yeniden inşa etmek önce kendimiz sonra inancımız için önemlidir.
Hiç incinmemiş, hiç yara almamış gibi yeniden sevmek, güvenmek…
Yoksa;
Tutunacak neyimiz kaldı?
Yorumlar
Yorumlar (Yorum Yapılmamış)
Benzer Yazılar
-
Beykoz’da Zaman Daralıyor, KÖSELER’i Bu kez Zaman Aşımı da Kurtarmayabilir!
-
BENCE ÖLDÜM
-
Kumruların Aşkı
-
KARMA-ŞA
-
MİSAFİRSİN BU DÜNYADA
-
BİZ İYİ İNSANLARDIK!
-
NE BİR EKSİK NE BİR FAZLA
-
Murat Aydın, KÖSELER’den Daha Çok Beykozlu
-
HERKES GİBİ GÖMÜN BENİ!
-
HAYATA DÖN
-
Kim Daha Çok Yalan Söyler? Kadın mı Erkek mi?
-
KÖSELER’in 100 Gün Değerlendirmesi