KÖKTEN ÇÖZÜM
“Umut, umut, umut!” diye seslendi çocuk.
Umudun anasını bellemişler haberi yok!
İyiliğe ulaşmak için;
Kişisel gelişimimize odaklanıyoruz,
Güzeli arıyoruz,
Sevginin gücüne sığınıyoruz,
İyileştirici ne varsa onun peşinden gidiyoruz,
“Bu insanlar niye böyle kötü?” diyoruz,
Tırnak içinde, evrene, pozitif pozitif enerjiler yaymaya,
“Sözlerimiz kaderimizdir,” mantığıyla olumlu cümleler kurmaya çalışıyoruz ya…
Hay tüküreyim!
Gene lamalığım tuttu kusura bakma kardeşim!
Mevlana mıyım ben? Evliya mı?
Bence arada onlar da argo konuşup küfretmiyorduysa ne olayım!
En azından akıllarından geçirdiklerine kesin eminim, hadi, “Erene kadar,” diyeyim.
Tamamıyla erdiklerinden nasıl emin olacağız?
Güzel sözler, şiirler yazmakla olmuyor o işler…
Hayallerinde evet, hayatlarında belki de asla…
Benim sabrım hainlik görene kadar mesela…
Bir, iki, üç tamam; bende ipler kopuyor.
Hatta çoktan koptu.
Kopan iplerden ilmek yapıp insan müsveddelerini ucunda sallandırasım var.
Herkesin aynı şeyi istemesinden ya da daha doğrusu, istiyor görünmesinden sıkıldım.
Hiç sevgilisi yok, ay garibim!
Aşk istiyor.
Olunca da; mis gibi karısı var, başka kadınlara yazıyor; kocası var, başka erkeklere kıçını başını oynatıyor.
Güveneceği hiç kimsesi yok, ay yazık!
Güven bekliyor.
Sen güveniyorsun, güven duyacağı tüm ortamı yaratıyorsun; palazlanıyor. En büyük ihaneti güven bekleyen, güven verene yapıyor.
Huzuru yok, hiç olmamış şu hayatta! Tüh tüh!
Ruhu tatminsiz, huzurlu bir ortamda bakıyorsun huzursuzluğu o çıkarıyor.
Hiç dostu yok, arkadaşı çok!
Dostluk gördüğü an, karşı tarafın iliğini kemiğini sömürüyor, “Hep bana, hep bana!” diyor. Aldığı gibi vermesini bilmiyor.
Dışlanmış çok, sevilmemiş ki ay canım!
Sevgi arıyor hem de saf sevgi…
Koşulsuz seven birini gördü mü, bu sevginin ardında hep bir neden arıyor. Şüpheciliği bitmiyor. Daha fazlasını istiyor da istiyor. Kendi bir nebze bile sevmiyor belki de sevemiyor.
Başarısız hep, ömrü boyunca fırsatı olmamış hiç, Allah Allah!
Başarı istiyor.
Kendine fırsat sunan birileri çıktığında da kendini büyütmek için fırsat sunanı küçültme, hor görme, karalama politikası güdüyor. Onların başarısını sadece kendi başarısıymış gibi göstermeye çalışıyor. Yüzsüzce kendine mal ediyor.
Kime yutturuyorsa artık!
Aradığını bulmaya başladığında insanlığını kaybedeceksen ve huzursuzluğun çirkin hırslara dönüşerek kötülük tohumları serpecekse etrafa hiç ihtiyacı yok dünyanın buna…
Arama, bulduğunda hazmedemeyeceğin şeylerin peşine düşme!
Huzursuz, mutsuz, sevgisiz, başarısız, yalnız, çaresiz kal hep… Seni “İyi insan” formunda tutan bunlar çünkü… Böylece çevrene zarar vermezsin, herkes de seni şanssız ama saygın biri olarak görmeye devam eder.
Bundan böyle sırtımı dönüp gideceğim.
Emeğimi, sevgimi, verdiğim değeri ve dostluğu hak etmeyene sırtımı dönüp gideceğim.
Affedilmenin büyüklüğüyle sarmalanmasına karşın onu bile heba edebilen, kendi çıkarı için yüze gülen, arkadan kuyu kazan, dedikodu yapan vizyonsuz, vicdansız insanlar sarmış dünyayı…
Bence evrenin huzur bulması için, doğanın ve içindeki canlıların rahatça yaşayabilmesi için kökten bir çözüm var:
Tüm insanlık yok edilmeli…
Milyonlarca yıldır yaşananlar hep aynı, düzelmiyor insan evladı.
Tanrım, sen bunu bir düşün; vakti geldi de geçiyor. Bak, herkes bana, konu her ne ise: “Sen söylemiştin,” diyor. Biliyorsun, şahitsin.
Umarım ömrüm nihayete erip de yanına geldiğimde, “Sen söylemiştin,” demezsin bana…
Ben, bu dünyada böyle yaşamaktansa razıyım topyekûn yok olmaya…
Yorumlar
Yorumlar (Yorum Yapılmamış)
Benzer Yazılar
-
Beykoz’da Zaman Daralıyor, KÖSELER’i Bu kez Zaman Aşımı da Kurtarmayabilir!
-
BENCE ÖLDÜM
-
Kumruların Aşkı
-
KARMA-ŞA
-
MİSAFİRSİN BU DÜNYADA
-
BİZ İYİ İNSANLARDIK!
-
NE BİR EKSİK NE BİR FAZLA
-
Murat Aydın, KÖSELER’den Daha Çok Beykozlu
-
HERKES GİBİ GÖMÜN BENİ!
-
HAYATA DÖN
-
Kim Daha Çok Yalan Söyler? Kadın mı Erkek mi?
-
KÖSELER’in 100 Gün Değerlendirmesi