SAHNE GERİSİNDEKİ KAHRAMAN: TEKNİK ADAM
Konu tiyatro olduğunda, seyirci tek bir şeyle ilgilidir; sahnede gördükleriyle… Eğer ekrandan da tanıdığı ve beğendiği oyuncular varsa sahnede, oyunun içeriği bile o kadar önemli olmayabilir.
Evet! Tiyatronun olmazsa olmazı oyuncudur. Oyuncuyu çıkardığınızda yapılan şey tiyatro olmaz. Oysa tek bir oyuncu küçük bir yükseltinin üstünde tiyatro yapabilir.
Ne var ki, tiyatronun gerçekliği içinde yerini almış olan görünmez kahramanlar vardır. Sahne gerisindeki KAHRAMAN: TEKNİK ADAM! Onlar da tiyatronun, oyunun ve oyuncunun olmazsa olmazlarıdır aslında. Teknik Adam sözü tiyatro lügatinde, oyunun seyirciye aktarımında dekor, ışık, müzik, efext, kostüm gibi destekleyici unsurların kontrolünü üstlenmiş olan sahne teknisyenleri için kullanılan bir tabirdir elbet. Onlar görünmez oldukları kadar sessizdirler. Bazen oyuncu için de görünmezdirler ya hoş! O görünmezlik pelerini altında her şeyi gören gözleri, her şeyi duyan kulaklarıyla insan sarrafıdır her biri. Tiyatro içinde olup bitenin sessiz ve sözsüz tanıklarıdır. Bir konuşsalar kim bilir neler olur?
Sadece, oyunun prömiyer ve gala gecelerinde adlarından söz edilen Teknik Adam ile oyuncu arasında özel bir bağ olduğuna inanıyorum. Sahne perileri dışında en yakın dostum onlardır. Bunu itiraf edeceğim. Tiyatroya, profesyonelliğe adım attığım andan itibaren en iyileriyle birlikte çalıştım. Oradan oraya aksesuar, dekor, kostüm taşıyan insanlar değil onlar… Onlar en az biz oyuncular, yönetmenler, yazarlar kadar sanatı, tiyatroyu seven ve o sahne tozunu bizlerden daha çok yutan insanlardır… Emekleri tıpkı biz oyuncular gibi alınlarında boncuk, boncuk ter bırakır. Ağızlarından ‘ Of! ‘ sözcüğünü duyamayacağınız adamlardır onlar! Ve zaman içinde edindikleri tecrübeleri oyunlar yazarak değerlendirenler de çıkar aralarından… Ama ne burunları kalkar gururdan ne de başka bir şey… Hiçbir şey olmamış gibi işlerini yapmaya devam ederler… Arka planda durmayı özellikle seçen bu adamlar baş tacımızdır. Çoğu kez öyle davranılmasa da onlara…
Yeni profesyonelliğe adım atmış bir oyuncu sahne adabını Teknik Adam ‘ı izleyerek dahi öğrenebilir… Hiçbir şey bilmez gibi duran bu adamlardan en doğru eleştiriler gelir. Her biri iyi birer gözlemcidir çünkü. Tek, tek isimlerini saymak isterdim ama ya birini atlarsam nasıl hesap verebilirim.
Benim tiyatroya ilk girdiğim yıllarda birlikte çalıştığım, işinin ehli pek çok Teknik Adam emekli oldu ve gitti… Fakat birçoğu fırsat buldukça ziyarete gelirler… Özlem giderirler, özlem gideririz. Tiyatro sevdamı yürekten paylaşabildiğim, bana ağabeylik, kardeşlik yapan bu adam gibi adamların her birine teşekkürü bir borç bilirim. İyi ki varsınız.
Ve biz oyuncuların her birinin ne olduğunu bilen bu adamlara saygıda kusur edilir çoğu zaman… Onların hizmet alanı tiyatrodur şahıslarımız değil. Tıpkı bizlerin hizmet alanının tiyatro, sanat olduğu gibi… İnsanlığımızda olmadığı gibi bu konuda da farkımız yoktur. Herkes kendi görevini layığıyla yapmakla yükümlüdür sadece. Yapmayan her kim olursa olsun hesap sorulmalıdır elbette…
Yeni dönem Teknik Adam modeli biraz değişiklik göstermiştir gerçi… Bunu maalesef iyi anlamda söylemiyorum. Sanki tiyatro sevgisinden, anlayışından biraz uzak gibiler. Sahne adabı konusunda kendilerinden önceki Teknik Adam’ları örnek almaları gerekmektedir.
Tiyatro ülkemizde pek çok şeyde olduğu gibi rağmenlerle yapılmaktadır. En ağır işleri de Teknik Adamlar üstlenmektedir. Biz oyuncular olarak provamız olduğunda, oyundan oyuna tiyatroya gideriz. O adamlar sabahın erken saatlerinden geceye kadar tiyatrodadırlar. Bazen günde iki dekor değiştirirler… Zamanla yarışırlar. Şartları, yoğun oyun programımızdan ötürü oldukça ağırdır. Yılmadan, usanmadan sanata hizmet eden bu adamlara ne desek, ne söylesek azdır.
Onlar sahne gerisindeki kahramanlardır.
Yorumlar
Yorumlar (Yorum Yapılmamış)
Benzer Yazılar
-
Masumiyetin Bitişi
-
TABULA RASA
-
SEVTAP HOCAM SAYGILAR
-
Beykoz’da Zaman Daralıyor, KÖSELER’i Bu kez Zaman Aşımı da Kurtarmayabilir!
-
BENCE ÖLDÜM
-
Kumruların Aşkı
-
KARMA-ŞA
-
MİSAFİRSİN BU DÜNYADA
-
BİZ İYİ İNSANLARDIK!
-
NE BİR EKSİK NE BİR FAZLA
-
Murat Aydın, KÖSELER’den Daha Çok Beykozlu
-
HERKES GİBİ GÖMÜN BENİ!