Yeni adresimiz
Ana Sayfa Güncel, Siyaset 6 Nisan 2023 357 Görüntüleme

Füsun SÖKMEZ: “6284 sayılı kadın hakları yasasının arkasındayız.”

reklam

 

Beykoz’da hemen hemen her kesim tarafından tanınan, son yıllarda da CHP Kadın Kolları Genel Başkan Yardımcılığı göreviyle neredeyse Tüm Türkiye’de tanınan ve CHP’nin her kademesinde görev almış, aslında bir Milletvekili gibi çalışmış Füsun SÖKMEZ artık CHP’den 28. Dönem İstanbul 1. Bölge Milletvekili Aday Adayı olarak herkesten oy istiyor.

“Siyasete 1984 yılında başladım.”

Üreten, sözünün arkasında duran, halkla toplumla bütünleşen bir siyasetten bahsediyoruz. Benim siyasi hayatım 1984 üyeliğimle başlıyor. 1992 yılında SHP döneminde bulunmuştum. Daha sonra 1999 yılında meclis üyesi adaylığım var. Beykoz kadın kolu başkanlığım, İstanbul il kadın kolları başkanlığım, İstanbul il başkan yardımcılığım, İstanbul il Eğitim sekreterliğim… CHP’de çok önemli “parti okulu” gibi bir projeyi hayata geçirdik. Bugün İstanbul’da; Özellikle sandık güvenliğinden bahsediyorsak inanın temellerinin atılmasında o projenin çok büyük önemi var.

“Seçimlerde 1 oyun önemini gördük.”

Genel başkanımız Sayın Kemal Kılıçdaroğlu öngörüsüyle başlamış, biz de onun neferleri olduk ve çok yol katettik. Tek sesli değil Türkiye genelinde aynı sözü, aynı söylemi söylediğimiz, üyemizi yetiştirdiğimiz ve özellikle de sandık gününde sandıkların oluşumunda o ıslak imzalı tutanağın ne demek olduğunu, imzaları tutanağın altına hangi saatte atmanın anlamı olduğunu öğrettik. İtirazlarda bir oyun önemini gördük. Hem de İstanbul’u aldığımız son İBB seçiminde Haziran’da tekrarlanan seçimlerde de gördük.

Canan Kaftancıoğlu’nu, İl Başkanımızı da sevgi ile anacağım ki kendisi bir dönem önce kurul arkadaşımdı. Kendisi çok sevdiğim, güvendiğim, inandığım, benden çok da onun bana inandığı güvendiği bir diyalog ağımız var. Bir kadın olarak da çok güzel duruş sergiliyor. Umarım bizler de aynı duruşu birleştirerek bu defa da iktidarın seçimini yapacağız.

“Karadeniz’in 5 ilinin sorumluluğu bana verildi.”

Bu dönemde Örgüt sorumlusu olarak kadın kolları genel başkan yardımcılığı yapmak bana nasip oldu. Ve bölgelerde çok   odaklı çalışmalar yaptık. Her ayın en az yarısını o illerde geçirdim. Kadın Kolları Genel Başkanım Sayın Aylin Nazlıaka tarafından Karadeniz’in 5 ilinin sorumluluğu bana verildi; Giresun, Ordu, Samsun, Sinop ve Amasya… Ve bildiğiniz gibi o bölgelerden bizim ilçemizde de çok hemşerimiz var.

“Vekil değildim ama vekil gibi karşılandım.”

Biz de örgüt ziyaret edilir, örgüt ile bir toplantı mutlaka yaparız. Sonra Yollara düştük, dağ tepe demeden o güzel Karadeniz insanıyla buluştuk, projelerimiz kapsamında üye yaptık. Türkiye Cumhuriyeti’nin 973 ilçesi var. Dolayısıyla eksik olduğumuz örgütlenmeleri, Kadın örgütlenmelerimizi tamamladık. Parti programlarımızın sorumluluğuyla çalıştık, temsil ettik. Ana kademe başkanlarımız, ilçe başkanlarımızla çok çalışmalar yaptık.

“Aile destekleri sigortasını iktidara gelir gelmez uygulayacağız.”

Aile destekleri sigortası genel başkanımızın çok önemli projesidir. Yıllarca makarna, kömür, koli vaadi ile siyaset yapıldı. Oy aldı, oy verdi insanlar, vermek durumunda kaldılar. Sosyal yardım, engelli yardımı, evde bakım yardımı alacağız ‘Aman ha kesilir’ diye oy verdi oysa aile destekleri sigortası tamamen bunları ortadan kaldıran, 50 yıldır Birleşmiş Milletlerde altına imza attığımız ama iktidarın uygulanmayan bir proje.

Şimdi Kemal Kılıçdaroğlu önderliğinde bunu iktidara gelir gelmez uygulayacağız. Bütün bu aileler tespit edilecek ve sosyal yardımlarla ilgili asgari ücretin altında bir maaş varsa mutlaka o ev oransal oranda ne kadar ihtiyacı varsa evdeki kadının hesabına parayı yatıracağız. Bir elin verdiğini bir el görmeden alacak kadınlarımız ve istediği gibi çoluğuna çocuğuna harcayacak. 2800 TL ile 8500 TL arasında olacak, bu günkü asgari ücret şartlarında. Oysa şu anda bizim öngördüğümüz bu desteğin alt sınırına dahi ulaşmayan yardımlar söz konusu iktidar tarafından. Zaten asıl olan ülkede yoksulluğu bitirmek İstihdamı, üretimi arttırmak Engellinin, Eğitimde çocukların, yaşlıların sosyal haklarını kurumsal bakış ile çözeceğiz.

“6284 sayılı kadın hakları yasasının arkasındayız.”

İktidar bu günlerde 6284 sayılı kadın hakları yasasının kaldırılacağını ima eden davranışlar sergilemektedir. İstanbul sözleşmesinin iptalinin ardından bir de 6284 sayılı kadın hakları yasasının iptal edilmesini istemek, iktidarın kadınlara bakış açısını göstermektedir. Bu yasanın özünü anlamamak, kadına her türlü ayrımcılığı, şiddeti reva görmekte. Biz iktidarımızın ilk günlerinde İstanbul Sözleşmesini yeniden yasalaştıracağız. Kadına şiddet ile ilgili bir projemiz var hayata geçen. Şiddete uğrayan her kadına, istismara uğrayan her çocuğa, tacize uğrayan, şiddet gören her canlının yanındayız. Hukuk, psikolojik destek, maddi destek…  Barolarla, tabipler odalarıyla STK’larla protokoller imzaladık ve bir çağrı merkezimizi kurduk Binlerce kadına dokunduk. Duruşmalara katılıyoruz Özellikle Kadının ekonomik güçlenmesi gerekiyor

“Ekonomi ve kadın istihdamı üzerinde çalışmak istiyorum.”

Kadının ekonomideki yeri, Türkiye ekonomisinin esnaf ve kobilerin ekonomik durumu, vergide kayıt dışılığın önlenmesi, adaletli vergi düzeninin getirilmesi ve meslek mensuplarının bu noktada yeri konusu benim özellikle dile getirdiğim bir konu… Ekonomi konusunda akademisyen Genel Sekreterim Sayın Selin Sayak Böke ile de gelmeden konuştum. Makro ekonomi ile biliyorsunuz… Ülkenin yönetiminde hangi yatırımları, hangi teşvikleri, hangi kredileri, hangi faiz oranları uygulayacağımız konusunda politikalar oluşturulur. Bir de bunun mikro ekonomi tabana yayılan kısmı var. Benim de mesleğim gereği mali müşavir olarak biz buralarda çalıştık. Küçük işletme dediğimiz Kobilerle çalıştık, esnafla çalıştık. Kobilerin, esnafların sorunu… Ayakta kalabilmeleri için vereceğimiz destekler var

Vekil olup o vekil yetkisiyle Mali müşavir olmam ve Ekonomist olarak; vergi politikaları ile mutlaka SGK ile istihdamla ilgili çalışacağım. Çünkü meslek odam TÜRMOB, ISMMMO ile yıllarca bunları işledik, komitelerimizde çözüm odaklı çalışmalar yaptık. Onların desteklerini alacak olmaktan ayrıca gururluyum. Toplumsal STK’dan geliyorum. Atatürkçüyüm, Atatürkçü Düşünce Derneği’ni Beykoz’da kurduk ve 7 yıl başkanlığını yaptım. TÜKODER’de çalıştım, Engelli derneklerinde, eğitim derneklerinde çalışıyorum. Yani bütün o sosyal boyutlarda mutlaka yer alacağız. Ama benim kocaman bir parantez açtığım bir şey var (BEYKOZ) ben diyorum ki Beykoz İstanbul’un tek taşı ve ben bu tek taşı hazırlamaya geliyorum.

“Beykoz’da gençlerimizin gidebileceği alanlar yok.”

Gençlerimiz doğru dürüst gidebileceği alanı bulunmayan, AVM’si, çarşı pazarı olmayan Beykoz. Balık pazarımız yok balıkla ilgili ciddi sorun yaşıyoruz, neden olmasın. Ben Sinop’tan da sorumluyum, orada da balıkçılarla ilgileniyorum. Onlarla birlikte ‘Vira Bismillah’ deyip balık avına çıktık. Sinop’ta Roman vatandaşlarımızla bir araya geldik. Giresun Tirebolu da Kadın Kooperatifi kurarken yanlarında oldum Kadıköy de yıllarca kurucusu ve yöneticisi olduğum Kafın Üretim Kooperatifimizin deneyimlerini paylaştım Yine fındık işçisiyle buluştum Amasya da turizmi, sebze üreten bahçelerde vatandaşlarımızı dinledim Ordu da Fatsa da kadın pazarıyla, Akkuş ta orman ürünlerini nasıl değerlendireceğimizi, Mesudiye de yaylaları, Samsun da Kadın Dayanışma evinin açılışını daha anlatmakla bitiremeyeceğim projeleri konuştuk.

Ve tabi ne yazık ki Giresun da öldürülen kızımızın ailesiyle yaşadığım çaresizliği, Fatsa da üzerine eşi tarafından üzerine silikon sıkılıp ateşe verilen kadın dostumun yanında yaşadığım derin üzüntüyü de söylemeliyim ki neden bu kadına, çocuğa yapılan şiddete, istismara mücadeleye ihtiyacımız olduğunu anlatabileyim.

“Umarım vekillik kapısı açılır.

Tüm bu sorunlara sizlerden aldığımız destekle çözüm olurum.”

İnönü’nün torunu Gülsüm Bilgehan’ı anmadan geçemeyeceğim. 2019 seçimlerinde kendisi Beykoz’a ziyarete gelmişti. Döndü, bana dedi ki ‘Füsuncuğum, sen neden aday olmayı düşünmüyorsun?’ sen bizi yalıda da temsil edebilirsin, mahallede de temsil edebilirsin. Fakirin sofrasına da oturursun, zenginin sofrasına da her yere yakışırsın, lütfen geri durma’. Demişti Hiç unutmadım, kulağımdan çıkmadı. Toplumsal duruş, insan odaklı hayata bakışın önemini anlatırken; bir yandan mütevazi diğer yandan üretken olmanın ne kadar da hayatı yaşanası yapacağı gerçekliği belki de benim çıkış noktam Güç odağım. Evet şanslıyım, ailem hep yanımda oldu, güvendi, inandı. Evet şanslıyım, Mustafa Kemal ATATÜRK Türkiye’sinde doğdum ve bir kadın olarak haklarım oldu.  Şimdi o vekilliğimin danışmanlığını yapan bir kızımız var her zaman görüşüyorum Başkanım seni bekliyoruz diyorlar. Umarım o kapı açılır. Bende ülkeme hizmet ederim

“Cumhur ittifakına karşı Millet ittifakı”

Bu dönem genel merkezimiz çok güçlü çalışma programı gerçekleştirdi Genel başkanımızın yaptıkları ancak bir kahramanlıkla ifade edilebilir. Cumhur ittifakı oyunu önümüze geldi, ona öyle güzel bir strateji ile millet ittifakı ile cevap verdi ki, gerçekten kıymetli Gerçek bir demokrasi hedefi ve güçlü bir program ile iktidara hazırız Büyük şehirlerimizi aldık Ve bir çalışmayı başlatırken; şunu görüyorum genel merkezde, arkada üç beş çalışma zaten yürüyor. Ekonomi masası Faik Öztrak ile Akif Hamzaçebi, Bülent Kuşoğlu ile… Yine il başkanım örgütlenmeden sorumlu Genel Başkan Yardımcısı Oğuz Kaan Salıcı… Bütün illerimizden sorumlu Doğu masası, Karadeniz masası ile Faik Öztrak Balkan masasıyla… İki buçuk yıldır biz alanlardayız. Selin Sayek Böke ile ekonomi Bizim Yaşamhak projemizle, çağrı merkezimizle Kadın Kollarımız kafına şiddete karşı etkin mücadelemizi sürdürüyoruz. Genel Başkanım Aylin Nazlıaka ile Yaşamhak otobüsümüzle Türkiye’nin her yerindeyiz. Yoğun bir tempoyla çalışıyoruz. Tarladaki, fabrikadaki, evinde yoksullukla mücadele eden kadının yanındayız .

“CHP olarak İBB ile bütün belediyelerimizle Konteyner Kentlerdeyiz.”

Bizde Kadın kolları olarak Yaşamhak Konteynerlerimizi 11 ile kurduk Psikolojik, hukuki ve her türlü destekle acılarını zorluklarını paylaşıyoruz Hepimiz yanlarında olmaya devam edeceğiz.

Adaylar nasıl seçilecek sorusuna gelirsek, eğilim yoklaması yok şu anda. İllerde bir ilçe Başkanı nezdinde bir temayül yapıldı Ben partimde emeğim, liyakatim yaptıklarım ve yapacaklarımla iddiamı ortaya koydum. Dosyamı aldım bu onurlu sürece Beykoz’un evladı olarak dahil oldum ‘senin vekilin benim’ diyorum. Beykoz’uma zaman çok da. Hızlı ve acılı bir süreçteyiz Büyük bir depremden çıktık, çok canlarımızı kaybettik, çok büyük ihmaller yaşadık. Evet, depremi engelleyemeyebilirsiniz ama depremin sonuçlarını engelleyebilir miydik, evet…

İnanıyorum İktidarımızın seçimi olacak 13.Cumhurbaşkanı Kemal Kılıçdaroğlu olacak, Başaracağız.

“Beykoz’da bir metre toprak bile yeşilliğini kaybetsin istemiyorum.”

Genel başkan yardımcım Selin Sayek Böke ile konuşmamda özellikle belirttim. Beykoz mülkiyet ve imar sorunlarıyla ranta o kadar müsait ki. Beykoz’da çok iyi bir şehir planlaması yapılırsa düzgün bir kent merkezi haline gelebilir. Yüzölçümümüz çok büyük. Beykoz ‘un artık beton olan yerin dışında bir metre toprak bile yeşilliğini kaybetsin istemiyorum. Mahallemde kalmak, evimizin sahibi olmak benim de hayalim Beykozlu hemşerilerimizin de vatandaş olarak sırt sırta vererek, uzlaşıya dayanan modelleri geliştirmemiz lazım. Bunu başarabiliriz, başarı için hepimiz biraz ödün vereceğiz. İrade koyacağız .

“Beykoz’da çok büyük bir pasta ve rant var.”

Selin başkanımıza da söyledim ‘Siz bir daireyi bir yerde 5 milyona alabilirsiniz ama Beykoz’daki bir dairenin bir konutun bedeli 45-50 milyon Boğazın en güzel yerinde, yeşiliyle, ulaşımıyla gözde bir ilçeyiz Geçmişte olduğu gibi Beylerin konaklarına, Paşaların bahçelerine ev sahipliği yapmış bu mülkiyet sorunu bizim burada çözmemiz gerekiyor. Bunun için de mücadele edeceğiz ve ben bir sene yerel seçime kadar burada açacağım halkın ofisiyle bütün vatandaşıma dokunacağım. Çünkü ben Beykozluyum. Üç nesil Beykozluyum. Evet anneden Selanik var babadan Hereke… Ondan önce Kastamonu Cide, eşim Sivas. Ama ben 3-4 nesil annemin anneannesinin annesine kadar biz Beykoz’dayız.

“Tarımda çalışan kadının, gencin sigortasını biz ödeyeceğiz.”

Yine tarım politikalarımız çok güçlü; Bu dönem tarım politikalarına ve hayvancılığa çok önem vereceğiz. Kimseye muhtaç olmadan yaşamı sürdürmek, kalkındıracak verimli topraklarımız var. Beykoz’da yüz ölçümü çok büyük. Hem zerzevat, bahçecilik, arıcılık ve küçükbaş hayvancılık gibi bir şeyler yapılabileceği gibi tarımda çalışan kadına sigortasını biz ödeyeceğiz diyoruz. Tohum teşviği, mazot teşviği vereceğiz. Benim bu konuda bir üretim modelim var elimde, bir derneğimize Avrupa Birliği projesi olarak yapmıştık. Tıbbi ilaç özellikle yetiştiren, eğitimini veren ve bunu özellikle genç kadınlara anlatan, öğreten, o topraklarımızı değerlendiren… Çünkü bu ürünler çok pahalı, değerli ürünler. Tıpta şifa anlamında kullanılan ürünler ve Çiçekçilik… Bunlar çok pahalı ürünler zerzevatın yanında. Buradan da müthiş bir katkı koyabiliriz. İBB’de çalışıyor bu konuda Bildiğiniz gibi Beykoz ada binlerce fide dağıtımı gerçekleşiyor Yani Beykoz’un sesi olup hem büyükşehir hem iktidar ile bir arada burayı harekete geçirmenin tek yolu güçlü bir sistemle, liyakatle, birliktelik ve sürdürebilirlikle mümkün Ben buna talibim

“İstanbul’u 2,5 yıldır adım adım dolaştım.”

Benim sizden basın olarak beklentim ve isteğim var, lütfen sesim olun o sesi yayalım. Buranın ekmeğini yedim, havasını soludum Yaşadığımız kente sorumluluğum var Genel merkez adaylarını belirlerken elbette ki bazı duyumlara bazı özelliklere bakacaktır. Biz Çekmeköy’de, Ümraniye’de Sancaktepe’ye de ulaşırız çünkü kredi alamadığı için evini Çekmeköy’den Taşdelen’den alan çok insanımız var. Burada iş bulamadığımız için gençlerimiz orada oturmak zorunda. Dolayısıyla biz o bölgeyi de çok rahat etkileriz ki kaldı ki ben İstanbul’u 2,5 yıldır adım adım dolaşmış, İstanbul il başkanımızla çalışmış biriyim. Şimdi de Ankara’da ki görevimle Türkiye’nin her yerindeyim, özellikle Karadeniz’deyim.

“Tek taş pırlantamızı doğru bir şekilde işlemeliyiz.”

Toplumsal dünya görüşü anlamında insan odağında yaşayan biriyim, sorunlara vakıfım. Kadın, çocuk, genç, engelli… Mesleğinde vergi mevzuatı ile ilgili kobi ve esnafa odalarımızla birlikte yapabileceklerimiz konusunda hazırım. Tüm bunların dışında İstanbul’un, Beykoz’un tek taşı pırlantamızın doğru bir şekilde işlenip örnek bir hale gelmesine emek verelim Bizim torunlarımızda burada büyüsün Hem de bu defa sanata kültüre uzak kalmadan , ekmeğe aşa burada ulaşsın Beykozluyum İstanbulluyum desin Ben gururla buradan sesimizi yükseltip bütün İstanbul’a ses olmak istiyorum Doğamızla , komşularımızla ve partimin Eşitlik , adalet odaklı politikalarımızla Sosyal devlet anlayışımızla , üreten bir Türkiye ye , Geliri adil paylaşan , Kadını Erkeği Genci Yaşlısı Mutlu bir Türkiye hedefinde buluşmak istiyorum

#sanasöz

Yine Baharlar Gelecek

reklam

Yorumlar

Yorumlar (Yorum Yapılmamış)

Bu yazı yorumlara kapatılmıştır.

Özgün Haber Reklam Alanı
Özgün Haber Reklam Alanı
Tema Tasarım | AnatoliaWeb