KADINLAR/ERKEKLER
Biraz gözlem biraz nükte…
Kimse üstüne alınmasın…
KADINLAR
Ah kadınlar, güçlü olup da güçsüzlükleriyle her şeyi elde etmeye çalışırlar.
En cesur olduklarını sandıkları anda korkup geri kaçarlar ve en sindikleri anda ise dünyayı yakacak kadar cesurdurlar…
Her hüzünlü şarkıda mutlaka bir yerlerden hatırlanacak anılar bulur, şarkının içinde yaşayamadığı tüm duyguları yaşatırlar…
“Ben açıklığı severim” dedikleri anda bile kendilerine saklayacak sırları mutlaka vardır.
Hepsinin içinde taşıdığı hiç bitmeyen özlemleri vardır ama genelde yanlış insanda tatmaya çalışır, kendilerini acıtmayı severler.
Erkeklerin “aşk, ilişki bitti” dediği yerde kadının aşkı başlar.
Kadın özgürlüğü sever, köleliğe karşıdır ama sevdiği bir erkeğe gönüllü köle olmaya genelde hazırdır.
Kadınlar ne kadar ılımlı, olumlu, eşitlik deseler de, son sözü söyleyen güçlü erkekleri genelde tercih ederler.
Her kadın kendini dünyanın en dayanılmaz, en çekici, gizemli kadını zanneder. Özellikle düğünlerde, partilerde salım, salım gezinip dayanılmazlıklarının ispatı için bir şekliyle odak noktası olmaya bayılırlar.
Sevgililerinin söylediği sözleri yalnızca kendilerine söylendiğini sanacak kadar naif, en olumsuz durumlardan ani bir manevrayla çıkacak kadar akıllıdırlar.
Aldatıldıklarında; olayın en can yakan tarafı rakibin ya güzelliği veya çirkin diye nitelendirdiği bir kadına tercih edilmektir…
Bunun için doğuştan gelen bir yarış çoğu kadının içinde vardır…
Hem cinsini saf dışı bırakmak için her türlü entrikaya başvururken, düşerken yardım edecek kadar da alçakgönüllü yardımseverdir…
En çok güvendiğim, bir o kadarda düşmanlığından çekindiğim kadınlar. Bütün erkekler düşmanım olabilir ama bir kadının düşmanlığı, bütün erkeklerin yapacaklarından daha çok korkutur beni.
En güzel yanları sevince çıkar ve
Bir kadın; bir erkeğe gözleri dolu dolu duyguyla bakarak “seni seviyorum” derse bu gerçekten içten, samimi ve yalnızca o erkeğe söylenmiş bir sözdür bundan emin olabilirsiniz.
Sevdiği zaman bir ırmak gibi coşan, set tanımayan ve korkağından bile bir kahraman yaratan yine kadındır.
Genelde çabuk tüketir ama sevdiği adamı yüreğinde sırça sarayında bir hazine gibi, dokunulmazlığı ile saklamayı her zaman bilmiştir.
Kadın kendini çabuk yeniler, erkeğin ona yetişmesi için koşması gerekir.
Kısaca kadınlar iyisi ve kötüsü ile vazgeçilmeyendir.
ERKEKLER
Eeeee kadınları yazdım, biraz da kızdırdım galiba! Şimdi bu eşitliğin sağlanması gerekiyor değil mi?
Aynı anda yüzü kızarmadan, birçok kadına “seni seviyorum” diyebilecek kadar geniş bir yüreğe sahiptirler!
Sevgililerini akıllı kadınlardan seçerken, karılarının nedense biraz saf olmalarını tercih ederler.
“Biz yalnızca arkadaşız, dostuz” derken bile kafasının içinden geçen “güzel kadın, ne zaman tavlarım acaba” dır.
Kadınlar bütün kelime hazinelerini kullanarak tüm detayları ile erkeğe laf anlatmaya çalışır anlamaları için. Adam işin özü ile ilgilenir! Bu konuda bile cimridir. İşi tek kelime ile bitirir.
Kadınların isteklerini bir türlü anlamazlar. Sanki kendileri, ne istediklerini çok iyi biliyorlarmış gibi.
Kadının aklı çok şeye çalışırken, adamın aklı yalnızca tek şeye çalışır.
“Bir adamı elde etmek kolaydır ama elde tutmak zordur” derler. Zaten tutmaya kalktığında balık gibi kaygandır, ne zaman hangi suda yüzeceğini kimse bilmez. Onun için bırakın boşuna zaman harcamayın… Gitmek isteyen bir yolu bulup zaten gidecektir…
Erkekler her ne kadar “güzellik her şey değil, akıllı kadın isteriz” deseler de siz inanmayın. Her zaman yanlarında güzel bir kadın olmasını tercih ederler.
Bir adamla uzun sohbet etmenin tek yolu, biraz siyaset, futbol ve yeni çıkan arabalardan haberdar olmaktan geçer. Oysa onlar konuştukları şeyin hep çok önemli olduğunu düşünürler ve kadınların gereksiz şeylerden bahsettiklerine dem vururlar.
“Modern erkek olduklarını savunurlar” ama hiçbir zaman feodallikten kurtulamazlar. Üzerine giderseniz “ben bu kadarını beceriyorum” diye birde haklı çıkarlar.
Karılarında, sevgililerinde hep bir anneyi ararlar. Bulduklarında da annesine yaptığı gibi nazını çekeceğini, her şeyi yapabileceğini sanıp eş veya sevgili olduklarını birden unuturlar.
Kadınların kendilerini bırakmalarını bir türlü anlamazlar ve yıllar geçse bile “biz niye ayrıldık, oysa her şey çok güzeldi” diye tuhaf bir soruyu yalnızca erkekler sorar.
Neyse, bu kadar yeter sanırım. Bu gidişle sırf kadınlar değil, erkeklerde düşmanım olacak.
Şimdi kadınlara dediğim gibi “sizleri de seviyorum” desem yanlış anlaşılacak.
Hadi fazla kızdırmayayım sizleri…
Yorumlar
Yorumlar (Yorum Yapılmamış)
Benzer Yazılar
-
Beykoz’da Zaman Daralıyor, KÖSELER’i Bu kez Zaman Aşımı da Kurtarmayabilir!
-
BENCE ÖLDÜM
-
Kumruların Aşkı
-
KARMA-ŞA
-
MİSAFİRSİN BU DÜNYADA
-
BİZ İYİ İNSANLARDIK!
-
NE BİR EKSİK NE BİR FAZLA
-
Murat Aydın, KÖSELER’den Daha Çok Beykozlu
-
HERKES GİBİ GÖMÜN BENİ!
-
HAYATA DÖN
-
Kim Daha Çok Yalan Söyler? Kadın mı Erkek mi?
-
KÖSELER’in 100 Gün Değerlendirmesi