İLK KURŞUN
Büyük tartışmalar yapıldı, İzmir’in kurtuluşunun yüzüncü yılını anma gününde; siyaset adına… Çanakkale zaferini içine sindiremeyen; başta İngiltere olmak üzere batının emperyal güçleri; yüz yıl öncesi, Osmanlı’nın sömürgesi olan Yunanistan’ı kışkırtarak, İzmir’i işgal ettirdiler. Sadece İzmir değil, Türkleri, Anadolu’dan atma projesidir; İzmir’in işgali.
*
İzmir Aya Fotini Kilisesi Başpiskoposu II.Hristostomos, iki Rum kızının ellerindeki tabaklarda tuz ve ekmekle Yunan işgal kuvvetleri komutanını karşılar. Ekmek, bereketin, tuz ise tadın simgesidir. Kumandana; “Bu topraklara ayak basmakla, bereketi ve tadı getireceksiniz” der. Hazır olan beyaz ata, kumandan bindirilir. Fatih’in İstanbul’un fethinde, Edirnekapı surlarından İstanbul’a girişinin intikamıdır. Yunan komutan, İzmir Kordon boyunda; beyaz at üstünde; İzmir’de Rumlara moral ve güç verir.
Bu olayları içine sindiremeyen HASAN TAHSİN tabancasını ilk gördüğü Yunan Efsun alayına doğrultur ve tüm kurşunlarını boşaltır. Bu İzmir’de İLK KURŞUN’un düşmana sıkılışı olur ki; Hasan Tahsin orada şehit düşer. Cesedini bir hafta meydandan kaldırmazlar, halkı sindirmek adına. Yunan askerleri, şehri yağmalamaya, genç kızlara, kadınlara tecavüz etmekle ahlaksızlığın en büyük dramını yaşatırlar. İzmir korku içindeyken, Saray’dan; “Yunan askerlerine karşı tepki göstermeyin, onlar barış için Anadolu’dadır.” diye; Padişah Vahdettin imzalı yazılı emirler… İzmir ve Batı şehirlerine uçaktan atılır. Vahdettin kahraman öyle mi?
*
Sadece İzmir mi işgal altında olan? İstanbul’u İngilizler, Adana, Maraş, Antep ve Urfa Fransızlar tarafından işgal edilmiş, Anadolu kan ağlıyor. Vatan evlatları direnişte. İstanbul’da, İngiliz zırhlısını gören Mustafa Kemal “Geldikleri gibi gidecekler” derken, Maraş’ta Sütçü İmam; “Maraş işgal altındayken, benim namaz kıldırmam caiz değildir.” der ve minberden iner. Antep’te Şahin Bey, etrafındaki birkaç yiğit arkadaşları ile Fransızları Antep’e sokmaz. Mavzerinde son mermi bitinceye kadar savaşır. Misis köprüsünde mermisi bittiğinde; o da Hasan Tahsin gibi, köprü üstünde şehit olur. Maraş’a Kahramanmaraş, Antep’e Gaziantep, Urfa’ya da Şanlıurfa’yı Türkiye Büyük Millet Meclisi boşuna bu unvanlarla taçlandırmadı. Siyasilerin, hiçbir şehirde tek mermi sıkılmadan boşaltıldı demesi, tarih bilmezliktir.
*
Limni adasının Mondros limanına demir atmış, İngiliz Savaş gemisi Agamemnon’da imzalanan ölüm fermanı olan, MONDROS MÜTAREKESİ’NİN sonucudur. Türk ulusu, ne Agamemnon savaş gemisini, ne de yapılan ihanetleri unutur.
*
Ne Kurtuluş adına yapılan bölge halkına verdiği direniş mücadelesini; ne de Sakarya meydan muharebesini, Dumlupınar, Büyük Taarruz ve de Türk İnkılap tarihindeki Anadolu ihtilalini anlatacak değilim. Siyaset adına; bu mücadelede canlarını veren kahramanlarımızı ve Dünya’yı hayrette bırakan, büyük yokluklara rağmen kazanılan zaferi ve kahramanları itibarsızlaştıran siyasilerin verdiği beyanlar, büyük talihsizliktir. İngiliz Muhipler Cemiyeti’nin üyesi, İngiliz devletine sığınmak için: Vahdettin’in General Harrington’a mektubu: “Mabeyin-i Hümayun-u mulukhane serkurenalık dairesi dersadet işgal orduları Başkumandanı General Harrington cenaplarına; İstanbul’da hayatımı tehlikede gördüğümden Devlet-i Fehimanesine iltica ve bir an evvel mahal-i ahare naklimi talep ederim efendim.”
Bu mektup, İngiliz arşivlerinde mevcut olup, yayınlanmıştır. Bunu yazan Padişah; İngiliz Muhipler Cemiyetinin de üyesidir.
Padişah; Kuvayi Milliyenin yorgun düşmesi ve de Kurtuluş Savaşının kazanılmaması içinde, Anadolu’da isyanlar başlatır. Kuvayi Milliye’ye karşı, Kuvayi İnzibatiyeyi yani Hilafet ordusunu kuran da Padişahtır.
*
Kuvayi Milliye, ancak İkinci İnönü Savaşında, eğitilmiş ordu, ordu olarak düşmanlarla savaşır. Sakarya, Dumlupınar, Büyük Taarruz, yani Başkumandanlık Meydan Savaşı. Bu savaşlar, batı tarihçilerine parmak ısırtır. Dağılmış bir Osmanlı Ordusunun yerine, yeni Türk birliklerinin zaferi… Mustafa Kemal, Sakarya Meydan Savaşına “SAKARYA MELHAME-İ KÜBRA” diye adlandırır. Günümüz Türkçesinde, KAN SELİ anlamındadır. En çok subayların şehit verildiği savaştır.
*
Türkiye’de uzun yıllar kalmış Amerikalı diplomat: Graham Fuller : “ Kemalizm’e son verin, Osmanlı’yla öğünün” der. Şimdi onu yaşıyoruz galiba.
*
9 Eylül 2022 Aradan 100 yıl geçmiş. Ama Ulus, sanki Türk Ordusu İzmir’e giriyor. İzmir’e gitmedim ama uçaktan görüntüler muhteşemdi. Gündoğdu Meydanı, İzmir’in tüm caddeleri, Kordon boyu, Gelincik Tarlası… Muhteşem bir görüntü 2,5 – 3 milyon insan seli. İzmir Belediye Başkanı Tunç Soyer, bir adım daha öne çıktı. TARKAN Guinness rekorlarının starı oldu. Daha da önemlisi Türkiye’yi feth etti. Yüz yılın starı oldu. Okuduğu eserleri ise, İzmir’in betimlemesi Türkiye’nin sesi oldu.
Biz de seni: BÖYLE BİLİP, BÖYLE YAŞATACAĞIZ SEVGİLİ TARKAN !…
Yorumlar
Yorumlar (Yorum Yapılmamış)
Benzer Yazılar
-
Beykoz’da Zaman Daralıyor, KÖSELER’i Bu kez Zaman Aşımı da Kurtarmayabilir!
-
BENCE ÖLDÜM
-
Kumruların Aşkı
-
KARMA-ŞA
-
MİSAFİRSİN BU DÜNYADA
-
BİZ İYİ İNSANLARDIK!
-
NE BİR EKSİK NE BİR FAZLA
-
Murat Aydın, KÖSELER’den Daha Çok Beykozlu
-
HERKES GİBİ GÖMÜN BENİ!
-
HAYATA DÖN
-
Kim Daha Çok Yalan Söyler? Kadın mı Erkek mi?
-
KÖSELER’in 100 Gün Değerlendirmesi