Dijital dünyada yaşanan hızlı teknolojik gelişmelerin çocuklara ve geleceğe etkileri, Aile ve Sosyal Hizmetler Bakanı Derya Yanık, alanında uzman akademisyen ve uygulayıcıların katılımıyla Beykoz’da düzenlenen “Çocuk ve Yeni Medya Sempozyumu”nda masaya yatırıldı.
Beykoz Belediyesi ve Uluslararası Hakların Korunması ve Eğitim Derneği (HAK-EDER) tarafından, Marmara Üniversitesi ve Türk-Alman Üniversitesi’nin katkılarıyla çevrimiçi düzenlenen sempozyumda çocukların yeni medyayla etkileşimi hukuktan, eğitime ve manevi değerlere kadar çok yönlü ele alındı.
Prof. Dr. Edibe Sözen, Prof. Dr. Ali Büyükaslan ve Prof. Dr. Nail Yılmaz gibi alanında yetkin isimlerin yönetiminde gerçekleşen oturumlarda, yeni medyanın çocuklar üzerindeki risklerine yönelik, katılımcılar tarafından, aile ve toplum ölçeğinde yapılan güncel akademik çalışmalar ve çözüm önerileri sunuldu.
Aile ve Sosyal Hizmetler Bakanı Derya Yanık: “Çocukların Ekranlardan Yanlış Eğitilmesini Önlemek Zorundayız”
Sağlıklı dijital nesillere yol gösterici olması hedeflenen sempozyumun açılışında konuşan Aile ve Sosyal Hizmetler Bakanı Derya Yanık: “Bakanlık olarak çocuk ve yeni medya konusunda çalışmaya başladık. İnternet kullanımı son 25 yıla göre arz odaklı hale geldi. Her enstrümanın tehdit ve fırsatları vardır. Biz tehditleri bertaraf ederek faydalı yönlerini kullanmalıyız. Bunları çocuklarımızı da aşılamalıyız. Bundan sonra bu çocukların bu ekranlardan yanlış eğitilmesini önlemek zorundayız. Dijital mecraların kötü mayalayıcı etkisi olabiliyor. Çocuklarımız için diğer bir tehditte sosyalleşmelerini sosyal medya üzerinden yapıyor olmalıdır. Dolayısıyla bu anlamda çocukların sosyalleşme ihtiyaçlarını karşılayabileceği alanlar kurmamız gerekiyor” dedi.
Beykoz Belediye Başkanı Murat Aydın: “Dijital Dünyada Oyun Kurucu Olmalıyız”
Ülkemizin gelecekte var olmasını dijital dünyada var olmaktan geçtiğine değinene Beykoz Belediye Başkanı Murat Aydın: “Geleceği ıskalamamak adına, gelecekte var olmak adına, sanal dünya dediğimiz, yaşamın tam merkezinde olan burada, aktif olarak kamu yöneticilerinin, sivil toplum örgütlerinin, üniversitelerin siyasi partilerin bu işe mutlaka kafa yormaları lazım. Eğer biz bugün bu işin içinde olmazsak gelecekte, şu anki değerleriyle yürüyen, Türkiye diye bir devlet olmayacaktır. Hayatın kendisi burası olmaya doğru gidiyor. Bunda sonra bu işin içinde oyun kurucu olarak olmamız lazım. Yasaklar olmaz, oyunu siz yazın, ortamları, platformları kendimiz kurmamız gerekir. Metaversi ben test ettim. Onu test eden orada kalır ve orayı kim oluşturmuşsa onun etkisinde olur. En büyük endişem gelecekte al yıldızlı bayrağın gelecekte gök kubbede dalgalanmayacak olması. Al yıldızlı bayrağın dalgalanmasının olmazsa olmaz şartlarından biri dijital dünyada var olmaktan geçer. Öncelikle kamu yönetiminin bu işe son derece duyarlı olması gerekiyor. Bu bir milli güvenlik meselesidir aynı zamanda. Bu dünyada oyun kurucu olmak için aktif olmak lazım.” şeklinde konuştu.
HAKEDER Başkanı Yenigün: “Dijital Dünyada Direksiyon Hâkimiyetini Kaybetmemek Gerekiyor”
HAKEDER Derneği Yönetim Kurulu Başkanı Leman Yenigün ise: “Yeni medya çağı hayatımızda köklü şekilde değişiklikler yapıyor. Bu değişimden dijital yerliler olarak da ifade edilen geleceğimizin emanetçisi çocuklarımız ayrıca etkileniyor. Genelde ebeveynler bilir ve öğretici olurlar. Bu günümüzde tam geçerli olamıyor ve dijital çağın bir handikabı olarak önümüzde duruyor. Sanal gerçeklik, Plato’nun gölge dünyası gibi gölgenin gölgesini sunuyor. Dijital dünyada direksiyon hakimiyetini kaybetmemek gerekiyor. Bu sempozyumla yönümüzü doğru belirlemeyi amaçlıyoruz.” diyerek sempozyumun hedefini vurguladı.
Prof. Dr. Edibe Sözen: “Acil Olarak Yeni Bir Çocuk İstatistik Merkezine İhtiyacımız Var.”
Yeni medyanın felsefesine değinen Prof. Dr. Edibe Sözen ise: “Maalesef 21. yy devletlerin çok fazla sorumluluk yüklendikleri bunun aksine, şirketlerin çok sorumsuz davrandıkları bir yüzyıl. Devletler toparlıyor, şirketler alabildiğine yeni ürünle piyasaya çok büyük bir hareketlilik yaratıyor. Bu ahlaki olarak, küresel ahlak açıdan çok büyük sıkıntılara yol açıyor ve çocukları tehdit altında tutabiliyor. Yeni zenginler küresel dünyayı yeni bir ahlakla taçlandırmak yerine kendi alanlarını genişletmeye çalışıyorlar. Çocuk istatistiklerimiz yetersiz. Ayrıca çocuk 1 yaşından itibaren sosyal medyayı kullanmaya başlıyor. Bizim acil olarak yeni bir çocuk istatistik merkezine ihtiyacımız var.” şeklinde tespitlerini dile getirdi.
Prof. Dr. Nazife Güngör: “Yasaklamak Değil, Eğitim Çözüm Getirir”
Teknolojiyi yasaklamanın aile ve çocuk arasında krize yol açacağını vurgulayan Üsküdar Üniversitesi İletişim Fakültesi Dekanı Prof. Dr. Nazife Güngör: “ Yasaklamak bir şeyi çözmez. Yasak karşı tarafta mücadeleyi de başlatır. Sonuç da çözüme değil krize gider. Bu defa eğitmek lazım. Dijital oyun tasarımı da metaverse gibi sanal evrenin önemli mecraları olarak dikkat çekiyor. Teknoloji nedeniyle kuşaklar arasında giderek mesafe açılıyor. Dijitalin dışındakiler dijitalin yerliler için hayat planlaması yapmaya çalışıyor. Anne ve babaların artık kendi meslek ideallerini çocuklara zorlamaları gereken bir dönemde değiliz. Klasik mesleklerin yanında dijitalle temellenen pek çok yeni meslek var ve şimdinin çocukları teknolojiyle iç içe bir şeyler yapmak istiyorlar.” şeklinde görüşlerini aktardı.
Sempozyuma katılan diğer akademisyenlerde 4 farklı oturumda çocukların yeni medyadaki durumlarına yönelik çözüm odaklı sunumlar gerçekleştirdi.
Çalıştay 22 Haziran’da
Sempozyumda ele alınan konulara çözüm üretmek ve aynı zamanda ilgili bakanlıklar ve üniversitelerle konuyu detaylandırmak amacıyla 22 Haziran 2022 tarihinde Türk-Alman Üniversitesi’nde bir de çalıştay düzenlenecek.
“Çocuk ve Yeni Medya Sempozyumu” ve çalıştay sonunda, bilimsel sonuçların yer aldığı bir de kitap yayınlanacak.