CHP İBB ve Beykoz Belediye Meclis Üyesi Cemal Sataloğlu’nun, gazetemize göndermiş olduğu İBB Meclisi Bütçe oturumu ile ilgili görüşlerini aynen paylaşıyoruz.
UMUT
Dolar kuru,
Tansiyon gibi…
İniyor…
Çıkıyor…
Ekonominin dibe vurduğu dönemlerde gelecek dönemler için, plan ve program yapmak oldukça zor.
Tüm bu şartlarda,
Alt yapı yatırımlarının dış finansman kaynakları ile finanse edilebildiği, her gün milyonlarca lira kur farkının borç maliyetine eklendiği, üstüne üstlük gelirlerinin dahi tek tek tırpanlandığı bir dönemde İstanbul Büyükşehir Belediyesi yönetimi 2022 yılı için cesur ve akılcı bir bütçe yaptı.
Rakamsal veriler bütçenin kısa bir özeti gibi olacak aslında;
Gider, 43 milyar 650 milyon TL – Gelir, 35 Milyar 650 milyon TL
Finansman ise yani gelir ve gider arasındaki denklik 8 milyar TL
Bu denkliğin ayrıntısına baktığımızda tamamı borçlanma olarak öngörülmüyor elbette, borçlanma olarak öngörülen tutar sadece 3 milyar 604 milyon lira, gerisi hesapta yani kasada alt yapı yatırımları için kullanılmayı bekleyen nakit varlık bunun karşılığı ise 4 milyar 396 milyon lira.
Kasasında nakit ile yılı kapatan bir belediye yönetimi var.
Parayı İstanbul’un kalıcı sorunlarını çözmek için harcayacak bir yönetim, İstanbul’u yönetiyor.
Yeni yönetimin yatırım olarak planladığı tutar bütçenin yaklaşık %42 ‘sini oluşturuyor.2017 yılında yatırım gideri 11 milyar 133 milyon lirayken, 2022 yılı bütçesinde bu tutar 18 milyar 239 milyon lira olarak bütçelenmiştir. İBB yönetimi yatırımların artarak devam edeceğinin sinyalini veriyor.
Üstelik bunu yaparken finansman olarak daha az borçlanma ile bunu gerçekleştirmeye devam edeceğini planlıyor.
Yatırım giderlerinin artması bir yana halka hizmet olarak sunulması öngörülen mal ve hizmet alım gideri, bütçenin %27’sini oluşturuyor.
Gider bütçesindeki artış oranı bir önceki yıla göre %51, sadece raylı sistemler için ayrılan bütçenin bir önceki yıla göre artış oranı ise %243.
Personel giderinin genel bütçedeki payı 2017 yılında %5,2 iken, 2022 yılında ise Bu oran %4,5. Bu veri personel giderinin artmak bir yana azaldığını gösteriyor.
Özün önceliği gereği, aslında bir öz gelir olan ve içeriğinde iller bankasından gelen paylar, maliye bakanlığından gelen paylar ve diğer paylar olan alınan bağış ve yardımlara ait gelirler payı bir önceki yıla göre artış oranı % 45,
Vergi gelirleri ve teşebbüs gelirlerinin bütçe gelirleri içindeki payı bir önceki yıla göre artış oranı ise toplamda %39’dur.
Haziran 2019 itibariyle 4 milyar 780 milyon lira olan iç borç, Eylül 2021 itibariyle 3 milyar 182 milyon liraya kadar inmiştir.
Haziran 2019 itibariyle 1 milyar 992 milyon Euro olan dış borç, Eylül 2021 itibariyle 2 milyar 544 milyon Euro’dur.
Yarım bırakılan yatırımlar, vites yükseltilerek yapılmaya devam ediyor. Dış borçların kullanıldığı yer alt yapı yatırımlarının finansmanı biçimindedir.
Kurlardaki artış ile borçlarda meydana gelen artışı hesap makinesiyle çarpın ama baştan söyleyeyim, bulduğunuz rakamı da görünce şaşırmayın.
Peki kim sorumlu?
Bunun sorumlusu tek bir kişidir.
Onun uyguladığı başarısız ekonomi yönetimidir.
Kitabını yazdık diyenlerin yönettiği ekonominin, son 2,5 yılda İstanbulluya yüklediği maliyet 20 milyar lira.
2017 yılında iç ve dış borç ödemesi olarak toplamda 1 milyar 115 milyon lira ödeme yapan bir belediye yönetiminden , 30 Haziran 2021 tarihi itibariyle ise iç ve dış borç ödemesi olarak toplamda 2 milyar 395 milyon lira ödeme yapan belediye yönetimi ile tanıştı İstanbullu..
Her türlü engellemeye karşın, geçmiş dönemlerden devreden borçları ödeyen, İBB yönetimi var.
Borçlanma konusunda girmişken hatırlatayım, bir de İBB’ de ki borçlanmanın, borç kapasitesi sınırını aştı saçmalığına dair bir tartışma var ki bu ayrı bir yazı konusu olacak.
Görünen o ki;
Sosyal yardım politikalarıyla,
Eğitim destekleriyle,
Askıda fatura projesiyle,
Süte ulaşamayan çocuklara ücretsiz halk süt dağıtımıyla,
Anne kart ile çocuklu annelere ücretsiz ulaşım imkânı sağlayan hizmeti ile
Ücretsiz internet hizmeti ile
Kadın istihdamını artıran ve İstanbul’un kültürel mirasını koruyan yönetim tarzıyla,
Alt yapı yatırımlarıyla,
Kentsel dönüşüm seferberliğiyle
Bu liste uzar gider…
İşin özü;
Vizyonuyla umut olan İBB başkanı Ekrem İmamoğlu’nun, İBB’nin 2022 yılı bütçesi ile İstanbul ‘da fark yaratmaya devam edeceği bugünden görülüyor.