BİRLİK BİLİNCİ
Ülkemin güzel İnsanlarına
Tüm bölgede yaşanan yangınlar, sel felaketi, doğanın sessiz çığlığı içinde nereden geldiğini bilmediğimiz bir felaketler zinciri yaşatırken, zihnimizde ki soruların cevabını bile çözümleyemeden oradan oraya koşturarak elinden geleni yapmaya çalışan güzel insanlarım… Sizlerle gurur duyuyorum…
Günlerce uyumayarak ormanları, bölgeleri, evlerini canı pahasına korumak İçin uğraştılar…
Uzun yıllar Almanya’da yaşayan bir insan olarak bu birlik bilincini asla bulamayacağınızı garanti ederim…
Evleri olmayan insanlara sıcak yemek yaparak kendi imkânları ile ulaştırmaya çalışanlar…
Hiç tanımadığı insanlara evlerinin kapısını açan güzel kalpler…
Nasıl ödenir ki hakkınız…
Hele o gençler öyle mükemmel ve hızlı organize olup, yangın boyunca her yerde olmaya çalıştılar ki onlara bakıp gururlanmamak imkânsızdı…
“İnsan olmak, nerde olursa olsun yaşanan acıyı kalbinde hissetmektir” deyip İstanbul’dan yardım etmek için gelen yürekler…
Ayağa kalkacak gücü olmayan teyzenin, komşusunun yanan evine üzülüp, tutuna tutuna giderek ona sarılması “burasıda senin evin” demesi…
Ayağında ki ayakkabısı yırtılmasına rağmen görevine devam eden yorgun itfaiyecim, küçük küçük çocukların harçlıklarını mağdur olanlar için vermeleri, sizlerin o minik ellerinize kurban olurum…
Her yerden maddi manevi yağan yardımlar…
Dükkânının neredeyse hepsini boşaltarak giysi gönderen kardeşim, ev ihtiyaçları İçin hiç kar gözetmeden beyaz eşya veren esnafım…
Ve daha sayamayacağım gönüllü kahramanlar…
İş olarak yaptığınızda görev bilirsiniz, gönüllü yaptığınızda ise bir yürek olmayı başarırsınız…
Bu yürekler olduğu sürece bizi kimse yıkamaz…
Avrupa’da kimse, kimse için kendini ateşe atmaz, evini açmaz, gece uykusundan olmaz…
Bizi biz yapan en değerli duygumuz yardım etmek ve merhamet…
Bazen unuttuğumuzu sanıyoruz… İtici bir güç bizde ki var olanı ortaya çıkarıyor ve anlıyoruz ki bizim asıl gücümüz ne siyaset ne boş kahramanlık…
Bizim bir yanımız kanarken kaybettiklerimizle, diğer yanımız tek olabilme gücüne sahip… Bu duygu öyle muhteşem bir tablo ki…
Burada Manavgat’ta yaşayan bir Alman ilk olarak tatile gelmiş, çok sevmiş uzatmış iznini… Eşi hasta olduğu İçin onu kısa bir süre sonra kaybetmiş…
“Cenazede hiç bir şey yapmadım, yaptırmadılar. Her şeyle ilgilendiler, yemekler taşıdılar, yanımda kalma teklifinde bulundular… Hiç görmediğim tanımadığım bir duyguydu… Kendi ailemden bile bunu yaşamadım” Biliyor musun o günden sonra burada yaşamaya karar verdim…
Sizin ülkenizi tek bir şeyle bitirirler eğer bu duygunuzu kaybederseniz” dedi…
Kim ne derse desin gördük ki biz bitmeyiz… Hala gencimiz, yaşlımızla bir olmayı başarabiliyoruz…
Tek törpülememiz gereken yanımız biraz sakin olup akıllı düşünmek… Bu ülke bizim ve kolay kazanılmadı…
Ne demiş Nazım Hikmet;
Akdeniz’e bir kısrak başı gibi uzanan
Bu memleket, bizim.
Bilekler kan içinde, dişler kenetli, ayaklar çıplak
Ve ipek bir halıya benzeyen toprak,
Bu cehennem, bu cennet bizim.
Kapansın el kapıları, bir daha açılmasın,
Yok edin insanın insana kulluğunu,
Bu dâvet bizim….
Yaşamak bir ağaç gibi tek ve hür
Ve bir orman gibi kardeşçesine,
Bu hasret bizim…
Birlikte daha güzel günler için biz varız ve hep olacağız… Bu ülkenin insanı olarak
Yeter ki umudumuz olsun… Bir olmanın frekansını bilincini yükseltelim…
Bu memleket bizim….
Yorumlar
Yorumlar (Yorum Yapılmamış)
Yazı hakkında görüşlerinizi belirtmek istermisiniz?
Dikkat! Suç teşkil edecek, yasadışı, tehditkar, rahatsız edici, hakaret ve küfür içeren, aşağılayıcı, küçük düşürücü, kaba, pornografik, ahlaka aykırı, kişilik haklarına zarar verici ya da benzeri niteliklerde içeriklerden doğan her türlü mali, hukuki, cezai, idari sorumluluk içeriği gönderen Üye/Üyeler’e aittir.
Benzer Yazılar
-
Beykoz’da Zaman Daralıyor, KÖSELER’i Bu kez Zaman Aşımı da Kurtarmayabilir!
-
BENCE ÖLDÜM
-
Kumruların Aşkı
-
KARMA-ŞA
-
MİSAFİRSİN BU DÜNYADA
-
BİZ İYİ İNSANLARDIK!
-
NE BİR EKSİK NE BİR FAZLA
-
Murat Aydın, KÖSELER’den Daha Çok Beykozlu
-
HERKES GİBİ GÖMÜN BENİ!
-
HAYATA DÖN
-
Kim Daha Çok Yalan Söyler? Kadın mı Erkek mi?
-
KÖSELER’in 100 Gün Değerlendirmesi