NEDEN BU KADAR KÖTÜSÜN?
Canın benden önce ne çok yanmış. Öyle belli ki… Senin için üzülmeyeceğim.
Beni üzdüğün için ise seni üzmeyeceğim.
Kötü olan kim şimdi?
Şu iyi ve kötü üzerine olan düşüncelerim gün geçtikçe azalır diyordum. Azalmıyor. Sürekli aynı soruyu sorarken buluyorum kendimi:
– Neden bu kadar kötülük var bu dünyada?
Gerçekten bunca kötü şeyi yaptıran şeytan olabilir mi?
Hani bazı caniler:
– Ne yaptığımı bilmiyordum. Şeytan girdi içime! Der.
Bence deli deliyi görünce kaçar dedikleri gibi şeytan da kendinden daha büyük şeytanlık yapan “insan”ı görünce kaçıyordur belki, kim bilir? Çoğu zaman şeytanın günahını alıyor olabiliriz. Birine zarar vereceğini bile bile o şeyi yapıyorsa kişi, yaptığından kendi sorumludur, şeytan değil.
İnsan öyle bir varlık ki Tanrı’dan aldığı güçle ve Tanrı’nın kendine bahşettiği akılla hayalini kurduğu, olmasını istediği her şeyi gerçekleştirebiliyor.
Bu uğurda yaptığı tüm kötülükler yanına kar kalıyor. İnsan sağlığı için ilaç üretirken bir kobay faresine kötülük yapıyor mesela, fareyle de kalmıyor bu deneyler.
Her şey için bir bahanesi olan insan, kötülüğüne bahane olarak şeytanı oyuncağı yapmış.
Öyle sıkıldım ki…
Ben iyi ve kötüyü seçebileceğimize inanıyorum. Hatta bunun için bir tiyatro oyunu yazdım. Çok klasik gibi görünen ama her gün gündemde olan iyi ve kötü kavramlarının yaşantımızın bir parçası olduğunu düşünürsek gayet verimli bir konu aslında…
Hatta o kadar verimli ki içinden kötülük fışkıran insanlar tanıdım. Aslında iyi insanlar, kimileri pek sevimli mesela lakin istemedikleri bir şey olduğunda öyle çirkinleşebiliyorlar ki, inanılmaz. Bu çirkinlik kendilerine kötülük yapmamış birini karalamaya kadar uzanıyor. İlginç olan kötülük bulaşıcı… Nankörlükle de arkadaş, edepsizlikle de… En büyük düşmanı ise vicdan! Kötünün elindeki en büyük mahkûm o şimdi; kör edilmiş, görmüyor. Sağırlaştırılmış, duymuyor. Sanki dili kesilmiş bir de… Çok sözü var ama söyleyemiyor. Eli ayağı da bağlanmış üstelik kımıldayamıyor…
Kötülük bulaşıcı dedim ya bunun bir sebebi kendine güveni olmayan insanların bir gruba dâhil olma ihtiyaçlarından kaynaklı çoğu zaman. Dışlanmak istemedikleri, pek de önemli vasıfları, dikkat çekici fiziksel özellikleri vb. olmadığı için kötülerin yanında yer alırlar ve kendilerini güçlü hissederler.
Ezikler grubuna bir üye daha dâhil olmuştur oysa. Durum benim bakışımla böyle. Çünkü istersem ben de kötü olabilirim. Hakkımda söylenenleri de yalanlamamış olurum böylece. Birilerini kötülemek öyle kolay ki, inanacak enayi de o kadar çok ki!
Kimse alınmasın ya da isteyen alınsın, umurumda değil. Derler ki:
– Yarası olan gocunurmuş.
Lütfen bir düşün
Neden bu kadar kötüsün?
Eğer birine zarar verecek bir şey yapıyorsan kötüsündür dostum.
-Ben kötü değilim! Deme boşuna
Aşağıdaki hangi cümle sana daha yakın?
“Sevgiden geçer her şey anlasan
İyiliğin yeri daha çoktur. “
Ya da
“Nefretten doğar her şey anlasan
Kötülüğün ucu sonu yoktur. “
Benim cümlem ilk cümle. Sevgi, sevgi, sevgi
Söylesene, neden bu kadar kötüsün?
Yorumlar
Yorumlar (Yorum Yapılmamış)
Yazı hakkında görüşlerinizi belirtmek istermisiniz?
Dikkat! Suç teşkil edecek, yasadışı, tehditkar, rahatsız edici, hakaret ve küfür içeren, aşağılayıcı, küçük düşürücü, kaba, pornografik, ahlaka aykırı, kişilik haklarına zarar verici ya da benzeri niteliklerde içeriklerden doğan her türlü mali, hukuki, cezai, idari sorumluluk içeriği gönderen Üye/Üyeler’e aittir.
Benzer Yazılar
-
Beykoz’da Zaman Daralıyor, KÖSELER’i Bu kez Zaman Aşımı da Kurtarmayabilir!
-
BENCE ÖLDÜM
-
Kumruların Aşkı
-
KARMA-ŞA
-
MİSAFİRSİN BU DÜNYADA
-
BİZ İYİ İNSANLARDIK!
-
NE BİR EKSİK NE BİR FAZLA
-
Murat Aydın, KÖSELER’den Daha Çok Beykozlu
-
HERKES GİBİ GÖMÜN BENİ!
-
HAYATA DÖN
-
Kim Daha Çok Yalan Söyler? Kadın mı Erkek mi?
-
KÖSELER’in 100 Gün Değerlendirmesi