Beykoz’da önemli işlere imza atmış, hem iş insanı anlamında hem de STK temsilcisi ve aynı zamanda siyaset insanı olarak önemli işlere imza atan Adnan Güner gazetemize konuştu.
Beykoz Yenimahalle doğumluyum, aslen Rizeliyim. Köküm orasıdır, burada doğdum burada büyüdüm. Meslek olarak aslında ben teknikerim ama normal hayatımda gümrük müşavirliği işiyle uğraştım. Siyasete de 2000’li yılların başına doğru CHP’de üye olarak başladım. Yeni mahalle birim başkanlığı yaptım. Mahallemizde güzelleştirme derneğimiz vardı, ben dernek başkanıydım. Yöremize çok güzel çalışmalar yapıyorduk. Anadoluhisar Spor Kulübü’nde de yöneticiydim.
“STK’ların siyasete katılmamda önemli rolü olmuştur.”
2004-2009 döneminde 5 yıl CHP Beykoz belediye meclis üyeliği ve grup başkanvekilliği görevlerinde bulundum. Beykoz’da çeşitli STK’larda görevler aldım. Anadoluhisarı Spor Kulübü Başkanlığım döneminde binamız yıkılmıştı, talihsiz bir dönemdi… O dönem kulüp için birçok mücadeleler verildi. 2005-2011 yılları arasında da Beykoz Vakfı’nda da görev almıştım. STK’ların siyasete katılmamda önemli rolü olmuştur. Dostlarım da beni siyasette görmek istediler, ben de siyaset hayatına böylece katılmış oldum.
Mahallemizde de Cami Derneği yönetiminde de görev almıştım. O dönem caminin lojmanıyla beraber tüm doğalgaz tesisatını da benim derneğim yapmıştı. Yine okullara da boya desteğimiz olmuştu. Boya desteğinin yanı sıra tadilat desteğimizde olmuştu dernek olarak. O dönemin İlçe Milli Eğitim Müdürü ve Müftülük tarafından derneğimize teşekkür plaketi verilmişti.
“Eskiden siyasette bir ahenk vardı.”
CHP Beykoz belediye meclisi üyesi olduğum, AK Parti’nin de ilk yılları olan 2004-2009 yıllarında siyasette bir ahenk vardı, bükün ki gibi kutuplaşmalar yoktu. O dönemin Belediye Başkanı Muharrem Ergül… Sayın Başkan Şehir Tiyatroları Müdürlüğü’nden gelen bir isim olarak sosyal yönü de geniş bir insandı. Zaman zaman tabi ki ters düştüğümüz de olmuştur. Ama başta da söylediğim gibi bir ahenk, uyum içerisinde çalıştık.
Ama bugün siyasette öyle bir aşamaya geldi ki, özellikle iktidarın yaptığı… Cumhurbaşkanı, AK Parti’nin genel başkanı Recep Tayyip Erdoğan ayrıştırıcı, kavgacı, kötü politikasıyla herkesi ayrıştırmaya başladı. Bilemiyorum ama psikolojik olarak mı yansıdı CHP’nin içerisinde de bu söylediğim değişimler oluşmaya başladı. Samimiyet ortadan kalktı. Bizler eskiden omuz omuza verdiğimiz zaman bir daha asla geriye bakmazdık. Ama şimdi CHP’de öyle olmuyor. Bazı şeyler anlatılamıyor ama yaşanıyor. Bu saydıklarımı genel olarak söylüyorum, yani yönetim kadrosundan aşağıya kadar… Genel Merkez’in uygulayış tarzları…
“Ayrışmaları biz siyasetçiler yapıyoruz.”
Şimdi ülkenin ekonomik yapısına zaten ayrı görüyorsun. Zaten bu konunun tartışılacak hiçbir tarafı yok ama… Mesela onların deyimiyle, Kürt meselesinde kavgayla nereye kadar gideceğiz? Benim Misak-ı Milli’me, bayrağıma, laik Türk Cumhuriyeti ulus devletine uyum sağlanacaktır. Ülkemizde hangi etnik kimlikten olursa olsun fark etmez, hepimiz ülkemizde vatandaş olarak yaşayabiliyoruz. Bu ayrışımı biz siyasetçiler yapıyoruz. Siyasetçilerin kendi çıkar ve menfaatleri için yaptıkları entrikaların içerisinde var. Biraz da bunlardan dolayı oluyor diye düşünüyorum.
“Meral Akşener’de hem devlet adabı hem de devlet adamlığı var.”
Bazı söylemler, ani çıkışlar ben de rahatsızlık vermeye başladı. Ben yapı olarak üniter devlet yapısına, ulus devlet yapısına düşüncesine sahip olan bir insanım. Evet, CHP bunu savunuyor ama bazen bazı şeyler dilleniyor. Merak Akşener, Sayın Başkan… Hani bazen deriz ya ‘devlet adamlığı’… Akşener’de hem devlet adabı hem de devlet adamlığı var. Baktığın zaman o güvenceyi alabiliyorsunuz. O şefkati verebiliyor, samimiyetini de görebiliyorum.
“CHP içinde olan samimiyetsizlikler oldu.”
Bende başlayan bu düşünceler ve bazı dostlarımın da ısrarları ile İyi Parti’ye geçtim. Bunda tabii Beykoz’daki CHP içinde olan samimiyetsizlikler de oldu. Bir emek veriyorsun… Verdiğin emeğin de bir karşılığı olması gerekir. İnsanız her şeyden önce. Onurumuz, gururumuz var. Karşılık dediğimde bir teşekkür… Bizim anlımız ak. Geçmişimden bugüne kadar çok şükür hiçbir şeye bulaşmadan geldik. Bizim zaten akçeli işler ile hiç işimiz olmadı, olmaz, olamaz da. Bizim kavgamız da aslında bu.
Son seçim olan 2019 yerel seçimde yaşanan bazı olaylar benim kararlarımda etkili olmuştur. Biz yoldaş dediğimiz arkadaşlarımızın birlikte mücadele veriyoruz. Bir üst kademeden herhangi bir talebiniz olduğu zaman yerine getirilmiyor. Seçim propaganda çalışmaları esnasında bir üst kademeden yeterli desteği alamadık.
“Biz siyasetçiler her zaman eleştirilere açık olmalıyız.”
İyi Parti’yi tercih ettiğim zaman sosyal medya hesabımda gördüğüm kadarıyla ufak tepkiler dışında büyük tepkiler de almadım. Eleştiriler tabii ki olacaktır ama kırıcı olmamalıdır. Biz siyasetçiler her zaman eleştirilere açık olmalıyız. Benim gönlüm çok rahat. İyi Parti’de ilkelerimden vaz geçmiş değilim. Adnan Güner’in düşünce yapısında hiçbir değişiklik olmadı. Bu ülke hepimizin. Ülkemizin birlik ve beraberlik bütünlüğünü, CHP’nin şu an ki yapısıyla oluşturabilme şansınız çok yok. Ben bunu kendime göre böyle gördüm. Bizim önderimiz büyük Önder Atatürk’ün göstermiş olduğu devrimlerin peşinde gidiyorum. İyi parti de bu mevcut.
“Siyasette mücadele etmeye devam edeceğim.”
Siyasi anlamda MHP’nin mantığında olanlar olsaydı zaten ayrılıp ayrı bir parti kurup ortaya çıkmazlardı. Ben bunları irdeledim. Benim siyasetten tamamen çekilme şansım yok. Ben ölene kadar bu mücadeleyi vermek zorundayım. Gelecek nesilleri düşünmeliyim. Torunlarında var… CHP’nin içerisinde vereceğim mücadelenin hiçbir anlamı olmadığını gördüm.
“ Yerelde hizmetlerim devam ediyor”
Ben Adnan Güner olarak Anadoluhisarı’nda, Yenimahalle’de Adnan Güner’ dim ama Beykoz’da Adnan Güner ismi CHP çatısı altında oldu. Yerelde hizmetlerim devam ediyor. Benim kimseyle bir sorunum yok. Aydın Düzgün ve CHP Beykoz Belediye Başkan adayı Coşkun Tosun ile de bir sorunum yok, ikisi de sevdiğim insanlardır. Ben CHP’den 13. Sıradan belediye meclis adayı olduğumda biliyorsunuz ki o anda yönetim kurulu başkanvekiliydim. Aydın Düzgün benim ilçe başkanımdı, kendisiyle hiçbir konuyu masaya yatırmadan hareket etmezdim. Benim hiçbir beklentim olmamıştır. Rahmetli Mahmut Yavuz döneminden beri hizmetlerim her anlamda oldu. Şu da bilinmelidir ki 13. Sırada olmam önemli değil, ben Beykoz için mücadele etmeye her zaman devam ettim, edeceğim de.
Ben şu dönemde meclis üyesi olmak isterdim. Benim bir tecrübem, deneyimim vardı. Yalnız yanlış anlaşılma da olmasın, ben belediyede hangi müdürlük hangi katta bunları bilmiyordum. Bir tecrübem vardı, yanlış anlaşılma olmasın. Şöyle ki belediyecilik anlamında da deneyim kazandım. Bizler Beykoz’un menfaati için çalışmalıyız.
İyi Parti’ye davet edildim. Benim dönemim de yine CHP’den meclis üyeliği yapmış olan arkadaşımız Alpaslan Erdin arkadaşımız beni İyi partiye davet etti. Kendisi bana arada zaman zaman takılırdı “ya abi, senin gibi arkadaşa, dosta abi ihtiyacımız var. Sen de iyi partiye gelsene” derdi. Kendisi İyi Parti’deyken böyle derdi tabii. Daha sonra ilçe başkanı Akif (Taşdemir) başkan ile bir araya geldik, görüştük. Bir görüşme daha yaptık. Konuya sıcak baktığımı ama benim için de çok zor olacağını anlattım. Çünkü gönül işi bir yerde, benim için bir ana kucağı gibi… 20 yılım geçti partide.
İYİ Parti’de Akif Başkan olmak üzere tüm arkadaşların yaklaşımını çok samimi buluyorum. Beni Sayın il başkanı Buğra Kavuncu Bey aradı, isim vermeye gerek yukarıdan da birkaç telefonlar aldım. 20 yıl Cumhuriyet Halk Partisi siyasi geleneğinde yaptığımız çalışmalar da biliniyor. Ben kararımı bu şekilde verdim. Ben bu ülkeye hizmet etmek istiyorsam, CHP’de hizmet etmişsem İYİ Parti’de daha çok deneyimlerimi aktarmak, hizmet etmek istiyorum. İYİ Parti’de çok samimi, sıcak bir ortam var.
Ben CHP’de siyasete başladığım o tarihlerde 5 tane gencim vardı. Daha sonra ben, Paşabahçe’deki iskelenin oradaki binanın önüne 150 tane genci topladım. Gençlik Kollarını ben o hale getirdim. Gençler neyi görüyorsa ona göre yönleniyorlar. Gençler siyaset öğrenmediler, siyaset eğitimini almadılar, adamcı olmaya başladılar. Halen de o kavga devam etmektedir. Samimiyetsizlik hat safhaya çıktı.
Meral Akşener’in o güven veren devlet adamlığı sıfatı benim geçmişten beri dikkatimi çekiyordu. Otoritesi, konulara yaklaşımına, çözüm arayışlarını beğeniyordum. Meral Akşener’in Türkiye’nin ortak stratejik aklı olduğuna kendi kendime inandım. Çözümünde Türkiye’nin bu şekilde bulacağına inanıyorum. Şöyle bir örnek vereyim; AKP bu başkanlık sisteminden önce yüzde 52 civarında oy almıştı. Küçük ortağının, MHP’nin oylarının haricinde. Ama öyle bir hale geldi ki, zaten siyasal İslamcılar iktidarda. Siyasal İslamcılar derken yanlış anlaşılmasın, dini siyasete karıştıranlara Siyasal İslamcılar için söylüyorum.
2019 yerel seçimlerinde Beykoz genelinde ittifak yapmamız gerektiğini söylemiştim arkadaşlarıma. Şartlar belli, tek başımıza Beykoz belediyesini almaya gücümüz yetmeyecek. İl’de yapılan ittifak Beykoz’da yapılmadı. Ya biri bu ittifak olma işini engelledi ya da ‘Zeytinbur’nundan geldi, seçimi kazanamaz’ deyip seçimi garanti gördü. Nitekim sonuç öyle olmadı… İttifak yapılsaydı şu an da Beykoz belediyesi Milli ittifakının yönetimindeydi.
CHP’deki tüm arkadaşlarıma selam olsun. Partideki tüm gençlerimiz pırıl pırıldır. Gençlere bir şeyler verdiğiniz de o gençler üretiyor. İnanacaksınız, bu gençlere güveneceksiniz. Yarınlar onların zaten. Ben daha çok gençlerle beraber olurdum. Tabii her yerde olduğu gibi arada bir-iki kişi de olacak, kendi menfaatleri için çalışanlardır onlar da.
İYİ Partime gelince de tüm samimiyetimle söylüyorum, çok sıcak ve samimi bir ortam var. Baktığınız zaman gözlerinde bir ışık var. Göreceksiniz, İYİ Parti çok yakın zamanda Beykoz’da baya yol alacaktır.