NE YAŞADIK BİZ?
Hala ne yaşıyoruz? Ya da yaşadık mı? Yaşıyor muyuz? Ne oluyor?
Geçen yıl eskici hanıma tüm eskilerimi vermiş, tertemiz bir sayfa açmıştım 2020 ile… Yaralarımı iyileştirmiş, sevgiyi görünür kılmak istemiştim. Beni sevmeyene bile gülümsemeyi seçmiştim.
Her koyun kendi bacağından asılırdı nasılsa… İnsan yaptığı kötülükle baş başa kalırdı sonunda. Önleyebileceğimi önledim hatta birkaç kötülüğü teğet geçirdim hayatıma.
Tıpkı rahmetli babaannemin dediği gibi “Kör şeytanından bul” dedim içimden. Sonra pişman oldum çünkü ne farkım kalmıştı ki bana edenden. Duaya durdum. “Allah’ım affet! Tüm insanlığın içindeki şu kötülüğü yok et! İyilik ver, yansın içimizde sevgi ışıklı bir fener.
2020 gelmişti. Her şey öyle güzel başlamıştı ki… Tüm zorluklara rağmen, görmezden geldiğim haksızlıklara rağmen, iftira ve çirkinliklere rağmen. 2019 maalesef onları miras bırakmıştı. Sanki yakama, saçıma, başıma yapışmış kocaman bir sakızdı. Yine de her şey çok güzeldi. İnadına güzeldi. Sanat ruhumun aydınlığı idi. İfademin özgünlüğü ve özgürlüğü… O büyü ise ben de onun büyücüsü.
Sihirli bir yolculukla perileri çağırdım yanıma, şen şakrak ezgisel bir rüya… İnmiştim ki sahneye birden durdu dünya! Katran karasıydı perde.
Benden daha büyük ama daha kötü bir büyücü peyda oldu dünyaya. Yaydı yüzyılın en büyük salgınını. Allah’tan mı, yarattığı kuldan mı? Sanki kuldandı, kasıtlıydı. Ne çok şey söylendi, yazıldı, çizildi. Ne fayda, tüm dünya ölümle burun buruna.
Hiçbir ülkeyi, hiçbir ülkenin insanını kıskanmaya, aşırı övmeye gerek yok. Aynı, tüm insanlığın mayası! İnan ki ne varsa sen de var. Dur, kendine bir bak, içindeki cevheri bul. Gıpta ettiğin en üst insan bile küresel bir salgında çaresiz, tıpkı senin kadar aciz. Verdiği tepkiler seninkiyle benzer, kavrama düzeyi ne kadar yüksek, hayatı ne kadar elit, eğitimi ne olursa olsun üstelik. O da senin gibi sadece insanlığıyla baş başa evde oturuyor. Ne kadar parası olursa olsun harcayamıyor tek bir metelik.
Ne var ki elbette, böylesine bir küresel salgın karşısında insanın gösterdiği genel tepkisi ve psikolojisi sözünü ettiğim. Ülkelerin yönetimine, gücüne, yaklaşımına göre yaşanan bariz farklılıklar çok büyük. Özellikle ülkemiz içindeki durumumuz vahim.
Ne Yaşadık Biz?
Sarılmak ne kıymetliymiş, sarılamadık.
Tokalaşıp öpüşemedik.
Neredeyse koskoca bir yılı evde geçirdik.
Fırsatçıların çoğalışını izledik.
Dedikodunun hız kesmeyişini gördük.
Çalışamadık, ona rağmen vergi ödedik.
Borcumuzla gırtlağa kadar battık.
Kimimiz işyerlerimizi kapattık.
Sahnelerimizin perdelerini indirdik.
Sinemalarımızın salonlarını boşalttık.
Esnafımızın kepengini kilitledik.
Yevmiyeli işçimizin gözyaşını birlikte döktük.
“Devlet nerede?” dedik. Destek istedik.
İban numarası verildi. Biz destek verdik.
Ne Yaşadık Biz?
Hepimiz evde ekmek yapmayı öğrendik.
Kilo aldık.
Hareketsiz kaldık.
Ruhumuz dondu, kalakaldık.
Marketleri talan edenleri seyrettik.
Politikacıların birini diğerine vurduk.
İnsan kaybettik.
Doktorluğun değerini gördük, yine de bilmedik.
Bol yalan dinledik.
İntihar edenleri engelleyemedik.
Salgın için aşıyı bekledik.
Hastalığımızı gizleyip başkalarını öldürdük.
Maskemize bir tıbbi maske ekledik.
Salgını reddettik, maskesiz gezdik.
Yakınımız ölünce gerçekmiş dedik.
Daha yaşanan onca şey…
Yine de içimize dönüp kendimizi iyileştirmeyi seçmedik.
Ruhumuzu temizlemedik.
Sence de artık vakti gelmedi mi bu iç hesaplaşmanın?
Ne Yaşadık Biz?
Hala ne yaşıyoruz? Ya da yaşadık mı? Yaşıyor muyuz? Ne oluyor?
2020 kayıp yıl olarak tarihe geçecek. Benim için, ülkem için koca bir utanç. Öyle hissediyorum. Çünkü nefes alamıyorum. Ruhum sıkışıyor. Tüm dünya için ilk kez korkuyorum.
2021’ e hoş geldin demeye korkuyorum, diyemiyorum.
Ne Yaşayacağız Biz?
Bilmiyorum.
Yorumlar
Yorumlar (Yorum Yapılmamış)
Yazı hakkında görüşlerinizi belirtmek istermisiniz?
Dikkat! Suç teşkil edecek, yasadışı, tehditkar, rahatsız edici, hakaret ve küfür içeren, aşağılayıcı, küçük düşürücü, kaba, pornografik, ahlaka aykırı, kişilik haklarına zarar verici ya da benzeri niteliklerde içeriklerden doğan her türlü mali, hukuki, cezai, idari sorumluluk içeriği gönderen Üye/Üyeler’e aittir.
Benzer Yazılar
-
Beykoz’da Zaman Daralıyor, KÖSELER’i Bu kez Zaman Aşımı da Kurtarmayabilir!
-
BENCE ÖLDÜM
-
Kumruların Aşkı
-
KARMA-ŞA
-
MİSAFİRSİN BU DÜNYADA
-
BİZ İYİ İNSANLARDIK!
-
NE BİR EKSİK NE BİR FAZLA
-
Murat Aydın, KÖSELER’den Daha Çok Beykozlu
-
HERKES GİBİ GÖMÜN BENİ!
-
HAYATA DÖN
-
Kim Daha Çok Yalan Söyler? Kadın mı Erkek mi?
-
KÖSELER’in 100 Gün Değerlendirmesi