SOKAĞIN SON ÇOCUKLARI…
Sokakta oynayan son nesilde neredeyse bitti…(Şu an ki durumla daha da vahim oldu)
Bizler şanslı çocuklardık şimdi ki çocuklara bakınca üzülmemek elde değil…
Bizlerden farklı olarak belki özel odaları bilgisayarları, fastfoodları var…
Fakat çok yalnızlar!
Yüzlerini görmedikleri sanal arkadaşları var… Oyunları uzaktan, eğitimleri uzaktan, yemekleri uzaktan!
Beraber gülmedikleri, sokağın tozuyla ter içinde kalıp “hava kararmadan eve gel” diyen anneye “ne olur biraz daha oynayayım” diye yalvaran ve oynarken zamanı unutan, acıkınca salçalı ekmekle doyan mutlu çocuklar yok…
Bir zamanlar;
Sokaklar bizimdi…
Herkes herkesin çocuğuydu… Yaramazlık yapmaya gör “bak annene söylerim” kelimesi bizim için sırf bir ikazı taşımaz ailemizi utandıracak bir şey yapmaktan sorumlu tutardı…
Biz demek “Hüseyin amcanın, Arzu teyzenin çocuğu olmaktı”.
Şimdiki çocuklar evet birey ama onlar yavaş, yavaş değil hızla kendi özel dünyalarını kurdular…
Odaların kapıları kapalı, (özel alan!) istediklerini zaman çıkıp ne yemek istiyorlarsa sipariş verip geri kapanıyorlar…
Tesadüf birlikte dışarı çıkmışsanız çekine çekine sanki hiç konuşma bilmiyorlar gibi “merhaba” yı zor söyletiyorsunuz…
Bırakın büyükleri, yaşıtlarıyla bile ne yazık ki dışarda komünikasyon kuramıyorlar.
Çiçeğin kokusunu ağacın dallarını karıncaların yuvasını sıcak sütün tadını (binbir içecek yanında unuttular)
Şu an ki çocuklar sokağı, bakkalı, manavı, meyveleri yediklerinin isimlerini bilmiyorlar ezbere dayalı bir eğitimle yol almaya çalışıyorlar…
Hedefleri yok belirsizlik içindeler. Meslekleri tanımıyorlar bildikleri bir kaç dal var onun dışında onlara pek yol gösterende yok. İlgileri, yetenekleri desteklenmiyor…
Burada en büyük görev ailelere sonra eğitimcilere düşüyor…
Çocuğu sürekli nasihatla, ikazla yetiştiremezsiniz…
Hangi kapıyı açacağını bilmediğinden ona doğru kapıyı bulması için destek sunmanız gerekiyor…
Bizlerin hayatında öğretmenlerimiz öyle çok yer etmiştir ki iyi bir eğitmen; idealist nesiller yetiştirmek için kendi çocukları gibi uğraşıp didinirdi.
Biz sırf anne babamızın değil onlarında çocuklarıydık…
Bugünde var öyle güzel insanlar ne yazık ki eskisi kadar saygı duyulmuyor…
Kreşle başlayan eğitimde çocuklar evlere paket servisi yapılır gibi alınıp veriliyor…
Malum arkasında yoğun bir iş günü bırakan ebeveyn için başka türlü bir iletişimde zor…
Kendi yapamadıklarını eğitmenden bekliyorlar!
Aile ve çocuk arasında ki birlikte geçirilen kaliteli zaman çok azaldı…
Odalarına girmeyerek özel alan yarattığınızı sanıyorsunuz oysa orada yalnızlar…
Birçok gencin, çocuğun psikolojik sorunları, fobileri var…
Zor bir dönemden geçsekte “anne baba” olmak sorumluluk gerektiriyor…
Sunduğunuz imkânların dışında ona sarılıp kokusunu hissederek ne zaman kitap okudunuz?
Birlikte en son ne zaman bir film izleyip,
Parkta, bahçede sizde biraz çocuk olup top oynadınız?
Küçük ödevler verip yemekler hazırladınız ve onu ödüllendirdiniz?
“Bir ulusu yıkmak için atom bombasına veya uzun menzilli füzeye gerek yoktur. Eğitimin kalitesini düşürmeniz yeterlidir” diye tam olarak kimin söylediği bilinmeyen bu cümle günümüzde çok güzel anlatmış…
Yani;
Çocuklarımızı yetiştirirken gelecek nesiller önce ailelerin sonra öğretmenlerin elinde şekilleniyor…
Bugüne bakarak geleceği tasarlayabiliriz…
Hayatımıza olumlu dokunan, bu mesleği kutsal görüp ne yazık ki tayini çıkmayan tüm yürekli öğretmenlerimizin öğretmenler gününü ayrıca kutluyorum…
Yorumlar
Yorumlar (Yorum Yapılmamış)
Yazı hakkında görüşlerinizi belirtmek istermisiniz?
Dikkat! Suç teşkil edecek, yasadışı, tehditkar, rahatsız edici, hakaret ve küfür içeren, aşağılayıcı, küçük düşürücü, kaba, pornografik, ahlaka aykırı, kişilik haklarına zarar verici ya da benzeri niteliklerde içeriklerden doğan her türlü mali, hukuki, cezai, idari sorumluluk içeriği gönderen Üye/Üyeler’e aittir.
Benzer Yazılar
-
Beykoz’da Zaman Daralıyor, KÖSELER’i Bu kez Zaman Aşımı da Kurtarmayabilir!
-
BENCE ÖLDÜM
-
Kumruların Aşkı
-
KARMA-ŞA
-
MİSAFİRSİN BU DÜNYADA
-
BİZ İYİ İNSANLARDIK!
-
NE BİR EKSİK NE BİR FAZLA
-
Murat Aydın, KÖSELER’den Daha Çok Beykozlu
-
HERKES GİBİ GÖMÜN BENİ!
-
HAYATA DÖN
-
Kim Daha Çok Yalan Söyler? Kadın mı Erkek mi?
-
KÖSELER’in 100 Gün Değerlendirmesi