“Konusuz Konu” da diyebilirim. Üç şeyden bahsedeceğim, belki bazıları için hiçbir şeyden…

Mesela; Erken kalkmak iyidir desem, geç kalkanlar “Neresi iyi bunun?” diyebilir mi? Diyebilir. Ama bence erken kalkmak iyidir. Günü erken selamlamak!

Ne kazandırdığına gelince; Belki hiçbir şey, belki çok şey, belki sadece alışkanlık, belki mecburiyet, belki keyiftir… Kişinin kendine, yaşam ve iş koşullarına göre belirlenebilir, belki o günkü psikolojisi bile bu belirlemede etkendir.

Bir de gözünü açar açmaz ilk neyle karşılaştığın önemlidir.

Bir korna sesi mi?

Bir kuş cıvıltısı mı?

Aralıklarla sahile vuran dalganın ahengi mi?

Koynundaki kedinin – köpeğinin mırıltısı – hırıltısı mı?

Annenin – babanın bağrışı mı?

Bebeğinin ağlayışı mı?

Eşinin horultusu mu?

Komşunun halı silkelemesi mi?

Gün hangisiyle başlarsa başlasın, gözünü açar açmaz, iki – üç dakika tekrar kapa, hemen fırlama yataktan.

Güzel bir şey düşün.

Sonra kalk, git aynaya bak ve güzel yüzünü gör; Güzel bir tarafın elbet vardır, ya gözün ya ağzın ya burnun. Bulamadıysan sadece gülümse, gülümseyen her insan güzeldir.

“Merhaba” de kendine, kendinle birlikte yeni güne…

Erken kalkmak iyidir; Günü erken selamlamak!

Sonrası mı? Yine kaos, yine keşmekeşlik…

Mesela; Bencillik kötüdür desem, bencil olup ta kendinin farkında olmayanlar bile ya da farkında olsalar dahi “Bencillik iyidir” demezler. Ama “Karar verdim bundan böyle ben de bencil olacağım” diyen de az değildir.

Her şeyini vermiştir diğerine, kendine göre…

Kıymeti bilinmemiştir ne yapsa, ne söylese…

Hep itilmiştir öteye, beriye…

İsyan bayrağını çekmiştir nihayetinde…

Bencillik kötüdür, zorlamayla bencil olamaz ki kişi…

Mesela kuralları sevmem ama kurallara uyulması gerektiğine inanırım desem, cümlemin ikinci kısmına karşı çıkan daha çok olur mu? Olur. Çünkü kuralları kimse sevmez. Ama kurallar olmalıdır.

Nezaket ve ahlak kuralları olmazsa ne olur?

Trafik kuralları olmazsa ne olur?

Peki, fizik kuralları, spor dallarının her biri için ayrı ayrı düzenlenen kurallar?

Ya bilimsel kurallar olmazsa?

Sanatsal kurallar, ya onlar belirlenmemiş olsa?

Her dilin yazım ve imla kuralları olmazsa ne olur?

Kurallar olmalıdır, kurallara uyulmalıdır. Kurallara uymadan, hiçbir kural yeniden şekillendirilemez.

Son zamanlarda pek çok konu daha çok dikkatimi çeker oldu. Küresel salgın öncesi de farkında olduğum fakat yoğun çalışmaktan kafa yoramadığım pek çok konu… Üzücü olan şu ki dünya büyük bir tehlike halindeyken;

Mesela; İnsan nedir desem, iyisinden kötüsüne çeşit çeşit cevaplar sıralanır. Siz düşünün ama ben fikrinizi sormayacağım. Fikrimi söyleyeceğim;

İnsan bir mahlûktur! İnsan bu dünyayı hak etmeyen bir mahlûktur. Ne doğaya, ne insana, ne hayvana sevgi ve saygısı olmayan vahşi ve ilkel bir mahlûkattır. Kaç üniversite bitirirse bitirsin, ister sanatla, edebiyatla uğraşsın kendi egosuna yenik bir mahlûktur.

Denedim, deniyorum ama iyiliğin üstündeki karanlığı temizleyemediğim için üzgünüm. Yine de “umut” benimle birlikte her yeni güne uyananımdır. Günü selamlarız birlikte…

Şu anda mı? Gece olmakta… Günün tüm ağırlığını taşıyan leş kokulu gecenin nefesinde, umutsuzluktur yorganım.

Ve başlıksız kaldım.

“Başlıksız Başlık” attım.