Yeni adresimiz
Ana Sayfa Yazarlar 12.05.2020 4665 Görüntüleme

KATRAN KARASI PERDE (CORONA GÜNLERİNDE)

reklam

Sahne perilerinin nefesi temizleyemiyor ağırlaşan tozu. Derin bir transa geçiyorlar acılarını hafifletmek için… İçlerinden biri denemeye devam ediyor. Üflüyor, üflüyor, üflüyor… Tozlar üzerine yapışıyor. Kanatları onu aşağı çekiyor.

Düşüyor.

Dökülüyor gözyaşının pırıltısı. Hiçbir sihir gidermiyor yalnızlığını.

Kalkıyor.

Bir sofitaya uçuyor, bir konuyor tahtaya. Sol firizden sağ firize atlıyor, gözlüyor sağ kulisten sol kulisi… Kendi ışığıyla aydınlatıyor sahneyi sonra yoruluyor, duruyor.

Karanlık…

Bir ses duyuyor.

Bir tıkırtı, aniden… Sanki açılıyor sahne kapısı…

Bir gölge!

Yüreği ağzında bekliyor sessizce.

Gölge yaklaşıyor.

Büyüdükçe büyüyor heyecanı.

Yorgun kanatlarını açıyor son gayretle lakin çarpıyor katran karası perdeye…

Bir anı canlanıyor gözünde:

Salon tıklım tıklım… Canım seyirciler, ıslıklar, alkış kıyamet!  Açıyor alev rengi perdeyi Perdeci. Oyuncular çıkıyor sahneye koşarak, reverans edip geri çekilirlerken yavaşça kapıyor Perdeci, alev perdeyi… “Muhsin” diye seslenişini hatırlıyor yüzyıl öncesinden, göz kırpışıyla Perdeci Muhsin’in, kapanıyor tamamen perde.

Şimdi;

Önünde, katran karası rengiyle…

Bir ses!

Ayrılıyor geçmişin huzurlu anından.

Günler, geceler, haftalar, aylar ardından nihayet, bir ses!

Gölge, geçiyor kapıdan.

Shakespeare’in habercilerinden biri mi geliyor yoksa?

Sophokles ‘in İsmene’si mi atını sürüyor Antigone’sine, babasına?

Yoksa Ali mi gelen? Keşanlı’nın, gölgesinden önce duyulmaz mıydı narası?

Cücenoğlu’nun, düşürüverirdi üzerimize Çığ’ını…

Allan’ın Linda’sı mı yalpalayan bu gölge? Yoksa Williams’ın Blance’ı mı? Peki, nerede tramvayı?

Ah, Gelman’ın Fedya’sı… Kolya mıydı yoksa Alyoşa mıydı gerçek adı? İyisi mi Vera’ya sormalı.

İşte…

Nihayet görünüyor gölgenin sahibi; Soytarı!

Bizim peri basıyor kahkahayı…

Hayır, hayır, Ne Kral Lear’ın soytarısı gelen, ne Waechter ‘ın okulunda yetişen bir haylaz. 

O, tiyatroya nasıl girdiği hiç çözülemeyen, bazen oyun oynanırken bile fütursuzca sahneye çıkıp yalanan bir yaramaz.

Gel pisipisi…

Gölgesini de alarak kaçıveriyor kedi.

Yapayalnız öylece kalıyor sahne perisi…

Dünyanın, hatta belki Tanrı’nın tüm yalnızlığı sanki yüreğinde duran…

Sabırla beklemeli belki de yeni günü

Dua etmeli, umutla gülümsemeli karanlık ayrılana değin dünyadan

Tüm sihri tükeniyor, korkuyor. Bir oyuncuya hasret mi geçecek ömrü?

Hiç böylesini görmedi binlerce yıldır

Dünya iyi değildi çok uzun zamandır.

Kötülüğün çirkinliğine bulanmıştı.

İyilik görünmez olmuş, sevgi derinlere kaçmıştı.

Kıyamet mi kopacaktı? Peki, dünyayı kim kurtaracaktı?

Ne baskılar görmüştü tiyatro, ne savaşlar, ne salgınlar…

Hiçbirinde böylesi çaresiz kalmamıştı oyuncular…

İpte sallansa da arkadaşı, anlatmalıydı insanı, insanla

Kopsa da kollar bacaklar, haykırmalıydı yaşananları, insana

Yoksa nasıl atlayacaktı çağdan çağa?

Düşüncelerini tatlı bir ezgi böldü

Arkadaşlarının dilinde, hiç bilmediği bir türkü:

 

Dünyalar arasındaki perdelerin ortasında

Sesleniyorum kadim yerlerdeki peri halkına

Ey peri! Gel birlikte yalvaralım Tanrı’ya

 

Affet Tanrım geçmiş günahlarını insanın n’olur

İyileştir ruhları ki o zaman dünya iyi olur

Çaresiz kaldık, kimsesiz, aciz kaldık affet, affet

Sona ersin artık bu zamansız, amansız kıyamet

 

Yalnızlığın hüznüyle artık katran karası perde

Tek bir oyuncu bile yeter binlerce seyirciye

Duamızı duy Tanrım, bin yıl daha binlerce daha

İlk insandan son insana sürsün, bitmesin bu rüya

 

Dünyalar arasındaki perdelerin ortasında

Sesleniyorum kadim yerlerdeki peri halkına

Ey peri! Gel birlikte yalvaralım Tanrı’ya

 

Kanat sesleri…

Peri hayretle başını yukarı kaldırdı. Sayısız sahne perisi selamladı onu.

Dünyanın dört bir yanından gelen periler çalışmaya koyuldu.

Yıkandı kostümler, parlatıldı aynalar, aksesuarlar, silindi lambalar, tamir edildi dekorlar,  paspaslandı yerler

Pırıl pırıl oldu sahne

Ah, şu katran karası perde

Açılmadı kaldı öyle kapkara

Gelişinle dönecek kırmızıya

Ey oyuncu!

Üzülme

Gülümse

Ben buradayım

Sahne perin bekliyor seni

Özlediğin kadar özledi

Unutmadı hiçbir repliği

 

 

 

reklam

Yorumlar

Yorumlar (Yorum Yapılmamış)

Yazı hakkında görüşlerinizi belirtmek istermisiniz?

Dikkat! Suç teşkil edecek, yasadışı, tehditkar, rahatsız edici, hakaret ve küfür içeren, aşağılayıcı, küçük düşürücü, kaba, pornografik, ahlaka aykırı, kişilik haklarına zarar verici ya da benzeri niteliklerde içeriklerden doğan her türlü mali, hukuki, cezai, idari sorumluluk içeriği gönderen Üye/Üyeler’e aittir.

Özgün Haber Reklam Alanı
Özgün Haber Reklam Alanı
Tema Tasarım | AnatoliaWeb